Ekrem İmamoğlu
31 Mart seçimlerinde büyük sürpriz yaparak Millet ittifakının Chp kanadının İstanbul Belediye başkanı adayı oldu.
Hiç kimsenin beklemediği bir başarıyı yakaladı.
Ortaya koyduğu tarz ve politikalar halkta karşılık buldu.
Bir defa halk tipi ve halktan yana bir görüntü çizdi.
O kadar doğrucu davrandı ki, halka güven verdi ve halkı kendisine inandırdı.
Genel başkan dahil, keskin dilli Chp lileri oyuna hiç sokmadı.
Trabzon doğumlu olması, karadenizlilerde bulunan hemşerumuz ve bizim uşak hasletlerinden yararlanmasını çok iyi bildi.
En önemli söylemi "Ben dilimi iyi kullanacağım;kimseyi ķırmayacağım,kimseyi aşağılamayacağım ve kimseyi ötekilestirmeyeceğim"oldu.
Her kesime net mesajlar verdi.
Muhafazakarlara,gidip Eyüp Sultan Cami'de namaz kılıp Kur'an okuyarak.
Karadenizlilere,çarşıda pazarda karşılaştığı yaşlı teyzelere karadeniz şivesiyle konuşarak,
Kürtlere,haklı davanızda yanınızdayım diyerek.
Kısaca Atatürkcülere,azınlıklara,faodal yapılara heryere mesaj verip destek istedi ve bunu büyük ölçüde başardı.
Tartışmalı bir şekilde seçimi kazanarak mazbatayı aldı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına oturdu.
Atalarımız ne demiş,
"İştir kişinin ayinası lafa bakılmaz"
Herkesin icraatlarını merakla beklediği bizim İmamın oğlunun ilk icraatı ne oldu dersiniz?
Belediyedeki tüm gizli belgeleri kopyalamak oldu.
Allah'tan dikkatli bir çalışan tarafından fark edilince bu işlem gerçekleşemedi.
Diğer bir icraatı bir papazla katıldığı denizden haç çıkarma yortusu törenlerine en önde safta katılım sağlamasıydı.
Başka,
Sultan Ahmet Camisinde her yil yapılan dini kitap fuarını yasakladı.
Yine her Ramazanda tanınmış hocaların İstanbul'un çeşitli meydanlarında verdikleri iftarlı halk sohbetlerine yasak getirmesi.
Bence en önemlisi, terör örgütü kapsamında yargılanan Selahattin Demirtaş için,
Taktir ettiğim ve yolunu ve çizgisini beğendiğim birisidir, diyerek hangi yolda olduğunu net bir şekilde ortaya koyması.
Hele seçimleri kazanınca o yunan gazetelerinin sevinç çığlıkları yok mu...?
Evet şimdi seçim iptal oldu, başa dönüldü.
Dün akşam yine televizyonda dile vurgu yapıyor,yine aynı numaralar.
Hay senin dilini eşek arısı soksun iyi mi?
Ben dile mile bakmam kardeşim icraata bakarım.
Siz hiçbir zaman samimi olmadınız.
Seçimden önce başka, seçimden sonra başka oldunuz.
Hangi dili kullanirsan kullan,sizin seçilmenize, Pkk,Feto ve yunanlılar seviniyorsa,sizin seçilmeniz bizi üzer arkadaş.
İnşallah bu 23 Haziranda ki seçimlerde yunan gazeteciler degil, biz türk gazeteciler seviniriz.
NOT:Şu iki yasanmış hadiseye dikkatinizi çekiyorum.
Suudi Arabistanda birlikte hac yaptığımız Trabzonlu bir arkadaşım ben türk değilim Rum'um ama müslüman rumum demişti.
Yine Trabzon Çaykara nufusuna kayıtlı başka bir ilde ikamet eden bir arkadaşa.
Niçin nufus kütüğünü buraya almıyorsun dediğimde.
Bizim nufusumuz Çaykara'da hep kalacak çünkü bir gün orada Rum imparatorluğu tekrar kurulacak ve biz o zaman oraya doneceğiz" demişti.
Demek ki bu Yunan gazeteciler birşeyler biliyorlar.
Ey müslüman türk milleti!
Görüyorsun herkesin bir ideali bir hesabı var.
Kimin peşinden sürükleniyorsun?
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi.
8 Mayıs 2019 Çarşamba
3 Mayıs 2019 Cuma
ÇİFTÇİ PERİŞAN TARIM MÜDÜRLÜKLERİ DÖKÜLÜYOR.
Bütün iktidarlar döneminde çiftçi hep kaybeden olmuştur.
Helede son birkaç yıldır çiftçilerimiz iyice perişan olmuş durumdalar.
Nasıl olmasın ki
Mazot, gübre, tohum fiyatları katlanarak artarken ürün fiyatları yerinde sayıyor.
İlçede hatırı sayılır bir çiftçiyle dertleşirken; cebinden bir liste çıkarıp
Abi bu geçen yıl filan firmadan aldığım gübre, tohum parası buna mazot ilaç ve hasat masrafınıda koyarsak tam 47 bin lira
Bunun karşılığında mahsulden aldığım 52 bin lira.
Bunun içinde tüm aile bireyleriyle verdiğimiz emeği saymıyorum.
Bu sene tüm bu girdilere en az yüzde 60 zam geldi.
Hadi ek bakalım...Dedi.
Bende birkaç dönüm yer ekiyorum slaj yapmak için.
Birkaç gün önce gittim bir esnafa torbası 95 bin liradan 4 çuval gübre aldım 380 lira tuttu.
Slajlık tohum var mı dedim?
Var dedi.
Kaç para?
Üçbuçuk dedi.
Bende ver on kilo 35 lira ediyor deyince.
Abi ne otuz beşi kilosu otuzbeş bin lira demez mi?
8 kilo tohum aldım tam 270 tl ödedim.
Ne yalan söyleyeyim bazı şeyleri anlamak için yaşamak lazımmış.
Allah çiftçimizin yardımcısı olsun.
Birde ilçelerde çiftçilerle ilgilenen bir kurum var.
Gerçi bu kurumlar sadece evrak tanziminden öteye gidemedi.
Artık onuda yapamıyorlar veya yapmıyorlar.
Hele Ferizli ilçe Tarım müdürlüğü dökülüyor.
Geçen yıl bir yolsuzluk hadisesi dolayısıyla müdüresi ile birlikte birçok personeli dağıtıldı.
Tabi personel olmayınca işi kim yapacak ne aşı yapmaya gelen var ne küpe takmaya gelen.
Koskoca ilçede bu işleri yapacak sadece bir veteriner var.
Bu sayı Söğütlü ilçesinde 7 veterinermiş.
Yani kime kızacaksın, kimi yazacaksın,kimi suçlayacaksın? belli değil.
Ama şunu söylemeliyim.
Bu ilçede iktidarın ve muhalefetin ilçe başkanları ne iş yapıyor.
İlçe başkanı olmak yumruk gibi kravatı takıp törenlere katılmak protokolde oturmakmıdır?
Gidip bu kurumlardaki eksik ve aksaklıkları öğrenip çözüm üretseniz fenamı olur.
Lafın kısası çiftçinin hali perişan ona çare üretecek kurumlar dökülüyor.
Bu işleri dert edinen siyasetcide yok zaten.
Herkes her şeyi Tayyip Erdoğan'dan bekliyor.
Allah yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Helede son birkaç yıldır çiftçilerimiz iyice perişan olmuş durumdalar.
Nasıl olmasın ki
Mazot, gübre, tohum fiyatları katlanarak artarken ürün fiyatları yerinde sayıyor.
İlçede hatırı sayılır bir çiftçiyle dertleşirken; cebinden bir liste çıkarıp
Abi bu geçen yıl filan firmadan aldığım gübre, tohum parası buna mazot ilaç ve hasat masrafınıda koyarsak tam 47 bin lira
Bunun karşılığında mahsulden aldığım 52 bin lira.
Bunun içinde tüm aile bireyleriyle verdiğimiz emeği saymıyorum.
Bu sene tüm bu girdilere en az yüzde 60 zam geldi.
Hadi ek bakalım...Dedi.
Bende birkaç dönüm yer ekiyorum slaj yapmak için.
Birkaç gün önce gittim bir esnafa torbası 95 bin liradan 4 çuval gübre aldım 380 lira tuttu.
Slajlık tohum var mı dedim?
Var dedi.
Kaç para?
Üçbuçuk dedi.
Bende ver on kilo 35 lira ediyor deyince.
Abi ne otuz beşi kilosu otuzbeş bin lira demez mi?
8 kilo tohum aldım tam 270 tl ödedim.
Ne yalan söyleyeyim bazı şeyleri anlamak için yaşamak lazımmış.
Allah çiftçimizin yardımcısı olsun.
Birde ilçelerde çiftçilerle ilgilenen bir kurum var.
Gerçi bu kurumlar sadece evrak tanziminden öteye gidemedi.
Artık onuda yapamıyorlar veya yapmıyorlar.
Hele Ferizli ilçe Tarım müdürlüğü dökülüyor.
Geçen yıl bir yolsuzluk hadisesi dolayısıyla müdüresi ile birlikte birçok personeli dağıtıldı.
Tabi personel olmayınca işi kim yapacak ne aşı yapmaya gelen var ne küpe takmaya gelen.
Koskoca ilçede bu işleri yapacak sadece bir veteriner var.
Bu sayı Söğütlü ilçesinde 7 veterinermiş.
Yani kime kızacaksın, kimi yazacaksın,kimi suçlayacaksın? belli değil.
Ama şunu söylemeliyim.
Bu ilçede iktidarın ve muhalefetin ilçe başkanları ne iş yapıyor.
İlçe başkanı olmak yumruk gibi kravatı takıp törenlere katılmak protokolde oturmakmıdır?
Gidip bu kurumlardaki eksik ve aksaklıkları öğrenip çözüm üretseniz fenamı olur.
Lafın kısası çiftçinin hali perişan ona çare üretecek kurumlar dökülüyor.
Bu işleri dert edinen siyasetcide yok zaten.
Herkes her şeyi Tayyip Erdoğan'dan bekliyor.
Allah yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
2 Mayıs 2019 Perşembe
Yeni Kurulacak Partiler Ak Parti'yi Etkiler mi?
31 Mart yerel seçimlerinden sonra siyasetin dengelerinin değiştiği görünüyor.
Ak Parti lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra "Türkiye ittifakı" söylemini ortaya atarak"Kızgın demiri soğutalım" çağrısı yaptı.
Belli ki bunu yaparken mutlaka düşündüğü,kafasında planladığı bazı hamleler vardı.
Benim kanaatimce 31 Mart seçimlerinde gayri resmi olarak yapılan Cumhur ittifakından Ak Parti'nin çok da faydasının olmadığını gördü.
Esasen Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üç büyük ili kazanmak için yapılan bu ittifak sonucu Ak Parti'nin bu illeri kaybetmiş olması,üstelik elindeki belediyelerin bir kısmını Mhp'ye kaptırmış olması,
Reis'de Mhp'nin,Ak Partiyi erezyona uğrattığı ve bu yoldan derhal dönülmasi gerektiği fikrini doğurmuş olabilir.
Ayrıca uzun zamandır parti kurmak için fırsat kollayan Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ve ekibinin partileşme için düğmeye basmaları Sayın Tayyip Erdoğan'da yeni hamleler yapma gereği fikrini oluşturmuş olabilir.
Şu anda ittifaklar arasındaki oy farkının yüzde bir buçuklara düştüğünü,bununda yeni kurulacak partinin Ak Parti'ye vereceği yüzde beşlik bir oy kaybıyla tüm dengelerin bozulacağını artık herkes görüyor.
Ayrıca Fatih Erbakan'ın kurduğu Yeniden Refah Partisinin de Türkiye genelinde kabul gördüğünü de ayrıca belirtmem lazım.
Sonuç olarak her pozisyonda cumhur ittifakının oy baremi yüzde ellinin altına düşecektir.
Bunu gören Ak Parti Genel Başkanı bu ittifakıda dışlamadan oy yüzdesini artıracak yeni hesapların peşindedir diye düşünüyorum.
Tabi bu hesaplar doğrumudur yanlışmıdır onu zaman içinde göreceğiz.
Şunuda belirteyim ki yeni kurulacak parti eğer biz Ak Parti'den yüzde beş oy çekersek bizim adayımızı;bu muhtemeldir ki Abdullah Gül olacaktır;diğer partiler destekler bizde Cumhurbaşkanlığını alırız diye bir hesap yapıyorsa avucunu yalarlar.
Çünkü siyasette herşey karşıdaki gücü yıkıncaya kadardır.
Ondan sonrası herkes kendi menfaatini düşünür.
Bunu zaman içinde yaşayıp göreceğiz.
Aslında parti kurarak başkasının ekmeğine yağ süreceğine Ak Parti'nin kuruluş felsefesiyle yeniden bir araya gelip bu gerileme döneminden nasıl çıkarızı tüm samiyetiyle tartışmaya açması gerekir.
Hiç bir lider ve parti bu kadar iç ve dış saldırıya,ihanete ve yalnızlaştırmaya maruz kalıpta uzun süre ayakta kalamaz, buna direnemez.
Ancak herkes bu işin sonunda şapkasını önüne koyduğunda,"acaba nerede yanlış yaptık"diyeceği muhakkatır.
28 Şubat gibi, E muhtıralar gibi 15 Temmuz kalkışması gibi birçok badireyi atlatan Muhafazakar demokratlar iktidarını kaybederken bir akıl tutulması yaşayıp oyuna geliyorlarve bunun farkında bie değiller.
Malesef oturup ortak akılda buluşamıyorlar.
Çünkü herkesi hırs ve nefis bürümüş.
Birliğini kaybedenlere Allahın yardımı ulaşmaz.
Un ufak olup başkalarına yem olursunuz.
Nefsinizi ayaklarınızın altına alın.
Kendinize gelin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet gazetesi.
Ak Parti lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden hemen sonra "Türkiye ittifakı" söylemini ortaya atarak"Kızgın demiri soğutalım" çağrısı yaptı.
Belli ki bunu yaparken mutlaka düşündüğü,kafasında planladığı bazı hamleler vardı.
Benim kanaatimce 31 Mart seçimlerinde gayri resmi olarak yapılan Cumhur ittifakından Ak Parti'nin çok da faydasının olmadığını gördü.
Esasen Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üç büyük ili kazanmak için yapılan bu ittifak sonucu Ak Parti'nin bu illeri kaybetmiş olması,üstelik elindeki belediyelerin bir kısmını Mhp'ye kaptırmış olması,
Reis'de Mhp'nin,Ak Partiyi erezyona uğrattığı ve bu yoldan derhal dönülmasi gerektiği fikrini doğurmuş olabilir.
Ayrıca uzun zamandır parti kurmak için fırsat kollayan Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ve ekibinin partileşme için düğmeye basmaları Sayın Tayyip Erdoğan'da yeni hamleler yapma gereği fikrini oluşturmuş olabilir.
Şu anda ittifaklar arasındaki oy farkının yüzde bir buçuklara düştüğünü,bununda yeni kurulacak partinin Ak Parti'ye vereceği yüzde beşlik bir oy kaybıyla tüm dengelerin bozulacağını artık herkes görüyor.
Ayrıca Fatih Erbakan'ın kurduğu Yeniden Refah Partisinin de Türkiye genelinde kabul gördüğünü de ayrıca belirtmem lazım.
Sonuç olarak her pozisyonda cumhur ittifakının oy baremi yüzde ellinin altına düşecektir.
Bunu gören Ak Parti Genel Başkanı bu ittifakıda dışlamadan oy yüzdesini artıracak yeni hesapların peşindedir diye düşünüyorum.
Tabi bu hesaplar doğrumudur yanlışmıdır onu zaman içinde göreceğiz.
Şunuda belirteyim ki yeni kurulacak parti eğer biz Ak Parti'den yüzde beş oy çekersek bizim adayımızı;bu muhtemeldir ki Abdullah Gül olacaktır;diğer partiler destekler bizde Cumhurbaşkanlığını alırız diye bir hesap yapıyorsa avucunu yalarlar.
Çünkü siyasette herşey karşıdaki gücü yıkıncaya kadardır.
Ondan sonrası herkes kendi menfaatini düşünür.
Bunu zaman içinde yaşayıp göreceğiz.
Aslında parti kurarak başkasının ekmeğine yağ süreceğine Ak Parti'nin kuruluş felsefesiyle yeniden bir araya gelip bu gerileme döneminden nasıl çıkarızı tüm samiyetiyle tartışmaya açması gerekir.
Hiç bir lider ve parti bu kadar iç ve dış saldırıya,ihanete ve yalnızlaştırmaya maruz kalıpta uzun süre ayakta kalamaz, buna direnemez.
Ancak herkes bu işin sonunda şapkasını önüne koyduğunda,"acaba nerede yanlış yaptık"diyeceği muhakkatır.
28 Şubat gibi, E muhtıralar gibi 15 Temmuz kalkışması gibi birçok badireyi atlatan Muhafazakar demokratlar iktidarını kaybederken bir akıl tutulması yaşayıp oyuna geliyorlarve bunun farkında bie değiller.
Malesef oturup ortak akılda buluşamıyorlar.
Çünkü herkesi hırs ve nefis bürümüş.
Birliğini kaybedenlere Allahın yardımı ulaşmaz.
Un ufak olup başkalarına yem olursunuz.
Nefsinizi ayaklarınızın altına alın.
Kendinize gelin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet gazetesi.
24 Nisan 2019 Çarşamba
EKREM YÜCE SAKARYA'NIN SİYASİ BÜYÜĞÜ OLABİLECEK Mİ?
Sakarya ilimizde muhafazakar siyaset çizgisinde 2002 yıĺndan bu güne,malesef bir siyaset büyüğü çıkaramadık.
2002 yılından önce varmıydı diye sorarsanız?
Evet vardı.
Cevat Ayhan.
O, sadece bizim çizginin saygı duyduğu biri değil,Sakaryada ki tüm partilerin sayıp, saygı duyduğu bir isimdi.
Ak Partinin kuruluşuyla birlikte herkesin Cevat Abisi, Erbakan hocamızın yanında kalmayı tercih edince,o günden bu güne Sakarya her yönüyle güveneceği bir abi bulamadı.
Bunda parti içi guruplaşmaların, adamcılık yapmanın,hizipciliğin büyük etkisi oldu.
Kimse kimseye güvenmedi, güvenemedi.
Guruplar arasında bir türlü kucaklaşma sağlayacak bir siyaset büyüğü ortaya çıkmadı.
Aslında makam ve mevki olarak büyüyenler olduysada,bu makamları kendi guruplarının ve adamlarının ikbali için kullanıp, diğer guruplara yaşam şansı vermediler.
Gelinen noktada bu hizip başlarının bir kısmı geri çekilmiş olsada bunların siyasete yerleştirdikleri uzantıları hala aktif siyasetin içindeler.
Hatta hiçbir etkisi yok zannettiğimiz o kişiler 31 Mart seçimlerinde bu uzantıları vasıtasıyla dediklerinin birçoğunu yaptırdılar.
Neyse bunların neler ve kimler olduğunu,ödüllendirilenlerle,cezalandırılanların kimler olduğunu benim gibi Sakarya'da çok kişi biliyor.
İşte tam bu noktada muhafazakar siyasetin mutfağından yetişmiş, yıllardır Sakarya siyasetinde mücadele eden,Sakarya siyasetini iyi bilen ve 31 Mart'ta Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Ekrem Yüce'den Sakaryanın beklentisi bir hayli fazla
Devamlı yüzü gülen,herkesi kucaklayan,insanlara içten yaklaşan sayın Yüce,Sakaryanın abisi ve siyasi büyüğü olabilecek mi?
Herkes gibi bende merak ediyorum.
Fotoğrafları yorumlayarak vardığımız sonuca bakılırsa,bu yolda bir gayret gösteriyor.
Ayrıca Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç,Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar gibi il başkanlığı yapmış iki tecrübeli isim.
Ayrıca ilçe başkanlığı yapmış Adapazarı Belediye Baskanı Mutlu Işksu,Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya,Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar ve birçok yeni seçilen genç ismin seçilmiş olması, sayın Yüce'ye Sakarya siyasetini gurplaşmalardan ve hiziplerden uzaklaştırmaya ve gerçek bir kucaklaşmayı sağlamasına imkan verecektir.
Sayın Ekrem Yüce, hem siyaset tarzı,hem kişiliği,hemde yaşı ve makamıyla bu işi başarabilecek güçte ve konumda bir siyaset büyüğüdür.
Sayın Yüce'nin bu birlikteliği sağlayacak ve güçlendirecek adımları çok hızlı ve acil olarak atması gerekiyor.
Aksi taktirde,dünün hizip başları yeni oluşumlar için ortalıkta nabız yolayıp Ak Parti'yi bölmenin ve parçalamanın hesaplarını yapıyor.
Sakın birşey olmaz demeyin,olacaklar karşısında akıl tutulması yaşayabilir,hayretler içinde kalabilirsiniz.
Biz sadece olanları, olabilecekleri ve olması gerekenleri yazdık.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
20 Nisan 2019 Cumartesi
AFRİN'DE EKMEK YOK
Afrin'i hepimiz hatırlıyoruz.
YPG'nin ele geçirdiği ve bir kaç kantonu birbirine bağlayarak Akdeniz'e bir terör koridoru açılmaya çalışılmıştı.
Ancak Türkiye buna müsade etmemiş bu koridoru engellemek için Afrin'e harekat başlatmış ve ypg li teröristleri buradan çıkarmışlardı.
Devamlı savaş hali dolayısıyla bu bölgelerde çiftçilik vesair çalışmalar yapılamadığından insanlarin yaşam koşulları çok zor.
Türkiye'ye gelip sığınanlar belki bir parça ekmek bulup karnını doyuruyor.
Ancak oralarda kalan kardeşlerimizin durumu hiç iyi değil.
Ramazan ayına kavuşacağımız şu günlerde Ferizli müftüsü Afrin'de ekmek yok kıymetli cemaatimiz deyince insanın içi cız ediyor.
Sakarya ve ilçelerinde müftüluklerimiz"Afrin'e un kampanyası" düzenliyorlar.
Istediğin yerden istediğin kadar un al fişini müftülüğe getir.
İstersen vermek istediğin bir ücreti götür müftülüğe, mahallendeki din görevlisinden yardım istiyerek müftülüğe ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Sevgili okuyucularım kim ne derse desin,hatta Bolu Belediyesi gibi "Suriyelilere yardım yok" desin
Biz müslümanız,müslüman müslümanın kardeşidir.
Eğer biz sofralarımızda çeşit çeşit yiyeceklerle Ramazan ayını geçirirde,Afrin ve diğer müslüman beldelerinde yemeğe ekmek bulanamıyorsa bizlerin hem ramazan orucumuzu hem de müslümanlığımızı sorgulamamız gerekir.
Sizleri Sakarya müftülüklerinin Afrin'e un kampanyasına katılmaya davet ediyorum.
Bu kampanyaya 50 kg'lık bir çuval unla bende katılıyorum.
Hayırda yarışalım inşallah.
24 Nisan son gün.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Saharya Ahbar İnternet Gazetesi.
YPG'nin ele geçirdiği ve bir kaç kantonu birbirine bağlayarak Akdeniz'e bir terör koridoru açılmaya çalışılmıştı.
Ancak Türkiye buna müsade etmemiş bu koridoru engellemek için Afrin'e harekat başlatmış ve ypg li teröristleri buradan çıkarmışlardı.
Devamlı savaş hali dolayısıyla bu bölgelerde çiftçilik vesair çalışmalar yapılamadığından insanlarin yaşam koşulları çok zor.
Türkiye'ye gelip sığınanlar belki bir parça ekmek bulup karnını doyuruyor.
Ancak oralarda kalan kardeşlerimizin durumu hiç iyi değil.
Ramazan ayına kavuşacağımız şu günlerde Ferizli müftüsü Afrin'de ekmek yok kıymetli cemaatimiz deyince insanın içi cız ediyor.
Sakarya ve ilçelerinde müftüluklerimiz"Afrin'e un kampanyası" düzenliyorlar.
Istediğin yerden istediğin kadar un al fişini müftülüğe getir.
İstersen vermek istediğin bir ücreti götür müftülüğe, mahallendeki din görevlisinden yardım istiyerek müftülüğe ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Sevgili okuyucularım kim ne derse desin,hatta Bolu Belediyesi gibi "Suriyelilere yardım yok" desin
Biz müslümanız,müslüman müslümanın kardeşidir.
Eğer biz sofralarımızda çeşit çeşit yiyeceklerle Ramazan ayını geçirirde,Afrin ve diğer müslüman beldelerinde yemeğe ekmek bulanamıyorsa bizlerin hem ramazan orucumuzu hem de müslümanlığımızı sorgulamamız gerekir.
Sizleri Sakarya müftülüklerinin Afrin'e un kampanyasına katılmaya davet ediyorum.
Bu kampanyaya 50 kg'lık bir çuval unla bende katılıyorum.
Hayırda yarışalım inşallah.
24 Nisan son gün.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Saharya Ahbar İnternet Gazetesi.
17 Nisan 2019 Çarşamba
AK PARTİ HENDEK VE PAMUKOVADA NEDEN KAYBETTİ.
Ak Parti'de her seçim öncesi temayüller,anketler vb. bir çok islem yapılır.
Parti yetkilileri bu çalışmaların olmazsa olmaz olduğunu aday belirlenirken bu kriterlerden yararlanılarak adayı belirlediklerini söylerler.
Ben bu çalışmaların tamamen bir senaryodan ibaret olan bir tiyatro olduğunu söyleyip durdum.
31 Mart yerel seçimlerine giderkende güya bu işlemler yapıldı.
Ama gel gör ki kim daha nufuzlu üst düzey siyasetciye ulaştıysa o aday oldu.
Kısaca,birilerinin adamıysanız yolunuz açıldı.
Kimi gösterirsek gösterelim Reisin sayesinde seçimi alıyoruz zihniyeti, bu defa geri tepti.
Atalarımız ne demiş "Her zaman kedi mamak yemez".
Neyse biz gelelim Ak Parti adına kaybedilen ilçelere.
Hem Hendek'te,hemde Pamukova'da 21 Haziran seçimlerinde Cumhur ittifakının oyu ne kadar biliyormusunuz?
Tam %75
Nasıl oluyorda böyle bir oyla seçim kaybediyorsunuz?
Baķın anlatayım.
Hendek'te ve Pamukova'da aday belilemede yukarıda anlatmaya çalıştığım usul aynen işletildi.
Hendek'te mevcut belediye başkanı İrfan Püsküllü,Ali İncinin milletvekili adayı olması dolayısıyla meclis üyeleri arasından seçilmişti.
Dört yıl gayet başarılı bir belediye başkanlığı yaptı.
Herkesin taktirini kazanmış,dürüstlüğü ve güvenirliği tescillenmiş bir dava adamı.
Ama dava adamı olmak yetmez,önce birilerinin adamı olmak gerekir.
Hem bizim çizdiğimiz Ali Inci'nin tercihi
olmakta ne demek?
Üstüne üstlük eski il başkanı Fevzi Kılıç'la siyaset üstü dostluk yapacaksın.
Çizeriz abi ve çizdiler.
Sahi Hendek'te aday belirlenirken,Hendeğin dört dönem belediye başkanlığını yapmış milletvekili olmuş Ali İnci'nin görüşü alındımı?
Ya Hendek'te üç dönem Ak Parti ilçe başkanlığı yapmış Şenay Sakal'ın?
Mevcut belediye başkanına siz aday olmazsanız kimin aday olmasını arzu edersiniz diye bir fikir soruldu mu?
Ben cevap veriyorum.
Kesinlikle hayır.
Adeta sizde kim oluyorsunuz?der gibi.
Ben ne dersem o olur.Öyle mi?
Mhp mi ne yaptı Hendek'te.?
Sen kendi adamına sahip çıkmayacaksında Mhp'mi çıkacak.
Geçin onu.
Aynı olayın benzeri Pamukova'da yaşandı.
Neymiş adam Pamukova'da çeketini koysa seçim alırmış.
Ak Parti'den göstermezsek başka partiden girer seçimi alırmış.
Bu Cevat Keser ve Mehmet İspiroğlu için her seçim konuşulan şeydi.
Ama ikiside seçimi kaybetti.
Demek ki neymiş?
Hiç kimse vazgeçilmez değilmiş.
Pamukova'ya dönecek olursak orada belediye başkanlığı yapmış Ferudun Turan'a bir şey sordunuz mu?
Ya ilçe başkanlığı ve il genel meclis üyeliği yapan Hüseyin Şen'e adaylarla ilgili bir önerisi yada tavsiyesi olup olmadığını istişare ettiniz mi?
Sizin şu kibirli ben bilirimci tavırlarınız yüzünden bu parti çok şey kaybetti.
Kaybetmeyede devam edecek.
İnanın bazen kendimi zor frenliyorum.
Yazacak o kadar şey varki.
Allah'tan Çaybaşı Yeniköy belediyesi kapatılmış.
Yoksa bunlar sevmediği insanları makam ve mevkisi ne olursa olsun, tenzili rutbe yapmaktan ve burnunu sürtmekten zevk alıyorlar,ve asla merhametleri yok.
Tabi ilahi adaletide unutmamak gerek.
Adama sokak sokak sandık sandık iğneyle kuyu kazdırır ve o kibirli burnunu sürter.
Allah bu durumlardan ders çıkarıp ibret alabilmeyi nasip etsin.
Bir musibet bin nasihatten iyidir.
Sizin şer zannettiğinizde hayır,hayır zannettiğiniz işlerdede şer olabilir.
Herşeyi ve kalpleri ancak Allah bilir.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
13 Nisan 2019 Cumartesi
SAKARYADA YEREL SEÇİM SONUÇLARİ
31 Martta yapılan seçimler İstanbul seçimlerinin gölgesinde kalmaya devam ediyor.
Çünkü hâla İstanbul seçimleri sonuçlandırılamadı.
Biz yinede Sakarya için bir değerlendirme yapalım.
Ak Parti Sakarya seçimleri için başarılı olduk diye açıklamalar yapıyor.
Ancak seçimlere gidilirken Ak Partinin Sakarya'da Büyükşehirle birlikte 17 belediyesi vardı.
Seçimden sonra 14 belediyeye düştü.
Yani üç belediye kaybetti.
Bu nasıl başarı ki üç belediye kaybediyorsun yine başarılıyız diyorsun.
Ak Parti yöneticileri şunu iyi bilmeli ki Sakarya'da altı olan milletvekili sayısı 4'e ,17 olan belediye sayısı ise 14 düşmüştür.
Böyle her seçimden sonra kaybettiğiniz halde kazandık derseniz.
Bu erimeyi durduramazsınız.
Mhp sadece Taraklı'da girdiği seçimi kazanıp bir belediye başkanlığı kazandı.
Seçimler bittiğinde görüldü ki,Mhp hem büyükşehire hemde ilçe belediye meclislerine birçok kişi yerleştirmiş.
Tek kelimeyle bu seçimin kazananı Mhp olmuştur.
Şunuda söylemem gerekir ki Allah'tan Mhp seçime tek başına girmemiş.
Yoksa şu anda kazandık diyenler kimsenin yüzüne bakamazdı.
Yalnız Mhp'nin her ilçede öyle Ak Partiye tam destek verdiğide söylenemez.
Mesela Adapazarı,Hendek,Pamukova,Geyve,Karapürçek ve Kaynarca'da bu açıkca gözüküyor.
Ak Parti ve Mhp'nin omuzomuza mücadele ettiği ilçelerde çok net bir başarı var ve oylarda 24 Hazirandaki ittifak oylarına yakın.
Neden böyle oldu diye kimseyi kınadığımız filan yok.
Çünkü bu ittifaklarda her zaman 2+2=4 etmez.
Bu ittifaka karar verenler bu gibi durumları her zaman risk payı olarak dikkate alırlar.
Millet ittifakı Sakarya'da bekleneni veremedi.
Cumhur İttifakından kaçan seçmen İyi parti'ye gitmektense Bbp ve Saader partisine yöneldi.
Bu partiler birer belediye kazandılar ve bazı ilçeleride kıl payı kaçırdılar.
Bu iki partiyede Sakarya seçimlerinin kazananı diyebiliriz.
Sakarya yerel seçimlerinin kaybedenleri İyi Parti ve Chp olmuştur.
Bir dahaki yazımda Ak Partinin kaybettiği Hendek ve Pamukova seçimlerini yazacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
Çünkü hâla İstanbul seçimleri sonuçlandırılamadı.
Biz yinede Sakarya için bir değerlendirme yapalım.
Ak Parti Sakarya seçimleri için başarılı olduk diye açıklamalar yapıyor.
Ancak seçimlere gidilirken Ak Partinin Sakarya'da Büyükşehirle birlikte 17 belediyesi vardı.
Seçimden sonra 14 belediyeye düştü.
Yani üç belediye kaybetti.
Bu nasıl başarı ki üç belediye kaybediyorsun yine başarılıyız diyorsun.
Ak Parti yöneticileri şunu iyi bilmeli ki Sakarya'da altı olan milletvekili sayısı 4'e ,17 olan belediye sayısı ise 14 düşmüştür.
Böyle her seçimden sonra kaybettiğiniz halde kazandık derseniz.
Bu erimeyi durduramazsınız.
Mhp sadece Taraklı'da girdiği seçimi kazanıp bir belediye başkanlığı kazandı.
Seçimler bittiğinde görüldü ki,Mhp hem büyükşehire hemde ilçe belediye meclislerine birçok kişi yerleştirmiş.
Tek kelimeyle bu seçimin kazananı Mhp olmuştur.
Şunuda söylemem gerekir ki Allah'tan Mhp seçime tek başına girmemiş.
Yoksa şu anda kazandık diyenler kimsenin yüzüne bakamazdı.
Yalnız Mhp'nin her ilçede öyle Ak Partiye tam destek verdiğide söylenemez.
Mesela Adapazarı,Hendek,Pamukova,Geyve,Karapürçek ve Kaynarca'da bu açıkca gözüküyor.
Ak Parti ve Mhp'nin omuzomuza mücadele ettiği ilçelerde çok net bir başarı var ve oylarda 24 Hazirandaki ittifak oylarına yakın.
Neden böyle oldu diye kimseyi kınadığımız filan yok.
Çünkü bu ittifaklarda her zaman 2+2=4 etmez.
Bu ittifaka karar verenler bu gibi durumları her zaman risk payı olarak dikkate alırlar.
Millet ittifakı Sakarya'da bekleneni veremedi.
Cumhur İttifakından kaçan seçmen İyi parti'ye gitmektense Bbp ve Saader partisine yöneldi.
Bu partiler birer belediye kazandılar ve bazı ilçeleride kıl payı kaçırdılar.
Bu iki partiyede Sakarya seçimlerinin kazananı diyebiliriz.
Sakarya yerel seçimlerinin kaybedenleri İyi Parti ve Chp olmuştur.
Bir dahaki yazımda Ak Partinin kaybettiği Hendek ve Pamukova seçimlerini yazacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)