23 Kasım 2019 Cumartesi

CANIM ÖĞRETMENİM


     Bugün 24 Kasım öğretmenler günü.
Bugün öğretmenlerimizi hatırlayalım diye böyle bir gün ihdas edilmiş.
    Öğretmenlerinden nasiplenememişler için güzel bir gün hiç olmazsa bugün belki öğretmenini hatırlarlar.
Ancak bizler öyle mi?
Hayatımızın her aşamasında,öğretmenlerimizin bize öğrettikleriyle birlikte yaşarız.
     Mesela Mustafa Karabulut'un
Bizi disipline çağırıp.
Elinde koca bir deynek.
Oğlum Cimbat sende mi?
Nedir hocam?
Namaz kılmıyormuşsun?
Evet hocam, bir haftadır kılmıyorum,çünkü ayağımda yaralar çıktı, ayağımı bükemiyorum.
Olurmu evladıııım?
Namazın mazereti yok.
Bak iyi dinle.
Uçakta giderken bir anda uçak düşmeye başlasa, o anda namaz vakti girse.
Uçak yere düşünceye kadar hemen teyemmüm edip namazını kılmaya çalışacaksın.
Birde odada bulunan Sakarya Müftüsüne dönüp öyle değil mi? Sayın Müftüm.Dedi.
Ben bu fetva karşısında çaresiz boynumu büktüm.
Bana dönüp, seni bu seferlik affediyor, dövmüyorum.
Bir daha namaz kılmıyor şikayetiyle karşıma gelme.
   O gün bugün  namaz kaçırdığımda hep hocamın bu fetvası ve bu sözleri aklıma gelir.
Meğer hocamız bizi Allah'ın huzuruna hazırlıyormuşta bizim haberimiz yokmuş.
Allah senden razı olsun Karabulut öğretmenim.
Mekanın cennet olsun.
Biz senden razıyız.Allah'ta razı olsun inşallah.
Öğretmenlerimizin her biriyle birçok anılarımız var, ancak buralara hepsini yazmak mümkün değil.
Şunu söyleyebilirim ki, bizim öğretmenlerimiz bize dersten çok idealizim öğretmeye çalıştılar.
Milli ve manevi değerlerine bağlı vatanına ve milletine sahip çıkan topluma faydalı bir birey olma düsturuyla yetiştirdiler.
Allah tüm öğretmenlerimizden razı olsun.
Bu kutsal mesleği bende kısa bir dönem olsada yapma fırsatım oldu.
Öğrencilerimle ilgilide birkaç anı sizinle paylaşmak isterim.
    Abdurrezzak(Konuklu) köyünde sınıfimız cami ile karşı karşıyaydı.
Ders anlatırken ezan okunmaya başlayınca birden dersi kesip, çocuklar ezan okunuyor ezan okunurken konuşulmaz dinlenir, dedim.
O güzel ezanı sonuna kadar huşu içinde,sessizce dinledik.
Birgün sonra tam ezan saati yaklaşınca sınıfın camlarını açtım ve ders anlatmaya devam ediyordum ki ezan okumaya başladı.
Dersi kesmeyip anlatmaya devam ettim.
O da ne bütün parmaklar havada.
Öğretmenim! öğretmenim!
Ezan okunuyor.
Bu çocuklar ikinci sınıf, sadece sekiz yaşında.
İşte eğitim.
Birbaşka anım da şöýle.
Konuklu'da ikinci sınıfları alınca,sınıfa girdim ki sınıfta uzun boylu kocaman bir çocuk.
Onbir, oniki yaşları civarında.
Oğlum sen burada ne geziyorsun haydi sınıfına bakalım dedim.
Öğretmenim ben ikinci sınıftayım demez mi?
Meğer okuma yazmayı öğrenemediği için dört senedir aynı sınıfta kalıyormuş.
Yaşı büyük ve cüsselide bir çocuk olduğu için sınıfta devamlı kavga ve sorun oluşturuyordu.
Birgün sınıfa girdim ki öğrencinin birinin dişini kırıp dövmüş.
Tahtaya çıkartıp iyice azarladıktan sonra.
Senin okumaya niyetin yok mu? Diye sordum.
Sesini çıkarmayınca.
Eğer yoksa al çantanı doğru evine git, dedim.
Adam çantasını aldı,çekti evine gitti.
Evi cami yolunda yolun kenarında olduğu için her öğle namazına gidiş gelişte  kendisini evin önünde görüyor içim parçalanıyordu.
O da beni görünce hemen kaçıp ya bir ağaçın arkasına, ya da evin dundarına saklanıyordu.
Bu böyle bir hafta devam etti.
Birgün camiden gelirken göz göze geldik, kaçamadı.
Nasılsın oğlum. Dedim.
İyiyim öğretmenim.
Okulu ve arkadaşlarını özledin mi? Deyince.
Evet, hemde çok,dedi.
Gel seninle bir anlaşma yapalım.
Bundan sonra sınıfta adam gibi dur, bende sana okumayı yazmayı öğreteyim dedim.
Tamam öğretmenim, dedi.
Anlaştık.
Okula tekrar gelmeye başladı.
Gerçektende biraz sakinleşmişti.
Benide sevmeye devamlı çevremde dolaşmaya başladı.
Onu sınıf başkanı yaparak sorumluluk verdim.
Dahada kendisini toparladı.
Her tenefüs arasında tahtaya renkli tebeşirlerle harfleri ve heceleri yazarak, okutarak,
çok büyük bir emek ve mesayi vererek bu öğrencimize okuma yazmayı öğrettim.
Şimdi bu öğrencim 34 yaşında bana sosyal medyadan mesaj yazıp atıyor.
Şükürler olsun.
Bugün öğretmenler günü dolayısıyla böyle bir yazı yazdık.
Biraz hikaye gibi oldu ama, pazar gününe iyi gider.
Tüm öğretmenlerimizin ve öğretmen arkadaşlarımızın bu gününü kutluyorum.
Ölenlere rahmet,kalanlara sağlık sıhhat ve afiyet diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.




17 Kasım 2019 Pazar

BÖYLE DEVAM EDERLERSE AK PARTİ YÜZYIL İKTİDAR OLUR


0
    Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı,Amerika başkanı Trump'un davetine gidecek, gitmeyecek soruları arasında,gidip Trump'la görüşmeyi gerçekleştirdi.
    Bizim bu ülkenin vatandaşları olarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanının böyle bir ziyarette arkasında durmak, ona güç vermek Cumhuriyet ilkemiz gereğidir.
Ama gel gör ki sahte cumhuriyetciler bırakın arkasında durmayı, bir yığın yalan yanlış algılarla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı refuze etmeye çalışıp ülkemizi küçük düşürmeye çalıştılar.
     Neymiş efendim.
Trump'a mektubu takdim ettim demiş?
Ne diyecekti?
Yüzüne fırlattım mı diyecekti?
Başka?
Herkes otururken, dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ayakta beklemiş.
Birde bunu fotoğrafı keserek yayınlayıp ispata çalışıyorlar.
Gerçek ne?
Dış işleri bakanları başkanların arkasında belli bir süre ayakta durmaları bir gelenek.
Trump'un arkasında da Amerikan dış işleri bakanı Mike Pompeo ayakta bekliyor.
Daha ne diyorlar.
Amerikan sanatörler neden ayak ayak üstüne atmış?
Pes yani!
Ne yani Tayyip Bey o senatörlere,
İndirin ulen ayağınızı mı diyecekti?
    Bir bayramlaşmada Eski Sakarya milletvekili Süleyman Gündüz'ün "Arkadaşlar hiç kimse boşuna heveslenmesin Ak Patti yüz yıl iktidar,bende ömrüm yettiğince milletvekiliyim" demişti.
Kendi ilk seçimde bir daha milletvekili olamadı ama Ak Parti 18 yıldır iktidar.
Böyle muhalefet olduğu sürece de yüz yıl iktidar olur.
    Siz insanları böyle algılarla kandırmayı bırak, çok büyük tepki alıyorsunuz.
   Tüm dünyanın taktir ettiği ve hayran kaldığı bir lideri  hemde deplasmanda neler konuştuğunu tüm dünya gibi sizde,bizde canlı yayında izledik.
İnanın bu cesaret dolu açıklamaları yaparken acaba dengesiz Trump'un bir müdahalesi olurmu? Diye çok kaygılıydım.
Çünkü böyle bir dengesiz tavır tamda bizim hainlerin istediği bir şey olurdu.
Bir provakatif durum olacak diye beklerken  Allah'a şükür görüşmeler Türkiyenin askâri kazanımlarıyla sona erdi.
Bu görüşmeler Tayyip Erdoğan'a ve Türkiye'ye çokşey kazandırdı.
İşte bu kazanımlar muhalifleri ve hainleri çıldırtıyor.
İnşallah çok daha iyi şeyler olacak.
Çünkü Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 ve2071 planlamaları var.
Buda demektir ki Ak Parti yüzyıl iktidar.
Ceddine rahmet Süleyman Gündüz.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

7 Kasım 2019 Perşembe

OH BE AKÇUKUR YOLU ASFALTLANDI



      Başlığa bakıp Akçukur senin mahallen mi? diye sorabilirsiniz.
Benim değil,ama bizim mahallemiz.
      Akçukur mahallemiz diğer mahallelerimize göre ismi gibi çukur bir alanda sota bir yerde olup Sakarya nehrinin çevrelediği bir yerleşim yeri.
Daha çok yürüklerin yerleştiği misafirperver bir mahalle.
Bu mahallemiz ben bildim bilesi hizmet alma noktasında hep ötelenmiş bir yerdi.
Helede yol problemleri 1990 lardan bu yana devam eder.
Yaklaşık iki kilometresi orman içi olmak üzere üç kilometrelik bir yol ile Değirmencik mahallemize ulaşan Akçukur mahallemize 31 Mart seçimleri arefesinde gittik.
Orman içi yolda yirmi santim çamur ve cezaevi şantiyesinin kamyonlarının bozduğu bir yoldan aracımla iki defa kayarak mahalleye ulaştım.
Tabi Akçukur halkı direk yüzümüze abi bu yolu yapmadan Ak Parti'ye oy yok.
Dediler.
Haksızda değillerdi.
Ben kendilerine durumu Kaymakam Bey'e, Belediye Başkanı'na, ve Ak Parti ilçe başkanına ileteceğimi söyledim.
Gerçektende adı geçen yetkililerimize durumu ilettim.
Yoldaki çamurlu malzeme sıyrılıp çakıllı bir malzeme döküldüğünü biliyorum.
   Geçen günlerde Kaymakam Bey,yeni seçilen Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu ile birlikte Akçukur'u ziyaret ettiler.
Muhtemelki bu yol talebi tekrar gündeme geldi.
Büyükşehir ve Ferizli Belediyesinin planlamasıyla dün bu yolun asfaltlanmaya başladığını duydum.
Bugün Akçukurluların bu mutlu gününde devam eden asfalt çalışmalarını yerinde izledim.
İnanın bir Akçukur'lu kadar bende sevinip,memnun oldum.
İnsanlara hizmet etmek, onların yüzünün gülmesi,sevinmesi ne kadar güzel bir duygu.
Bu duyguyu bize yaşatan yetkililerimize teşekkür ediyorum.
Akçukur mahallemize ve Ferizlimize hayırlı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

3 Kasım 2019 Pazar

AKPARTİ PARELEL YAPIYLA BARIŞMAK MI İSTİYOR, YOKSA KURTULMAK MI?

      Dikkat  ediyormusunuz bilmiyorum ama Barışpınarı harekatı ile birlikte birçok mesele ikinci plana itildi.
Tabi bunu fırsat bilenler ise harıl harıl çalışıyor.
Özellikle fetö yapılanmasında müthiş bir hareketlenme var.
Birçok insan,gazeteci,siyasetci bu duruma dikkat çekiyor Birbirine neler oluyor? diye soruyor.
Çünkü herşey ortada çok aşikar bir biçimde gerçekleşiyor.
Özellikle Ak Parti'de daha önce Fetö ile iktisablı kişiler üst yönetimlerden ayıklanırken, bazıları yeni parti kurma çalışmalarına girerken, özellikle yerel bazda il ve ilçe teşkilatlarına belediyelere sızmalar olduğu söyleniyor.
Şunu kimse inkar edemez ki böyle devasa bir yapılanmada birçok kader kurbanı vardır.
Haksızlığa uğramış, Fetö'yü bir din adamı zannederek bu yola girmiş mütedeyyin insanlarımız mutlaka mevcuttur.
Zaten yargı bu gibi vatandaşlarımızın hakkını hukukunu teslim ediyor.
Yalnız şurası çok önemli ki  bu örgütün ne kadar sinsi ve sistemli çalıştığını hepimiz başımıza gelen 15 Temmuz kalkışmasıyla gördük.
Bu yüzden bizlerde bundan böyle uyanık olmak zorundayız.
Asla bunlara musahamalı olamayız.
Eğer kader kurbanıysan gidip evinde oturacaksın arkadaş.
Kendi işine gücüne bakacaksın.
Hatta"Allahım böyle bir musibetten beni kurtardığın için sana şükürler olsun" diye dua ve niyazda bulunacaksın.
Yoksa öyle sahada,hareket halinde,her sokak başında,özel toplantılarda,teşkilatlarda,belediyelerde aktif bir pozisyonda iseniz biz sizden şüpheleniriz arkadaş!
Atalarımız ne demiş "Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer"
Gerçi Reisin istişare kuruluna aldığı Bülent Arınç, 
Bu görevden aldığı maaşının yarısını bu insanlara verdiğini söyleyip,
KHK ile görevinden atılıp,lokantalarda bulaşıkcılık yapan,benzin pompası tutan,evlere temizliğe giden fetö ile ilişkili memurlar için,içinin yandığını söylüyor.
Yazıklar olsun.
Sayın Arınca sormak lazım acaba 15 Temmuz'da bu vatan için ölen 152 şehit ve binlerce gazi içinde yüreği yanıyor mu?
Birde Amerika'ya kızıyoruz.
Yani hep teröristen ve vatan hainlerinden yana mı olmak zorundayız.
Bu vatana bir halel getirecek bir girişimin içinde sehven dahi bulunmuş olsan bedelini ödeyeceksin.
Çünkü söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Bunu herkes kafasının içine iyice soksun.
Gerçi Arınca cevabı eski Gaziantep milletvekili Şamir Tayyar verdi." Bülent Arıncın sözleri adli merciliktir.Savcıları göreve davet ediyorum." Diye çağrı yaptı.
Eğer bu sözler paralel yapıyla Ak Parti'nin arasını yumuşatmak için söylenmiş müsadeli ve bilinçli sözler değilse Reis bu adamı o görevde bir dakika tutmaz.
Ama müsadeli ve planlı bir konuşmaysa 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesi böyle bir konuşmanın Ak Partiye  nelere mâl olduğunu gördük.
Sekiz bin fark sekizyüz bine çıktı.
Böyle konuşmaların Ak Parti'ye faydasından çok zararı olur;oluyorda zaten.
Bu millet "kita kita'yı sevmez"
Yani bir öyle, bir böyle olmayacaksınız.
Helede vatanhainleri meselesinde.
Bizden uyarması.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.



28 Ekim 2019 Pazartesi

SİNANOĞLUNDAKİ BİNALAR ÖĞRENCİ YURDUNA.MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAYMAKAMLIKTAKİ YERİNE.



    Bugün 29 Ekim. "Cumhuriyet bayramınızı kutluyorum".
     Yazı dizimize devam ediyoruz.
Bugünkü yazımda Sinanoğlunda yıllardır çürümeye terk edilmiş binalarla ilgili önerimi dile getirmek istiyorum.
     Gerçekten iki büyük devasa bina var burada.
Adapazarına 25 km uzaklıkta.
Şehrimize kurulan ikinci üniversiteyle birlikte öğrenciler için bir çok yurt binasınada ihtiyaç olacaktır.
Ayrıca Söğütlü,Ferizli bölgelerinde de dört yıllık fakülteler kurulacak.
Bu binaları yap işlet devret modeliyle acaba öğrenci yurdu işleticilerine verebilirmiyiz.
Eğer böyle bir şeyi gerçekleştirebilirsek Sinanoglu bundan çok fayda görür diye düşünüyorum.
    Birde bu milli egitim müdürlüğünün geçtigimiz yıl sürpriz bir şekilde yerleştiği yurt binasını boşaltıp kaymakamlık binasındaki boş duran yerine dönmesini öneriyorum.
Bir öğrenci yurdu binasında milli egitim müdürlüğünün bulunmasını ben uygun bulmuyorum.
     Üç katlı olan bu yurt binasının üçüncü katı şu andaki kız  öğrencilerine,
Ikinci katı  kızlar için hafızlık proje Kur'an kursuna,
Milli Eğitimden boşalan zemin kata ise 4-6 yaş Kur'an kursu yapıp bu binayı tamamen eğitim ve öğretim için kullanalım.
Ben İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün o binaya niçin taşındığına hâla bir anlam veremedim.
     Kıymetli okuyucularım bir yazı dizisi çerçevesinde Ferizli'de uzun zamandır atıl duran binaları gündeme getirip,bunlar için çözüm önerilerimi kendi fikrimce dile getirmeye çalıştım.
Tabiki bu binalarla ilgili daha güzel fikirleri olanlar vardır.
Buradaki amaç binaların bir an önce hizmete girmesini sağlamaktır.
Mutlaka bizim önerilerimiz olsun diyede bir iddiamız da yoktur.
Bu yazılar herhangi bir kuruma,kişiye karşı yazılmış yazılar değildir.
Bir yazar olarak sadece bir tesbit ve bilgilendirme amaçlı olup hedef kitle Ferizli kamuoyudur.
Bu yazı ile bu yazı dizisi son bulmuştur.
İlçemiz için hayırlı olsun.
Hayırlısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

25 Ekim 2019 Cuma

JANDARMA BİNASINI LOJİSTİK FAKÜLTESİNE ÇEVİRİP,JANDARMAYI GÖLKENT'TEKİ ESKİ YERİNE TAŞIYALIM.


    Son yazılarımda Ferizli'de yıllardır çürümeye terk edilmiş binaları konu ediyorum.
Gerçi bazıları burun kıvırıp,seni ne ilgilendirir der gibi ama büyük çoğunluk bu terk edilmiş hazineleri gündeme getirmemden çok memnun.
Gerçi bu bir yazar olarak ve Ferizli'li bir vatandaş olarak beni yakından ilgilendiriyor.
Biliyorsunuz Sakarya'ya kurulan ikinci üniversiteye bağlı olarak Ferizli ilçemize Lojistik Fakültesi kurulacak.
Ancak bizim, ya yeni bir bina yapmamız, ya da bir binayı bu fakülteye tahsis etmemiz lazım.
Bina yapmamız kısa vadede pek mümkün görünmüyor.
Çünkü paramız yok.
Ancak bunun için formül üretilebilir.
Birinci Formül,İstiklâl mahallemizde bulunan mevcut Jandarma binası Gölkent mahallemizde daha önce jandarmanın kaldığı boş binaya taşınmalı.
Boşaltılan merkezdeki bina dört yıllık Lojistik Fakültesine dönüştürülmelidir
Zaten jandarma bölgesi büyük oranda kuzey mahallelerimizden müteşekkil.
Gölkente taşınması belediyesi kapatılan bu mahallemiz içinde çok iyi olur diye düşünüyorum.
Üniversite için ikinci alternatif iş merkezi binası,
Burası alan ve bahçe olarak jandarma binasına göre daha küçük.
Ayrıca genişleme imkanı burada yok gibi.
Ancak Jandarma binasının olduğu alanda yarınlarda genişleme imkanıda var.
Karar Ferizlilerin ve idarecilerimizin.
Eğer Jandarma binası Lojistik Üniversitesine verilirse bir taşla iki kuş vurulmuş olur.
Hem Gölkent'teki çürümeye terk edilmiş tirilyonluk bina kurtarılmış,hemde ilçemiz fakülteye kavuşmuş olur.
   Bir dahaki yazımda Sinanoğlundaki binalarla ilgili önerilerimi yazacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.

23 Ekim 2019 Çarşamba

İŞTE ÇÜRÜMEYE TERK EDİLEN BİNALAR İÇİN ÖNERİLERİMİZ.


    Birkaç gün önce Ferizli'deki çürümeye terk edilmiş onlarca binaya dikkat çekmiş, bunların kullanımıyla ilgili önerimi bir sonraki yazımda ortaya koyacağımı  yazmıştım.
   Tabiki buraya yazacağım öneriler tamamen benim fikirlerimdir.
   Buradaki asıl amaç bu milletin malını nasıl çürümekten kurtarıp, halkın istifadesine sunabiliriz.
Dert budur.
Bu konuda mutlaka daha iyi fikri olan arkadaşlar olacaktır.
Biz bu yazılarımızla sadece meseleyi tartışmaya açmış olduk.
    İsterseniz sırayla başlayalım.
Ferizli'ye girdiğimizde belediye binasının karşısındaki Kocaçeşme parkında bulunan yirmi yıllık binanın eksiklerinin giderilerek yeni belediye hizmet binasına dünüştürülmesi bence çok uygun olacaktır.
Çünkü bu binanın altında otoparkta mevcuttur.
Artık Ferizli Belediye binasında da bir değişim yapma zamanı geldi diye düşünüyorum.
Ufak tefek tadilatlarla ve proje değişiklikleriyle  ilçemize yakışan bir belediye hizmet binası olacağına inanıyorum.
Şayet bu bina Belediye hizmet binası olarak tahsis edilirse, 
Boşaltılan belediye binasıda otel ve misafirhaneye çevrilip belediyeye gelir getiren bir yere dönüştürülebilir.
    Bu bina için ikinci bir teklif bir bankaya satılması yada kiralanmasıdır.
    Bahse konu ikinci bina Kaymakamlığin karşısındaki depremde yapılan yirmi yıllık iş merkezi binası.
Buraya en yakışan burayı gençlerimize ve halkımıza meslek edindirmek için BEL-İŞ'i kurarak Organize sanayi bölgelerine ara elaman yetiştirmek,gerekli meslekleri öğretmek için kurslar açmak ve bunları Ferizli Organize Sanayi Bölgelerinde istihdam etmek hedeflenmeli  ve bu amaçla bu binada gerekli kurslar açılmalıdır.
Bu mihvalde önümüzdeki süreçte  ilçemizde gençlerimizin meslek edinmeleri için çok miktarda kursa ihtiyaç olacaktır.
Bu kursların acilen açılması gerekmektedir.
Çünkü ilçemizdeki işsiz gençlerimizin büyük çoğunluğu vasıfsız herhangi bir mesleği olmayan kişilerdir.
Bu gençlerimize meslek edindirmek için bu meslek edindirme kursları mutlaka açılmalıdır.
Hendek ilçemizde bunun örneği yapılıp uygulanmış  ve burada yetiştirilen kişiler Hendek'teki OSB 'ye yerleştirilmiştir.
Ayrıca ilçemizde çeşitli adlar altında açılan özellikle bayanlara yönelik biçki, dikiş, nakış gibi kurslar bu binaya çekilmeli binanın zemin katı üretilen ürünlerin satış reyonları olarak düzenlenerek kursiyerlere katmadeğer imkanı sağlanmalıdır.
   Bu yazımda bu kadarla yetinelim.
Gelecek yazımda diğer binalar içinde çok süpriz tekliflerim olacak.
Tabi sizin tekliflerinizide yorumlarınızla dile getirmenizi bekliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.