25 Kasım 2017 Cumartesi

SENİ GÖREVDEN ALIRIZ DEDİLER


  Dün 24 Kasım ögretmenler günüydü.
Bu gün geldiğinde ister istemez bir yığın anılar gözünüzün önünden bir şerit gibi geçer.
Öğrencileriniz,öğretmen arkadaşlarınız,görev yaptığınız yerlerdeki öğrenci velileriniz ve görevdeyken karşılaştığınız zorluklar.
Hepsi birbir gelir gözünüzün önüne.
    1992-93 eğitim ve öğretim yılıydı.
Ferizli ilçemizdeki öğretmen açığı sebebiyle vekil öğretmen ihtiyacı olmuş,
Ancak o yıllarda ilçede lise mezunu çok az kişi var.
Bir öğretmen arkadaşın o günün iktidar ilçe başkanına benim ismimi vermesiyle Kaymakam vekili Layık Ercan Teberik Çiftlik mahallesine Kaymakam oluruyla atamamı yaptı.
   Hayatımda ilk kez öğretmenlik yapacağım köye gittim.
Okulların açıldığı on gün olmasına rağmen öğretmen yokluğundan okul açılamamıştı.
Hemen okulu açıp köyde bulunan Aza'yı çağırdım. 
Okulu örümcek ağları kaplamıştı.
Köylüye okulun temizliğini yaptırıp eğitim ve öğretime açtım.
Birinci sınıfa üç öğrenci kaydettim.İkinci sınıfta beş, dördüncü sınıfte iki, beşinci sınıfta üç öğrenci olan toplam onüç öğrencimiz vardı.
Birleştirilmiş beş sınıf bir arada ders yapıyorduk.
Tam gün eğitim ve öğretim olduğundan tenefüs araları 20 dakikaydı.
Bazen havalar yağışlı olduğunda çocukları dışarı çıkarmayıp çeşitli sıra oyunları oynatır, arasırada manevi gelişimi için kendilerine Kur'an'dan ayetler ve süreler okuyordum.
İşte bu anı o çocukların yüzündeki nurlu bakışlarını hiç unutamam.
     Birgün derste sol eliyle yazan ikinci sınıfta okuyan bir öğrencimi tahtaya kaldırıp yazı yazmasını istedim.
Baktım yine sol eliyle yazıyor.
Oğlum yemeğide sol elinle mi yiyorsun?
Taşı sol elinle mi atıyorsun?Diye sorunca
Evet öğretmenim.Dedi.
Baktım çocuk doğuştan solak,geç otur oğlum dedim.
Tabi eve gidince babası ne var ne yok diye sorunca çocukta okuldaki bu durumu evde anlatmış.
Bu hadise hızlı bir şekilde milli eğitim müdür vekiline ve kaymakama aktarılmış.
Nasıl anlatılmış dersiniz.
Okumaya devam ediniz lütfen.
  Milli eğitim müdür vekil beni odasına çağırıp
-Hocam hakkınızda şikayet var deyince
-Ne şikayeti hocam! daha bir haftalık öğretmeniz.
-Siz dini ve ideolojik eğitim veriyormuşsunuz.
-Nasıl yani.
-Siz öğrenciye "Sol elinle yazma günah demişsin, derslerde çocuklara Kur'an okuyormussun.Diyerek
Böyle devam ederse seni görevden alırız demez mi?
Biran sol eliyle kalem tutan öğrenciyle yaşadığımız diyalog gözümün önüne geldi.
Hocam ben çocuğu acaba sağ eliyle yazdırabilirmiyim diye tahtaya kaldırdım çocuğun doguştan solak olduğunu anlayıncada geç yerine otur dedim.
Öyle günah diye bir kelime kullanmadım.
Ancak tenefüste yağmur yağdığını görünce çocukları içeri alıp şöyle kraatine göre Fatiha süresini bir okudum.
Çocukların yüzünü bir görecektin.
Hepsi kendinden geçmiş bir şekilde huşu içinde dinlediler.
Eğer siz bunun için beni görevden alacaksanız hemen alın.
Eğer beni birkaç aylık vekil öğretmenlik için kendi ideolojinize diz çoktüreceğinizi sanıyorsanız bu asla mümkün değildir.
Bende gider benim buraya atamamı yaptıran siyasi iradeye bu durumu anlatırım.
Sizde kendinize sınır boylarından bir yer beğenirsiniz.Deyince.
Hemen kuyruğunu kıstırıp.
Ya Ertan Bey sen beni yanlış anladın.
Ben sana daha dikkatli ol demek istedim filan gibi laflar söylemeye başlayınca.
Dahada sinirlenip.
Ne kıvırıyorsun hocam.
Siz hep böylesiniz iste.
Yemeyince tornistan yaparsınız.Dedim.
O günlerde Ferizli bürokrasisi,Kaymakam vekilinden, milli eğitim müdür vekiline ve okul müdürlerine kadar sol ideolojiye mensup kişilerden oluşuyurdu.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
SAKARYA AHBAR İNTERNET GAZETESİ.

Not:Bundan sonraki yazımda."Konuklu köyüne taşımalı sistem başlıyor.
Orada neler yaşadık."onu yazacağım.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder