29 Haziran 2021 Salı

AYVANIN BAŞKENTİ GEYVE'DEYİZ


    Çok kıymetli okuyucularım!
İki aydır ara verdiğimiz yazıla
rımıza yeniden başlıyoruz.
  Bugünkü yazımızda coğrafi olarak Sakarya'nın en büyük  ilçesi,ayvanın başkenti Geyve-
yi yazacağız.Tabi bir köşe yazısına sığdırabilirsek.

Geçen yıl güney ilçelerimiz Taraklı ve Pamukova ziyaretlerimiz olmuştu.Tabi Geyve'yi pas geçince Murat başkan beni her gördüğü yerde Ertan abi beni atladın diye sitem etti.
Bende kendisine  sana kiraz    zamanı geleceğim demiştim.
Öylede oldu.  
 Başkanla Cuma günü saat 12'de makamında bir araya geldik.Murat Başkan bizi çok samimi karşıladı.Kolay değil yirmi yıllık bir muhabbetimiz var.
 Başkan Murat Kaya ile hoşbeşten sonra, geçmişten geleceğe siyaset konuştuk.
Ben Geyve'den,o Ferizli'den sorular sordu.Genel siyaseti yorumladık.
  Kendisine bu dönem üçüncü 
ve son döneminiz siyasetten ayrılıp köşenize mi çekilecek-
siniz? Diye sordum.
Siyasetten ayrılmam mümkün değil,Cumhurbaşkanımız ve partimiz ne görev verirse orada hizmete devam.Bu mahalle temsilciliği olsa bile orada calışmalarımıza devam
ederiz,dedi.
Geyve'de teşkilat ve belediye olarak bugüne kadar hep uyum içersinde çalıştıklarını,
sorun yaşamadıklarını söyle-
yen başkan, bunun başarıla-
rında katkısının büyük oldu-
ğunu belirtti.
  Başkana,hayalini kurupta yapamadığınız bir hizmet oldu mu?diye sorduğumda
Olmadı.Ne düşündüysek hep-
sini yaptık,yapıyoruz,dedi.
     Bu insanlar bize güvenip bu görevi vermişler.Onlar her şeyin en iyisini layık.Severek ve ilk günkü heyecanla hizmetlerimize devam ediyo-
ruz,dedi.
     Bir saate yakın bir süre makamında sohbet ettikten sonra Cuma Namazına gitmek
için belediyeden ayrıldık.
Daha belediyeden dışarı çık-mıştık ki,Ertan abi burası meydan projemiz.Büyükşehir Belediyemizle ortaklaşa 35 dönüm  alanda  gerçekleştiri-
yoruz.dedi.
Merkez Sinan Bey Camisinide içine alan meydan projesini çok beğendim.
Şehirleri gösteren önemli unsurlardan birinin meydan-
ları olduğunu burada birkez daha şahit oldum.Bitmek üzere olan bu meydan gerçek-
ten Geyve'ye değer katmış.
Birkaç adım yürüyüp tam arabaya biniyorduk ki başkan meydanın girişinde bahçesin-
de ayva fidanları bulunan yeni yapılan bir binayı işaret
edip,buraya"Ayva tanıtım ve  yöresel ürünler satış merkezi
yapıyoruz,dedi.
 Makam aracıyla camiye dogru yol alırken şöföre şu sokak başında az yavaşla diyerek.Bu  sokaklarda ki Os-
manlı'dan eski evleri boyayıp restore ediyoruz.Sokaklarını yeniliyoruz.
 Tarihe bir gezinti yolu olacak burası diyor başkan.
Geyve'nin İnciksuyu mahalle-
sinde Cuma Namazı için camiye giriyoruz.
Camiye geldiğimizde vatan-
daşlar ile başkanın samimiye-
ti dikkatimi çekiyor.
Bu arada caminin içinde hiç direk yok.Büyük bir kubbe kenardaki kolonlara bindiril-
miş.Rahat ve ferah bir cami.
    Müsadenizle yazımıza bir 
namaz arası veriyoruz.
Çok ilginç tespitlerle bir sonraki yazıda Geyve'yi yazmaya devam edeceğim.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Sakarya Ahbar İnternet Gaze-tesi.  Yazar:Ertan Cimbat.



         



   
 

27 Nisan 2021 Salı

SAKARYANIN EN KIDEMLİ BAŞKANI


     Belediye başkanlarımız seçimlerden sonraki ikinci yılını doldurdu.Bu başkanların çoğunluğu ilk defa seçilen başkanlar.
Karapürçek Belediye Başkanı Orhan Yıldırım ise bir dönemi Fazilet Partisi olmak üzere dört dönemdir belediye başkanı.
 Yani Sakarya'nın en kıdemli belediye başkanı.
      Açıkcası Karapürçek ilçemize çok gitmişliğim yoktu. Çok öncelerden bir defa içinden geçmiştim.Bu ikinci gidişim oldu.
     Başkanla önceden randevumuz olduğu için Belediye binasında bizi karşıladı.
Karapürçek'e göre büyükçe bir bina,belediye binası,Kaymakamlıktan belediyeye devrolan bir bina imiş.
      Başkana iki yılda neler yaptınız? Diye sorduğumda biz iki yıl değil 17 yıldır görevdeyiz,Bu sürede Karapürçeğe çok şey yaptık.
En fazla yatırımı geçtiğimiz dönem yaptık.Karapürçeği baştan aşağı adeta yeniledik.
Tüm alt yapı,su ve doğalgaz hatlarını yapıp bozulan yollarımızı asfaltladık.
Karapürçek sınırları içersinde sanayicilerimize yer tahsisi yapıp kurulan fabrikalarla ilçedeki işsizlik sorununu hallettik.
      Bu dönem şehri güzelleştirici üst yapı işleriyle teletuvar, peyzaj vb.gibi çalışmalar yapıyoruz.
Tabi birbuçuk yıla yaklaşan bir pandemi süreci var. Bu kapsamda vatandaşlarımıza birçok yardımda bulunduk.ihtiyaçlarını giderdik.
       Sayın başkan 17 yıldır belediye başkanısınız Karapürçek için hayellerinizi gerçekleştirebildiniz mi? Diye sorduğumda birçoğunu gercekleştirdik.Ama gerçekleştiremediğimizde var,Bunlardan biri ilçeye gelecek bölünmüş yol, 
 Tüm ilçelere bölünmüş yol var, Karapürçek'e yok, uzun zamandır gündemde neden yapılamadı?diye sorduğumda,
Başkanın yüz hatları değişiyor ve başlıyor anlatmaya.Ama bana bunları yazma diye tembihliyor.
   Karapürçek kendine has gözden ırak kenar mahallede kurulmuş bir ilçemiz.Özel bir işiniz yoksa pek gitmek için bir çekiciliği yok.
Başkana bu durumdan bahsedip bunu aşmak için ne düşündüğünü sorduğumda,bunun için E-5'ten Karapürçek kavşağından başlayan ve KarapürçekAkyazı'ya ulaşan bir duble yol ile Karagöl güzergahında bulunan bir alanda kayak merkezi kurulması çalışmaları olduğunu söyledi.
Tam vedalaştık ayrılıyorduk ki,Başkan bana dönüp, Ertan Bey Karapürçek belediyesinin bir kuruş borcu yok, bunuda bilmeni isterim. dedi.
Borçsuz bir belediye insan inanmakta zorlanıyor.Şaka gibi.
      Bir Ramazan günü, pandeminin zirve yaptığı bir süreçte gerekli tedbirleri alarak başkanla verimli bir söyleşi yaptık.
Kendisine teşekkür ediyor,çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla

20 Nisan 2021 Salı

ŞEHİT SAVCININ İSMİ VERİLEN CAMİ ALTI YILDIR VİRANE DURUMDA BEKLİYOR.

 


    Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz.Nisan 2015 yılında Çağlayan Adliyesinde teröristlerce kahpece vurulan Cumhuriyet savcımız.
Türkiyede infaele yol açan bu olay milletimizi derinden etkiledi.
Birçok il ve ilçede şehit savcımızın isminin verildiği yerler oldu.Hepside bitirilip faliyete geçti.
     İlçemiz Ferizli'de de o günlerde temeli atılan bir camiye Mehmet Selim Kiraz ismi verildi.
Keşke verilmeseydi...
Çünkü o cami inşaatı virane bir şekilde altı yıldır yapılmayı bekliyor.
İnanın her yanından geçtiğimde içim sızlıyor.
Çünkü burada ayağa kaldırılması gereken bir kutsal cami ve bir şehit savcı ismi var.
Malesef kimsenin dert ettiğide yok.
Geçenlerde ziyaretime gelen Avrupada Didib derneklerinde görevli bir dostuma bu içler acısı durumdan bahsedip yardım istedim.
Abi Diyanet işleri bize olur versin biz bu camiye her türlü katkıyı yaparız dedi.
     Sayın Diyanet İşleri başkanımız Ali Erbaş Şehit Savcımızın ölüm yıldönümünde bir taziye mesajı yayınladı.
Bende bu mesajı kopyalayıp Camimizin durumuyla ilgili bir bilgi notunu kendisine yolladım ve bu konuyla ilgili görüşmek için randevu talep ettim.Bekliyorum.
Bir taraftanda kendi çapımda bir duyarlılık oluşturmak için bu yazıyı yazmaya karar verdim.Ayrıca cami yeri için ayırdığı yeri bir vatandaşımız satıp paranın hepsini buraya bağışlayacak.
    Bende emekli maaşımın yarısını bu cami için dernek başkanına bağışladım.
Haydi Ferizli bu ayıptan kurtulmak için hep birlikte seferberlik başlatalım.
Bu günlerde Cami derneği seçimleride yapılacak yeni bir başlangıçla camiye ivme kazandıralım.
Caminin yanı başındaki iş merkezide adliyeye verildi.
Adliye personeli,kamu çalışanları vatandaşlar hep beraber el ele verirsek bu işi başarırız.
Haydi Bismillah.
Allah yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.

12 Nisan 2021 Pazartesi

USTA'YI DA KAYBETTİK




    Bugün enzor köşe yazılarımdan birini yazıyorum.

    Mim. Ali Usta,Türkçesi Mehmet Ali Usta.1979 yılında Ferizli'ye Ferizli Orta okulunu açmak için görevlendirilmiş.Ne tavafuk ki bizde ailece 1979 yılının hemen başlarında Ferizli'ye geldik.Tam 41 yıldır birbirimizi tanırız.Hukukumuz daha çok 1985 yıllarından sonra başlar.

    Mehmet Ali Bey'i tanıdığım günden bu güne hep kavgacı, itirazcı,mücadeleci ve cesur yürekliydi.Herkesin sustuğu yerde öne fırlar en yetgilisine,en apoletlisine,en siyasisine itirazını yapar, postasını koyardı.Bunlardan birebir şahit olduğum birçok eylemi var.

    Kafasındaki tasarıma göre bazen iktidarda olana,bazan muhalefette olana danışmanlık yapardı. 

    O memleket için biri yüksek bir ses çıkarıyorsa hemen o safta yerini alan eylem koyan biriydi.Bu mihvalde bir bakmışsın ülkücülerin Bakü yürüyüşünde ön saflarda,Ecevit'in partisi Dsp'de tek başına Belediye Başkan adayı,Sonrada Türkiye'nin geleceğine damga vuran Ak Parti saflarında.M.Ali Usta'nın hayatı tam bir mücadele hemde birçok alanda aykırı bir mücade ile geçti.Bize aykırı gelen bu mücadelede o ne yaptığını bilen bir savunma içinde olurdu.

     Ferizli'ye gelir gelmez ortaokul kurmak için başlayan mücadele,emeklilikle birlikte başladığı siyasi mücadele ve arkasından Ferizlide çıkardığı "Ferizli gündemi"adlı yazılı gazete ve daha sonra internet haber sitesi birçok sıkıntılı bir mücadele... mahkemeler, itilip kakılmalar ama hiçbir zaman geri vitesi olmayan bir mücadele.

O doğruluğuna inandığı yanlışı bile savunan ve bu uğurda savaşan biriydi.Bu uğurda en yakınlarını kırmaktan hatta onları karşısına almaktan çekinmezdi.Biz gazeteci arkadaşlarına bile zaman zaman kırıcı hamleleri olmuştu.

   Benimle birçok konuyu istişare ederdi.Ferizli ile çok dertlenirdi.Derin derin görüşleri vardı.Onun bildiklerini analizlerini ve ortaya koyduğu fikirleri belkide ferizlide ortaya koyabilecek ikinci bir kişi yoktu.Benim köşe yazılarımın bazıları çok hoşuna gider, kendi gazetesinde haberleştirmek için müsade isterdi.En son haberleştirdiği köşe yazım "Ferizlide Çürümeye Terk edilen binalar"dı.

    Pandemi sürecinde yüz yüze çok az görüşüyorduk.Birkaç kez arabama alıp evine götürmüşdüm.Daha çok telefonla görüşüyorduk.Enson görüşmemizde nefes nefese zor konuşuyordu.Hocam bu kadar yeter kendini yorma burada bitirelim dedim.İki gün sonra hastaneye yoğun bakıma kaldırıldığını duydum.Oğlu İsmaille konuşup bu süreci takip ediyorduk.Ne yalan söyleyeyim onun mücadeleci ruhuyla direneceğini ve dualarımızla geri döneceğini hep umut ettim.Hatta bir ara yoğunbakımdan servise çıktı denince çok sevindim.Bir iki saat sonra tekrar yoğunbakıma aldılar.Oğlu İsmailden son aldığımız haber "durum kritik, her an herşey olabilir" dendi...

    Malesef Usta'yı kaybettik.Allah kendisine rahmet eylesin.

Bir öğrencisi yazmış."Bize hiçbir zaman hayatı boş vermeyin" çocuklar.Biri size "Boş ver" diyorsa en ağır küfür ediyor demektir.Diye öğretirmiş.

    O hayatı hep dolu dolu yaşadı hiç boş vermedi dert edindi.

Son bir hatıramızıda yazarak bitirmek istiyorum.İki ay önce bir emlak dükkanı açınca beni arayıp hayırlı olsun dedi.Epeyce konuştuktan sonra hocam bazı arkadaşlar artık köşe yazarlığını bırak ikisi bir arada olmaz diyor sen ne diyorsun?

    Bana sakın bırakma,Bu ilçede birtek köşe yazarı sen varsın, sende bırakırsan kim yazacak?,dedi.

     Bundan sonra diğer gazeteci arkadaşlarımızla onun boşluğunuda doldurmaya çalışacağız.Tabi doldurabilirsek.Allah'ın rahmeti üzerine olsun USTA.Allah'a emanet olunuz.Saygılarımla.








    

 

28 Mart 2021 Pazar

AK PARTİ DEFANSA MI ÇEKİLİYOR?


 
    Bu hafta başında Ak Parti'nin büyük kurultayı vardı.Genel Başkanlığa Recep Tayyip Erdoğan tek aday olarak girdi ve seçildi.
    Pandemi dolayısıyla bütün kurultaylara katılıp takip eden biri olarak lebalep olmasın diye kongreyi televizyondan izledim.
    Kırk yıla yakın siyaseti takip eden biri olarak yirmi yıllık Ak Parti'yi ilk defa böyle heyecansız gördüm.
Tayyip Erdoğan eşi Emine hanımla salona girerken salonda hiçbir coşku yoktu, hatta sunucunun bile ses tonu düşüktü, zoraki bir sunum yaptı.
Ak Parti'nin Sakarya'lı Genel Başkan yardımcısı Divan Başkanı Ali İhsan Yavuz'un o tok sesi ve önceden salona yerleştirilmiş slogan takımı olmasa kongremi cenaze merasimi mi?Belli değildi.
    Biz Ak Parti'nin bu durama düşeceğini aylardır söylüyoruz.
Parti,değişim,dönüşüm ve gençleştirme adına hızla kendi değerlerinden uzaklaştı.
Yıllarca yetişmiş tecrübe sahibi insanlar partinin yanlış politikaları sebebiyle partinin dışına itildi.
Onların yerine gelen genç ve tecrübesiz yöneticiler partinin ortaya koyduğu hedeflerden bir haberler,teşkilatcılık deneyimleri yok.Parti ile bütünleşmiş ömrünü bu davaya vermiş büyüklerine ya da görev yapmış olanlara saygıları yok.
Hatlar arasında büyük bir kopuş yaşanıyor.
Kimsenin halka ve tabana indiği yok.
Teşkilat çalışmaları sadece haftada bir toplantı ve selfiden ibaret olmuş.
Belediyelerdeki durum aydan aya yapılan meclis toplantısı.
Her iki toplantı sonucunda "Alınan kararlar halkımıza hayırlı olsun" bildirisi...
Nedir?Hangisidir? Bilen yok.
Herkes birlik beraberlikten bahsediyor.Bunu söyleyenler buna uymuyor.Herkes bir hesap peşinde.
Herkes tek adama oynuyor.Nasıl olsa ileride Reis var eski bir futbolcu ya golü atar deniliyor.Ancak bu tarz,artık futbolda bile terk edildi.
Kollektif oyun benimseniyor.
Ak Parti bu oyun stilini değiştirmesse bundan sonra kalesinde çok gol görür.Çünkü rakip takımlar artık uyandı.Reis'i markaja aldılar. Hemde yapancı antrönorlerin verdikleri taktiklerle.
Malesef yenilenen teşkilatlar hâla defans yapıyor, siyaseti okuyamıyor.
Ak Parti şu " İnandığın yolda yürü" sloganını derhal değiştirmeli.Bu slogan "İnandığın yolda koş" olmalı.
Ak Parti eğer bundan önceki gibi defans yapar ilerde sadece Reis gol atacak diye beklerse seçimi kaybeder.
Ancak herkes koşar kollektif bir çalışma yöntemine geçebilirse iktidarını devam ettirebilir.
Yoksa sessiz kalabalıklar, uyuyan teşkilatlar partisinin çalışmalarını sosyal madya hesabından bile paylaşmayan yapılarla sonun başlangıcını okumak çok zor değil.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


27 Mart 2021 Cumartesi

BİR KARAR AŞAMASINDA

 

  Çok kıymetli okuyucularım
Yaklaşık bir aya yakın bir süredir yazı yazmıyorum.
Bunun iki sebebi vardı.
Birincisi yeni bir iş yeri açma çalışmalarım ve bunun getirdiği yoğunluk.
İkincisi ise ticari bir işe başlayıp yazı yazmam uygun olur mu? Diye düşünmemdi.
Bazı arkadaşlar yazı yazmaya devam etmemi, bazılarıda bırakmamı tavsiye ettiler.
Yaptığım değerlendirmede ve siz okurlarımın talepleri doğrultusunda yazılarıma imkân oldukça devam etme kararı aldım.
Yaklaşık altı yıla yaklaşan bir yazarlık serüveninde 1000'e yakın yazı yazmışız.
Birçok siyasi, iktisadi,sosyal ve kültürel manada yazılarımız olmuş.
Bu yazılarımız sayesinde birçok olumsuzluk düzeltilmiş,birçok yanlıştan vaz geçilmiş,toplum yararına birçok iş hayata geçirilmiştir.
Yanlış yapanların üzerine üzerine gidilmiş yanlış işler en sert biçimde eleştirilip toplumun önüne getirilmiştir.
En değer verdiğim gençliğimizin kendi öz değerlerimizi öğrenmesi ve bu konuyla ilgili yazdığım yazılardı.
Üzülerek belirtmeliyim ki bu yazılarımın okunurluk oranı beni çok üzdü.
Bir siyasi yazımı bin kişi okuyorsa kültürel bir yazımı elli kişi zor okuyor.
Bu sebeple köşe yazarlığını bırakmak bile istedim.
Bizim gazeteciliğimize bir kuruş  akceli bir iş bulaşmaz,bulaşmadı.Reklam yada kişiye özel ısmarlama yazılar olmaz,olmadı.
Kimseye bir ön yargı ile yaklaşım gösterilmez.
Bu yüzden herşeyi ve herkesi halk adına takip eder, doğru ve yanlış olanı yazmaya devam ederiz.
Bu yolda mahkemeye verildiğimiz,tehdit edildiğimiz,çalıştığımız gazetelere baskıların yapıldığı bir altı yıllık süreci geride bıraktık.
Bu süreçte şunu memnuniyetle gördümki okurlarım hep bana güvendiler ve arkamda durdular.
Bu yüzden yaptığım değerlendirmede hem işime hemde yazılarıma devam etme kararı aldım.
Hepimize hayırlı olsun.
Berat Kandiliniz kutlu olsun
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Not:İlçemizde yayınlanan "Ferizli Gündemi"gazetesi ve indernet haber sitesi sahibi Mehmet Ali Usta kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakıma alınmıştır.
Kendisine Allah'tan şifalar diliyorum.
 Bu Berat gecesi,şifa niyetiyle hep birlikte kendisine dua edelim lütfen.


28 Şubat 2021 Pazar

28 ŞUBAT BELLEĞİMİZDEN SİLİNMEYEN BİR LEKEDİR.


 
  Bugün 28 Şubat.Yirmi dört yıldır bu tarihe takıntım var benim.

Sadece benim değil,bizim neslimiz için kara gündür 28 Şubat.

Ömrü hayatımda böyle bir zulüm görmedim.

Seçilmiş bir iktidara sırf milli ve manevi değerlere bağlı diye  medyayıda kullanarak yapmadıkları çirkeflik kalmadı.

Başbakanı ve hükümeti iktidardan uzaklastırmak için koro halinde hep bir ağızdan hep birlikte saldırıyorlardı.

Bir yandan köşe yazarları,gazeteler ve televizyoncular.Bunlardan Reha Mubhtar,Ali Kırca'yı ve Uğur Dündar'ı asla unutamam.

Diğer yandan üniversite rektörleri ağız birliği yaparak kız öğrencilerin zorla başörtüsünü çıkartmaları için ikna odaları kuruyor, çıkartmayanları okuldan atıyorlardı.

Kemal Alemdaroğlu Kemal Gürüz ve Nur Senter'i hiç unutamadım.

İşci sendikalarını Tüsiatı Bayram Merali,Rıdvan Budak'ı unutmadık.

Anneler, evlatlarının yemin törenine başörtülü diye alınmadı bu ülkede, başörtülü öğretmenler başını açmadan okullara sokulmadı.

Ali Kalkancılar,fadime Şahin tiyatrolarını unutmadık.

Okul birincisi olan,ödül alan kızlar başörtülü diye kürsülerden indirildiler.

İmamhatip liselerinin orta kısımları kapatıldı.İmamhatiplilerin ünüversiteye girişlerine katsayı uygulaması getirildi.

Kur'an kursları ve Kur'an öğrenme yaşı 12 yaşından küçüklere yasaklandı.

Emekli olan genareller bankaların yönetim kurulu üyeliklerine getirilip,bankaların içi boşaltıldı ve batırıldı.

Ülkenin başbakanına p.......venk.

İçişleri bakanına  "Yağlı kazığa oturturum"

Tankları Ankara-Sincan'da yürütüp"Demokrasiye balans ayarı yaptık" diyen terbiyesiz generalleri asla unutamadık.

Bir millete ve onun değerlerine savaş açan dış odaklı hainler ve maşalar vardı bu ülkede.

Dün vardı, bugünde var yarında olacak.

Ama bu ülkede herzaman savunan adamlarda olacak.

Gelinen noktada 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler kaybettiler.

İnananlar milliler ve milliyetciler kazandı.

Yalnız 24 yıldır bu zalimler neden yargılanmadı?

Bu zulümler karşılıksız mı kalacak?

Bu adamlar yargılanmadan bu 28 Şubat tranvasından çıkamayız.

Çünkü 28 Şubat belleğimizde silinmeyen bir lekedir.Her 28 Şubat tarihi geldiğinde içimiz kan ağlıyor.

Dönemin Başbakanı Prof.Dr.Necmettin Erbakan için bu 28 Şubat tarihi onun için hepimizden daha zor bir gündü.Ne tavafuk ki bir 28 Şubat tarihi öncesi 27 Şubat'ta ahirete irtihal eyledi.Bu kara günü birkez daha görmeden.

Kendisine Allah rahmet eylesin.

Allah bu millete birdaha böyle durumlar yaşatmasın.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.