31 Mart yerel seçimlerinden sonra siyasetin dengelerinin değiştiği görünüyor.
Ak Parti lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra "Türkiye ittifakı" söylemini ortaya atarak"Kızgın demiri soğutalım" çağrısı yaptı.
Belli ki bunu yaparken mutlaka düşündüğü,kafasında planladığı bazı hamleler vardı.
Benim kanaatimce 31 Mart seçimlerinde gayri resmi olarak yapılan Cumhur ittifakından Ak Parti'nin çok da faydasının olmadığını gördü.
Esasen Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üç büyük ili kazanmak için yapılan bu ittifak sonucu Ak Parti'nin bu illeri kaybetmiş olması,üstelik elindeki belediyelerin bir kısmını Mhp'ye kaptırmış olması,
Reis'de Mhp'nin,Ak Partiyi erezyona uğrattığı ve bu yoldan derhal dönülmasi gerektiği fikrini doğurmuş olabilir.
Ayrıca uzun zamandır parti kurmak için fırsat kollayan Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ve ekibinin partileşme için düğmeye basmaları Sayın Tayyip Erdoğan'da yeni hamleler yapma gereği fikrini oluşturmuş olabilir.
Şu anda ittifaklar arasındaki oy farkının yüzde bir buçuklara düştüğünü,bununda yeni kurulacak partinin Ak Parti'ye vereceği yüzde beşlik bir oy kaybıyla tüm dengelerin bozulacağını artık herkes görüyor.
Ayrıca Fatih Erbakan'ın kurduğu Yeniden Refah Partisinin de Türkiye genelinde kabul gördüğünü de ayrıca belirtmem lazım.
Sonuç olarak her pozisyonda cumhur ittifakının oy baremi yüzde ellinin altına düşecektir.
Bunu gören Ak Parti Genel Başkanı bu ittifakıda dışlamadan oy yüzdesini artıracak yeni hesapların peşindedir diye düşünüyorum.
Tabi bu hesaplar doğrumudur yanlışmıdır onu zaman içinde göreceğiz.
Şunuda belirteyim ki yeni kurulacak parti eğer biz Ak Parti'den yüzde beş oy çekersek bizim adayımızı;bu muhtemeldir ki Abdullah Gül olacaktır;diğer partiler destekler bizde Cumhurbaşkanlığını alırız diye bir hesap yapıyorsa avucunu yalarlar.
Çünkü siyasette herşey karşıdaki gücü yıkıncaya kadardır.
Ondan sonrası herkes kendi menfaatini düşünür.
Bunu zaman içinde yaşayıp göreceğiz.
Aslında parti kurarak başkasının ekmeğine yağ süreceğine Ak Parti'nin kuruluş felsefesiyle yeniden bir araya gelip bu gerileme döneminden nasıl çıkarızı tüm samiyetiyle tartışmaya açması gerekir.
Hiç bir lider ve parti bu kadar iç ve dış saldırıya,ihanete ve yalnızlaştırmaya maruz kalıpta uzun süre ayakta kalamaz, buna direnemez.
Ancak herkes bu işin sonunda şapkasını önüne koyduğunda,"acaba nerede yanlış yaptık"diyeceği muhakkatır.
28 Şubat gibi, E muhtıralar gibi 15 Temmuz kalkışması gibi birçok badireyi atlatan Muhafazakar demokratlar iktidarını kaybederken bir akıl tutulması yaşayıp oyuna geliyorlarve bunun farkında bie değiller.
Malesef oturup ortak akılda buluşamıyorlar.
Çünkü herkesi hırs ve nefis bürümüş.
Birliğini kaybedenlere Allahın yardımı ulaşmaz.
Un ufak olup başkalarına yem olursunuz.
Nefsinizi ayaklarınızın altına alın.
Kendinize gelin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet gazetesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder