1 Haziran 2019 Cumartesi

İLÇE BAŞKANI MUHSİN ZURNACI


   Ferizli Ak Parti'de uzun zamandır beklenen ilçe başkanlığı ataması nihayet gerçekleşti.
   Parti teşkilatında üç dönemdir yönetim kurulu üyesi olan,son Dursun Ali Dal yönetiminde ise idari ve siyasi işlerden sorumlu başkan yardımcılığı yapan, Sayın Dal'ın istifasıylada ilçe başkanlığını vekaleten yürüten Muhsin Zurnacı atandı.
    Muhsin"İyilik eden,iyi davranan,yaptığı işi iyi yapan kimse"demektir.
    Gerçektende ismine yakışır bir kişilik olan yeni ilçe başkanı, bu görevi layıkıyla yapabilecek teşkilatcılık deneyimine ve kültürüne sahip birisi.
   Özellikle tam seçim arafesinde ilçe başkanının istifası ile ortaya çıkabilecek kaosu muhsin bey önlemiş,tüm teşkilat kademelerini birçok zorluğa ve çok başlılığa rağmen seçimler için seferber etmiştir.
   Kimsenin adamı ve gurupcu olmayan,partinin ve teşkilatın başarısı için çalışan ortadan biri.
   Tüm bu özellikleriyle bana göre bu görevi hak eden bir arkadaşımızdı.
    Aldığı bu görevi takım arkadaşlarını belirleyerek en iyi şekilde yerine getireceğini düşünüyorum.
Dün akşam teravihden sonra kendisiyle biraz konuştuk.
Ferizli'de Ak parti hep sıkıntılı süreçlerden geçerek bu günlere geldi.
Bu süreçlerin içinde Muhsin Zurnacı başkan hep vardı.
Onun için geçmişten ders alıp geleceğe bakarak, Ferizli'ye hizmet odaklı bir ekip yapacağını gözlemledim.
Ferizli'de belediyedeki değişimden sonra teşkilattaki değişim inşallah Ferizlimizin hayrına olur.
Biz iyiyi ve güzeli destekleyip,yanlışı ve kötüyü eleştirmeye devam edecegiz.
Muhsin başkana yeni gorevi için hayırlı olsun diyor, ekip arkadaşlarıyla birlikte başarılar diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.


19 Mayıs 2019 Pazar

Müftülüklerin 4 - 6 Yaş Çocuk Eğitim Kursları

    Son birkaç yıldan bu yana Diyanet İşleri Başkanlığımız çok verimli çalışmalara imza atıyor.
Herkes dinini devletin gözetiminde öğrenebilmesini hedefleyen birçok çalışma yürütülüyor.
Bunların başında camilerin işlevi genişletiliyor.
Kim neyi öğrenmek, neyi sormak istiyorsa cami hocasını artık camide gidip bulabilecek.
Gençlerle ilgili gençlik merkezleri açılarak gençler dini konularda bilgilendiriliyor ve onlara sosyal imkanlar sunuluyor.
Bir diyer çalışma çocuklar için.
Bence en verimliside bu alanda yapılıyor.
Diyanet işleri müftülükler vasıtasıyla ilçelerde ve bağlı mahallelerde 4-6 yaş gurubu çocukların eğitimi için kurslar açıyor.
Benim torunumda Serdivan'da bu kurslardan birine gidiyor.
Daha 4,5 yaşında Kur'an'a geçti.
Kısa sürelerin büyük kısmını ezberlemiş.
Birçok dua biliyor.
Hele bir topluluk iftarında annesinin verdiği suyu yere çökerek içmesi yok mu? Gerçekten hepimiz gıbtayla baktık.
Eğitimcilerinden Allah razı olsun.
Ferizli ilçemizde de merkezde ve iki üç mahallemizde bu kurslar açıldı.
Birkaç gündür arka arkaya eğitmenleriyle birlikte yıl sonu etkinlikleri yapıyorlar.
Bu çocuları izlerken inanın insanın gözü yaşarıyor.
Şunu söylemeliyiz ki bu 4-6 yaş gurubu çocuk egitimi kendi milli kültürümüze, dinimize ve neslimize çok faydalı bir proje.
Bu projeyi tüm mahallelerimize yaymalıyız.
Ferizli olarak en azından büyük mahallelerimizde bu kursları açmalıyız.
Biz Ferizlililer olarak bu işin üstesinden geliriz.
Geçenlerde Afrine un kampanyasında bizim insanımız tam 950 çuval unla Sakarya birincisi oldu.
Ferizli insanı hayırda yarışmayı seviyor.
Burada mahalle muhtarlarımıza büyük görev düşüyor.
Mahallede bu işi üstlenecek hayır yapacak mutlaka zenginlerimiz vardır.
Muhtarlar bir türlü bu hizmeti mahallesinde faliyete geçirmek için çapa harcamalı.
Mahallelerimizde taşımalı sistemle boşaltılan okullar mevcut.
O olmazsa cami altında, boş bir dairede ne yapıp yapıp bu asrın projesini kendi mahallesine kazandırmaya ve bu konuda bir yarış içinde olmalarını bekliyorum.
Bu işi başaran muhtarlarımızı önümüzdeki yazılarımda isim isim açıklayacağımıda belirtmek isterim.
Müftülüklerimiz bu kurslara hoca olarak ilahiyat mezunu bayan hocaları görevlendirip kaliteyi dahada artırmalıdır.
Temmuz ayınin altısında sayın diyanet işleri başkanı Ali Erbaş'la bir tam gün bir arada olacağım.
Kendisine bu konuyla ilgili görüşlerimi sunup düşüncelerini öğreneceğim.
Önümüzdeki yıl Ferizlimizde en az on tane kursumuz olsun.
Haydi Ferizli
İnanırsak başarırız.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.


14 Mayıs 2019 Salı

Tribünden Tayyip Erdoğan'ı izlemek.

   Ak Parti kurulduğu 2002'den bu yana hâla gerçek manada partileşemedi.
Çünkü partinin tüm manevi şahsiyeti Tayyip Erdoğan'a bağlı.
Ak Partiye gönül verenler partinin ortaya koyduğu proğramdan ziyade,Tayyip sevgisinden dolayı Ak Parti'li.
Kısacası herkes tribünlere oturmuş maç seyreder gibi Tayyip Erdoğan'ı izliyor.
Seçimden seçime sadece iki ay şöyle ortalarda bir iki tur attın mı görevimi yaptım zannediyor.
Bu seçilmiş milletvekilinden,belediye başkanlarından,ilçe başkanından,mahalle başkanına kadar böyle.
Hatta bir yerlere adam seçileceğinde bile hak eden değil,emek veren değil,gücü eline geçirmişlerin adamı tercih ediliyor.
Nasıl olsa seçim garanti.
Çünkü Tayyip Erdoğan var.
Partinin teşkilat yapılanmalarında parası olan,bu pozisyonlarda işini geliştiricek,ihale takip edecek tipler.
Hep generaller yani.
Burnundan kıl aldırmayan tipler.
Gençlik teşkilatları işé girebilmek için bir araya gelmiş üst yönetimlerin yakınları.
Geriye bir tek kadın kolları çalışmaları kalıyor ki oda son yıllarda sekteye uğramaya başladı.
     Şu bir gerçek ki hiç bir parti kişiye endeksli bir düzeni uzun yıllar götürmesi mümkün değildir.
Asıl olan ortaya konan parti programına odaklanılmasıdır.
Malesef bunun Ak Parti'de böyle olmadığı
Partililerin ve halkın büyük çoğunluğunun "Tayyip gider Ak Parti biter"mantığında olmasından bellidir.
Tabiki liderler partileri için önemlidir,ama herşey değildir olmamalıdır.
Partide her şey Tayyip Erdoğan olunca, herşeyde ondan bekleniyor.
İşte yenilenen İstanbul seçimleri.
Kim ne yapıyor ki.
Sanki bütün partinin üzerine bir ölü toprağı serpilmiş.
Dün akşam tv de Tayyip Erdoğan milletvekillerine iftar verip İstanbul için çalışmalarını söylerken âdeta yalvarıyordu.
Gerçekten Ak Parti Tayyip Erdoğan sayesinse bu güne kadar hep hazıra alıştı.
Bugün kalk çalış dendiğinde,malesef kimse kılını kıpırdatmıyor.
Ama Ak Parti muhalifleri vızır vızır çalışıyor.
Her biri bu işi kendine dert edinmiş birşeyler yapıyor.
Hiçbir şey yapamamışsa sosyal medyadan yarumlar yapıyor, paylaşımlar yapıyor.
Ak Partililer hiçbir yerde yoklar.
Sadece sahada Tayyip Erdoğan var.
O oynuyor, diğerleri tribünde seyrediyor.
Şunu iddia ediyorum ki Ak Parti kadroları Erbakan Hoca'nın Refah Partisi gibi İstanbul'da çalışma yapsın, İstanbul seçimlerini yüzde altmışla alır.
Tabi önce öyle bir inanmışlık ve ruh gerekli.
Gerçek şu ki bu günün Ak Partisin'de hem o ruhu, hemde o ruhtakileri kenara ittiler.
Artık onlarda tribünde,
Olacakları izliyor.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.


11 Mayıs 2019 Cumartesi

YÜCE,BİN YATAKLI HASTANENİN YERİ YANLIŞ DEDİ.

     Türkiye'de büyükşehir olan illere hükümet bin yataklı şehir hastaneleri yapma kararı aldı.
Birçok ilde bu hastaneler ya bitti,ya da inşa halinde.
Sakarya'ya yapılması kararlaştırılan bu bin yataklı şehir hastanesine halihazırda başlanılamadı.
Başlanılmamasının en önemli sebeplerinden birisi hastanenin yer tespiti yapılamamış olması.
Gerçi bir yer tespiti yaptılar.
Kocaeli il sınırına yakın bir yamacın altında Alandüzü diye bir yer.
Bu bölgede zaten iki büyük hastane mevcutken ulaşım ve nufus yoğunluğunun olmadığı, şehre ve ilçelerimize uzak bir noktada olması hiç kimsenin gönlüne yatmamıştı.
Bu konuyla ilgili daha önce menfi manada iki yazı yazmıştım.
Her konuda olduğu gibi bir eser daha gelmeden rantiyeciler onun rantını paylaşıyorlar.
Bu bölgedede bu manada birçok koku etrafa yayıldı.
Kim bunlar diye bana sorsalar,
Kim bu hastanenin bu kadar olumsuzluğa rağmen buraya yapılması fikrini ortaya atmışsa onlara sorun derim.
İşte göreve yeni başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce bu hastane dosyasını incelemiş ki,
"Hastanenin yeri uygun değil,hastane için başka bir yer arıyoruz"dedi.
Ayrıca"Hastanenin Alandüzüne yapılmasını halkın büyük çoğunluğu istemiyor" diyerek halktan yana tavır aldı.
İşte bu kadar.
Doğru birdir.
Bu kararla bence büyük bir yanlıştan dönülmüş oldu.
Bir vatandaş olarak, Sayın Yüce'ye teşekkür ediyorum.
Karar Sakaryamız için hayırlı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

8 Mayıs 2019 Çarşamba

EKREM İMAMOĞLUNUN DİLİNE DİKKAT

        Ekrem İmamoğlu
   31 Mart seçimlerinde büyük sürpriz yaparak Millet ittifakının Chp kanadının İstanbul Belediye başkanı adayı oldu.
Hiç kimsenin beklemediği bir başarıyı yakaladı.
Ortaya koyduğu tarz ve politikalar halkta karşılık buldu.
Bir defa halk tipi ve halktan yana bir görüntü çizdi.
O kadar doğrucu davrandı ki, halka güven verdi ve halkı kendisine inandırdı.
Genel başkan dahil, keskin dilli Chp lileri oyuna hiç sokmadı.
Trabzon doğumlu olması, karadenizlilerde bulunan hemşerumuz ve bizim uşak hasletlerinden yararlanmasını çok iyi bildi.
En önemli söylemi "Ben dilimi iyi kullanacağım;kimseyi ķırmayacağım,kimseyi aşağılamayacağım ve kimseyi ötekilestirmeyeceğim"oldu.
Her kesime net mesajlar verdi.
Muhafazakarlara,gidip Eyüp Sultan Cami'de namaz kılıp Kur'an okuyarak.
Karadenizlilere,çarşıda pazarda karşılaştığı yaşlı teyzelere karadeniz şivesiyle konuşarak,
Kürtlere,haklı davanızda yanınızdayım diyerek.
Kısaca Atatürkcülere,azınlıklara,faodal yapılara heryere mesaj verip destek istedi ve bunu büyük ölçüde başardı.
       Tartışmalı bir şekilde seçimi kazanarak mazbatayı aldı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına oturdu.
Atalarımız ne demiş,
"İştir kişinin ayinası lafa bakılmaz"
Herkesin icraatlarını merakla beklediği bizim İmamın oğlunun ilk icraatı ne oldu dersiniz?
Belediyedeki tüm gizli belgeleri kopyalamak oldu.
Allah'tan dikkatli bir çalışan tarafından fark edilince bu işlem gerçekleşemedi.
Diğer bir icraatı bir papazla katıldığı denizden haç çıkarma yortusu törenlerine en önde safta katılım sağlamasıydı.
Başka,
Sultan Ahmet Camisinde her yil yapılan dini kitap fuarını yasakladı.
Yine her Ramazanda tanınmış hocaların İstanbul'un çeşitli meydanlarında verdikleri iftarlı halk sohbetlerine yasak getirmesi.
Bence en önemlisi, terör örgütü kapsamında yargılanan Selahattin Demirtaş için,
Taktir ettiğim ve yolunu ve çizgisini beğendiğim birisidir, diyerek hangi yolda olduğunu net bir şekilde ortaya koyması.
Hele seçimleri kazanınca o yunan gazetelerinin sevinç çığlıkları yok mu...?
    Evet şimdi seçim iptal oldu, başa dönüldü.
Dün akşam yine televizyonda dile vurgu yapıyor,yine aynı numaralar.
Hay senin dilini eşek arısı soksun iyi mi?
Ben dile mile bakmam kardeşim icraata bakarım.
Siz hiçbir zaman samimi olmadınız.
Seçimden önce başka, seçimden sonra başka oldunuz.
    Hangi dili kullanirsan kullan,sizin seçilmenize, Pkk,Feto ve yunanlılar seviniyorsa,sizin seçilmeniz bizi üzer arkadaş.
İnşallah bu 23 Haziranda ki seçimlerde yunan gazeteciler degil, biz türk gazeteciler seviniriz.
NOT:Şu iki yasanmış hadiseye dikkatinizi çekiyorum.
Suudi Arabistanda birlikte hac yaptığımız Trabzonlu bir arkadaşım ben türk değilim Rum'um ama müslüman rumum demişti.
Yine Trabzon Çaykara nufusuna kayıtlı başka bir ilde ikamet eden bir arkadaşa.
Niçin nufus kütüğünü buraya almıyorsun dediğimde.
Bizim nufusumuz Çaykara'da hep kalacak çünkü bir gün orada Rum imparatorluğu tekrar kurulacak ve biz o zaman oraya doneceğiz" demişti.
Demek ki bu Yunan gazeteciler birşeyler biliyorlar.
Ey müslüman türk milleti!
Görüyorsun herkesin bir ideali bir hesabı var.
Kimin peşinden sürükleniyorsun?
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi.





3 Mayıs 2019 Cuma

ÇİFTÇİ PERİŞAN TARIM MÜDÜRLÜKLERİ DÖKÜLÜYOR.

    Bütün iktidarlar döneminde çiftçi hep kaybeden olmuştur.
Helede son birkaç yıldır çiftçilerimiz iyice perişan olmuş durumdalar.
Nasıl olmasın ki
Mazot, gübre, tohum fiyatları katlanarak artarken ürün fiyatları yerinde sayıyor.
İlçede hatırı sayılır bir çiftçiyle dertleşirken; cebinden bir liste çıkarıp
Abi bu geçen yıl filan firmadan aldığım gübre, tohum parası buna mazot  ilaç ve hasat masrafınıda koyarsak tam 47 bin lira
Bunun karşılığında mahsulden aldığım 52 bin lira.
Bunun içinde tüm aile bireyleriyle verdiğimiz emeği saymıyorum.
Bu sene tüm bu girdilere en az yüzde 60 zam geldi.
Hadi ek bakalım...Dedi.
Bende birkaç dönüm yer ekiyorum slaj yapmak için.
Birkaç gün önce gittim bir esnafa torbası 95 bin liradan 4 çuval gübre aldım 380 lira tuttu.
Slajlık tohum var mı dedim?
Var dedi.
Kaç para?
Üçbuçuk dedi.
Bende ver on kilo 35 lira ediyor deyince.
Abi ne otuz beşi kilosu otuzbeş bin lira demez mi?
8 kilo tohum aldım tam 270 tl ödedim.
Ne yalan söyleyeyim bazı şeyleri anlamak için yaşamak lazımmış.
Allah çiftçimizin yardımcısı olsun.
   Birde ilçelerde çiftçilerle ilgilenen bir kurum var.
Gerçi bu kurumlar sadece evrak tanziminden öteye gidemedi.
Artık onuda yapamıyorlar veya yapmıyorlar.
Hele Ferizli ilçe Tarım müdürlüğü dökülüyor.
Geçen yıl bir yolsuzluk hadisesi dolayısıyla müdüresi ile birlikte birçok personeli dağıtıldı.
Tabi personel olmayınca işi kim yapacak ne aşı yapmaya gelen var ne küpe takmaya gelen.
Koskoca ilçede bu işleri yapacak sadece bir veteriner var.
Bu sayı Söğütlü ilçesinde 7 veterinermiş.
Yani kime kızacaksın, kimi yazacaksın,kimi suçlayacaksın? belli değil.
Ama şunu söylemeliyim.
Bu ilçede iktidarın ve muhalefetin ilçe başkanları ne iş yapıyor.
İlçe başkanı olmak yumruk gibi kravatı takıp törenlere katılmak protokolde oturmakmıdır?
Gidip bu kurumlardaki eksik ve aksaklıkları öğrenip çözüm üretseniz fenamı olur.
Lafın kısası çiftçinin hali perişan ona çare üretecek kurumlar dökülüyor.
Bu işleri dert edinen siyasetcide yok zaten.
Herkes her şeyi Tayyip Erdoğan'dan bekliyor.
Allah yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.



2 Mayıs 2019 Perşembe

Yeni Kurulacak Partiler Ak Parti'yi Etkiler mi?

     31 Mart yerel seçimlerinden sonra siyasetin dengelerinin değiştiği görünüyor.
Ak Parti lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra "Türkiye ittifakı" söylemini ortaya atarak"Kızgın demiri soğutalım" çağrısı yaptı.
Belli ki bunu yaparken mutlaka düşündüğü,kafasında planladığı bazı hamleler vardı.
Benim kanaatimce 31 Mart seçimlerinde gayri resmi olarak yapılan Cumhur ittifakından Ak Parti'nin çok da faydasının olmadığını gördü.
Esasen Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üç büyük ili kazanmak için yapılan bu ittifak sonucu Ak Parti'nin bu illeri kaybetmiş olması,üstelik elindeki belediyelerin bir kısmını Mhp'ye kaptırmış olması,
Reis'de Mhp'nin,Ak Partiyi erezyona uğrattığı ve bu yoldan derhal dönülmasi gerektiği fikrini doğurmuş olabilir.
Ayrıca uzun zamandır parti kurmak için fırsat kollayan Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ve ekibinin partileşme için düğmeye basmaları Sayın Tayyip Erdoğan'da yeni hamleler yapma gereği fikrini oluşturmuş olabilir.
Şu anda ittifaklar arasındaki oy farkının yüzde bir buçuklara düştüğünü,bununda yeni kurulacak partinin Ak Parti'ye vereceği yüzde beşlik bir oy kaybıyla tüm dengelerin bozulacağını artık herkes görüyor.
Ayrıca Fatih Erbakan'ın kurduğu Yeniden Refah Partisinin de Türkiye genelinde kabul gördüğünü de ayrıca belirtmem lazım.
Sonuç olarak her pozisyonda cumhur ittifakının oy baremi yüzde ellinin altına düşecektir.
Bunu gören Ak Parti Genel Başkanı bu ittifakıda dışlamadan oy yüzdesini artıracak yeni hesapların peşindedir diye düşünüyorum.
Tabi bu hesaplar doğrumudur yanlışmıdır onu zaman içinde göreceğiz.
     Şunuda belirteyim ki yeni kurulacak parti eğer biz Ak Parti'den yüzde beş oy çekersek bizim adayımızı;bu muhtemeldir ki Abdullah Gül olacaktır;diğer partiler destekler bizde Cumhurbaşkanlığını alırız diye bir hesap yapıyorsa avucunu yalarlar.
Çünkü siyasette herşey karşıdaki gücü yıkıncaya kadardır.
Ondan sonrası herkes kendi menfaatini düşünür.
Bunu zaman içinde yaşayıp göreceğiz.
Aslında parti kurarak başkasının ekmeğine yağ süreceğine Ak Parti'nin kuruluş felsefesiyle yeniden bir araya gelip bu gerileme döneminden nasıl çıkarızı tüm samiyetiyle tartışmaya açması gerekir.
 Hiç bir lider ve parti bu kadar iç ve dış saldırıya,ihanete ve yalnızlaştırmaya maruz kalıpta uzun süre ayakta kalamaz, buna direnemez.
Ancak herkes bu işin sonunda şapkasını önüne koyduğunda,"acaba nerede yanlış yaptık"diyeceği muhakkatır.
28 Şubat gibi, E muhtıralar gibi 15 Temmuz kalkışması gibi birçok badireyi atlatan Muhafazakar demokratlar iktidarını kaybederken bir akıl tutulması yaşayıp oyuna geliyorlarve bunun farkında bie değiller.
Malesef oturup ortak akılda buluşamıyorlar.
Çünkü herkesi hırs ve nefis bürümüş.
Birliğini kaybedenlere Allahın yardımı ulaşmaz.
Un ufak olup başkalarına yem olursunuz.
Nefsinizi ayaklarınızın altına  alın.
Kendinize gelin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet gazetesi.