26 Ocak 2020 Pazar
KOCAALİ'DE AHMET ACARIN USTALIK DÖNEMİ
Kocaali Sakaryamızın merkeze en uzak ilçelerinden birisi.
Sakaryanın kuzeyinde merkeze yetmiş kilometre.
Karadenizin kenarında,geçim kaynağı fındık olan bu ilçemiz adeta fındık ocakları ile donatılmış.
Benimde doğum yerim olan bu ilçenin belediye başkanı Ahmet Acar'a birkaç gün önce bir ziyaret gerçekleştirdim.
Çok sıcak bir ilgiyle bizi karşılayan başkan,seçildiği günden bu güne hep mütevazi bir insan.
Başkanla makamına geçer geçmez hemen son günlerin gündemi Organize Sanayi Bölgesini sordum.
Başkan,"Bu konu Kocaali'deki bütün sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle ortaklaşa alınan bir karardı.
Bizde bu işe önderlik yapıp bazı girişimler yaptık.
Tam sonuç alma noktasına gelmiştik ki, bir anda istemezükcüler türedi.
Neymiş Kimya organizesiymiş, insanlar zehirlenecekmiş filan bir yığın dedikodu ürettiler.
Vali Bey ve Satso şimdilik konuyu askıya aldı.
Artık olay bizden çıktı.
Bu konda Kocaali'nin tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partileri bir anlayış birliği ortaya koyarsa bizde tekrar harekete geçeriz"dedi.
Kocaali'nin devamlı nufusunun azaldığını ve göç verdiğini bu üçüncü dönemi olan ustalık döneminde ilçeye mutlaka bir OSB kazandırmak istediğini, gelecek nesillerimiz için bunun zorunlu olduğunu söyledi.
Başkanı tastik etmek için, sadece Ferizli'de 2 bin ila 3 bin arası Kocaali'li bir nufusun olduğunu buralarda fabrikalarda ve tarım alanlarında çalıştıklarını söyledim.
Başkan Ahmet Acar mutat belediye hizmetlerini yol, asfalt, spor tesisi,teletuvar,park bahçe,şehir meydanı, denizde kıyı düzenlemeleri gibi birçok hitmet yapmış.
Hele bu üçüncü döneme başlar başlamaz Melen Nehri ve Maden Deresinde su taşkınları olmuş bir çok mahallede büyük taşkınlar ve zararlar oluşmuş uzun bir süre bu taşkınlardan doğan zararları onarmaya çalışmışlar.
Hatta bu sel afatıyla denize karışan çöpler sahile vurunca birçok vatandaş belediye başkanıyla birlikte sahillerde temizlik yapmışlar,çöp toplamışlar.
Ben Ahmet Acar'ı halkın içinde,cemiyette,cenazede,mahallelerdeki davetlerde, okumalarda her yerde vatandaşla birlikte görüyorum ve gözlemliyorum.
Halkında kendisine güvendiğini bunuda üç dönem belediye başkanı seçerek gösterdiğini belirtmek isterim.
Kocaali altyapı, su ve doğalgaz konusunu büyük oranda halletmiş.
Mahalle yollarını asfaltlamış,hatta her mahallenin birkaçtane alt mahalleciklerinin bile yolları asfalt yapılmış.
Kocaalide mahallelerin merkeze uzaklığı ve mahalle sayısı göz önüne alındığında bu işlerin o kadarda kolay olmadığını belirmem lazım.
Başkan Ahmet Acar'ı kendinden emin, ne yaptığını bilen ve tecrübesiyle zor işleri kolaylaştıran biri olarak gördüm.
Kocaali doğumlu biri olarak başkana yapacağı çalışmalarda başarılar diliyorum.
Bizlere gösterdiği misafirperverliğede ayrıca teşekkür ediyorum.
Allah yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan CİMBAT.
23 Ocak 2020 Perşembe
KARASU BELEDİYESİNİN ÇALIŞMALARINA HAYRAN KALDIM.
31 Martta seçilen belediye başkanlarını fırsat buldukça izlemeye çalışıyoruz.
Geçteğimiz dönemde en sorunlu birkaç belediyeden biriydi Karasu Belediyesi.
Adeta borç batağına saplanmış,belediyenin eli kolu bağlanmıştı.
Herkes aday gösterilen İshak Sarı'nın Karasu'da seçimi kaybedeceğini beklerken o,yüzde ellinin üzerinde bir oyla belediye başkanı seçildi.
Ancak bu defa da, seçildi ama belediyeyi nasıl yöneteceği, bu kadar borçla ne yapabileceği konuşulmaya başlandı.
Açık söylemek gerekirse kendisini çok iyi tanımama rağmen bende kendisinden çokta umutlu değildim.
Çünkü Sakarya'da şartları en ağır olan bir belediye devralmıştı.
Ama şunu itiraf etmeliyim ki şu sekiz aylık süre içersinde benim gözlemim odur ki Sakarya'da en faal belediye baskanı kim?deseler.
Bir numara İshak Sarı ve Karasu Belediyesi derim.
Nasıl demiyeyim ki?
Hiçbir mazerete sığınmadan bütün mahallelerde aynı anda yol,asfalt,teletuvar ve temizlik çalışmaları başlatmış.
Şehir merkezinde banket yenileme, bisiklet yolları, yeni parklar ve ışıklandırma ve refüj peyzaj çalışmaları yapmış yapmaya devam ediyor.
Ana caddelerde poşet çöp uygulaması başlatıp belli saatlerde çöp taksi denen bir çöp toplama aracıyla hızlıca girip çöpler alınıyor.
Belediyede çok güzel bir kadro kurmuş herkes sanki seferberlik ilan etmiş Karasu için birşeyler yapıyor.
Ben başkanla konuşurken o kadar çok çalışmadan bahsetti ki,
Kendisine, başkanım bir anda birçok alanda tam saha pres çalışıyorsunuz.
Belediyenin çok borçlu olduğu söyleniyordu bunun üstesinden nasıl geliyorsunuz?diye sorduğumda.
Evet borcumuz çok iller bankasindan gelen para borçlara ve Büyükşehire kesildiği için yok denecek kadar az.
Ankara'da borçları biraz daha uzun vadeye yaymaya çalışıyoruz.
Yalnız biz bu durumları bilerek bu görevi kabul ettik.
Hiçbir mazerete sığınmadan Karasuya hizmet etmek için arkadaşlarımla birlikte yoğun birşekilde çalışıyoruz.
Görev süremiz içindede azimle çalışmaya devam edeceğiz.
Karasu halkı daha şimdiden farkımızı görüyor ve memnuniyetlerini bildiriyorlar.
Bu da bize moral oluyor,daha çok çalışma azmi veriyor.dedi.
Yazıyı toparlarsak yaptığı çalışmaları kendisinden dinlemek ve tebrik etmek için gittiğim Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı'yı çok heyecanlı ve kararlı gördüm.
Hele borç stokunu bir çevirebilirse iddia ediyorum İshak Bey'i kimse tutamaz.
Sakarya ve Karasu gelecek vaad eden çok başarılı bir belediye başkanına kavuşmuş.
Allah yardımcısı olsun.
Kendisine başarılar dilerken halkı bilgilendirme adına yaptığımız bu görev için zaman ayırıp bizi ağırladığı için kendisine teşekkür ediyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
18 Ocak 2020 Cumartesi
BÖYLE İTTİFAK OLMAZ.
İttifak belli bir konuda anlaşıp güç birliği yapma, ortak çıkarlar için anlaşma demektir.
İttifak yapanlara ise müttefik denir.
Her müttefik,ittifak yaptığı gurubun çıkarlarını kendi çıkarları gibi korur.
Ak Parti uzun zamandır MHP ile ittifak halinde.
31 Mart yerel seçimlerine birlikte,tek listeyle tek adayla girerek bu ittifakı tabandada iyice perçinlemiş oldular.
Ancak bu ittifakı hâla anlayamayan ve müttefiklik ruhuna uymayan hareketlere tek tükte olsa rastlanıyor.
Aynen Ferizli Belediye Meclisinde Ocak ayı oturumunda olduğu gibi.
Malesef bir önceki dönem şahit olduğumuz hastalıklar yine nüks etmeye başladı.
Denetim kuruluna guruplardan seçilecek üyeler her parti gurubu tarafından önceden belirlenmiş ve isimleri okunarak oylamaya geçilmiş.
Ak Parti gurubunun ve iyi Parti gurubunun belirlediği isim oy birliğiyle meclisten geçmesine rağmen, sıra MHP gurubunun belirlediği adaya gelince belirlenen aday altı,aday olmadığı halde diğer MHP'li üye dokuz oy alarak denetim kuruluna seçilmiş.
Burada MHP'nin gurup kararı delinmiş.
İşin asıl garip tarafı Ak Parti tam kadro Mhp'li diğer adaya oy vererek tüm siyasi taammülleri alt üst etmiş.
Burada sorulması gereken şey,MHP'li üyenin aday olmadığı halde Ak Partili meclis üyelerinin tamamının oyunu nasıl aldığıdır.
Bu blok oy kendiliğinden mi? Yoksa bir yönlendirme sonucu mudur?
Mhp'li üyenin bir disiplin suçu işleyip,partisinden koparılması düşünülmüş olabilir mi?
Bu durumun gerçekleşmesi halinde Mhp'nin meclisteki temsil sayısı ikiye düşeceğinden gurubuda düşmüş oluyor.
Tüm bu hesaplar önceden planlanıp ondan sonra mı düğmeye basıldı?.
İşin özeti, böyle ittifak olmaz.
Müttefiklik hiç olmaz.
Her iki partinin karar organları bu işin üstünü kapatmadan sonuna kadar üzerine gitmeli,sorumlular bulunmalı ve sonucu kamuoyuna açıklanmalıdır.
Yoksa bu işin sonu gelmez.
Atalarımız "Çalma elin kapısını,çalarlar kapını"demişler.
"Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak" ta var bu işlerde.
İnsan ne oldum değil, ne olacağım demeli.
Yanlışın neresinden dönersen, orası kârdır.
Bu kadar dost tavsiyesi yeter herhalde.
Anlayabilene...
Son olarak yukarıdaki fotoğrafa bakarak bütün kararların ittifakla alındığı Ak Parti+MHP ittifakı birilerini rahatsız etmiş olabilir mi?
Aklıma deli sorular geliyor...
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
12 Ocak 2020 Pazar
YAZARLIKTA ALTINCI YILIMIZI DEĞERLENDİRDİK
Çok ķıymetli okuyucularım Mayıs 2014 tarinden bu yana köşe yazısı yazıyorum.
Tam altı yıl olmuş.
Bu süre içinde altıyüze yakın köşe yazısı yazmışız.
Genellikle siyasi yazılar yazmama rağmen, benim için yazdığım kültürel yazılar daha kıymetli olmuştur.
Ancak şunu belirteyim ki okurlarımın büyük çoğunluğu siyasi yazıları tercih edip, kültürel yazılara bakmıyorlar bile.Bir istatistik vermem gerekirse kültürel yazılarım bir okunuyorsa siyasi yazılarım on okunuyor.
Hele ilçe ile ilgili yazdığım siyasi yazılar bir on daha fazla okunuyor.
Bir yazar emek verip ortaya koyduğu eserin tabiki çok kişi tarafından okunmasını ister.
Ancak çok okunmak için devamlı bir şekilde siyaset yazmak benim tarzım olmayacağını buradan okurlarıma bildirmek isterim.
Bir başka konu yazılarımla ilgili aldığım geri dönüşler.
Mesela Ak Parti'yi eleştirdiğimiz bir yazı yazmışsak Ak Parti'li arkadaşların "Ya sen ne biçim Ak Partilisin?"baskısına maruz kalırken, muhalefetteki arkadaşların övgülerine mazhar olabiliyoruz.
Ama iş muhalefeti eleştirmeye geldi mi ? bu defada muhalif kesimden tepkiler geliyor.
Adam belediye başkanını sevmiyorsa belediye başkanıyla ilgili ne yazıyorsam on dakika sonra telefonu açıp tebrik ediyor.
"Yazını çok beğendim.Tebrik ederim" diyor.
Ama bir iki ay sonra onun partisiyle ilgili bir gerçeği yazınca tam tersi bir tutum içine girebiliyor.
Eski yeni belediye başkanları bile kimi telefonla, kimi özel mesajla, kimi face paylaşımının altına yorum yazarak karşı tarafa dokunan yazı için tebrik, kendilerine dokunan yazılar için eleştiri getiriyorlar.
Sizin anlayacağınız herkes kendi istediği gibi yazmamızı istiyor.
Ben gazeteciliğe 48 yaşında Medya İletişim Yüksek okulunu bitirerek başladım.
Bu işide hiç para almadan meccanen yapıyorum.
İyikide öyle yapıyorum,yoksa bu güne kadar cesurca yazdığımız bir çok konuyu yazamazdık.
Malesef bu iş böyle.
Bazı okurlarımız,önceki belediye başkanlarını çok eleştirdiğimi, yeni seçilen belediye başkanları ile ilgili yazı yazmadığımı söyleyip sitemde bulunuyorlar.
Gazetecller, toplumu aydınlatma görevi yaptığından asla bu görevlerini suistimal edemezler.Hele ben asla.
Ancak şu varki yeni seçilen bir belediye başkanına en az bir yıl bir mühletinde verilmesi gerektiğine inanıyorum.
Çok olanüstü bir durum olmadığı sürece bu bir yıllık süreyi beklemek durumundayız.
Şuda bilinmeli ki yazı yazmıyoruz diye boşta durmuyoruz.
Belediye ve başkanla ilgili bilgileri bir kenara not ediyoruz.
İyisinide,yanlışınıda.
Bir tespitimide buradan aktarmak istiyorum.
Bu dönem özellikle ilçe siyasetinde bir yenilenme ve gençleşme oldu.
Ancak bu yenilenme ve gençleşme birçok tecrübesiz ve siyasi deneyimi olmayan kişiyide makam ve mevki sahibi yaptı.
Bu arkadaşların birçoğu ilçede siyasi bir sessizlik oluştuğunu ilçeye siyasi bir huzur geldiğini filan söyleyip duruyorlar.
Ben sadece bu arkadaşlara bunun böyle olmadığını,homurtuların ve bataklıkların oluşmaya başladığını söylemek isterim.
Son olarak okuyucularımdan isteğim.
Birçok zorluğa rağmen sürdürmekte olduğum yazılarımın daha çok insana ulaşmasını sağlamak için kendi internet medya hesaplarınızda paylaşmanızı sizlerden rica ediyorum.
Ayrıca yazılarım bundan sonra kendi medya hesaplarimda sesli makale olarakta kendi sesimden yayınlanacaktır.
Yine önümüzdeki süreçte yazılarımı bir güncel haber gazetesinde de yayınlamayı düşünüyorum.
Gelişmeleri bilahare siz okuyucularımla paylaşacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Tam altı yıl olmuş.
Bu süre içinde altıyüze yakın köşe yazısı yazmışız.
Genellikle siyasi yazılar yazmama rağmen, benim için yazdığım kültürel yazılar daha kıymetli olmuştur.
Ancak şunu belirteyim ki okurlarımın büyük çoğunluğu siyasi yazıları tercih edip, kültürel yazılara bakmıyorlar bile.Bir istatistik vermem gerekirse kültürel yazılarım bir okunuyorsa siyasi yazılarım on okunuyor.
Hele ilçe ile ilgili yazdığım siyasi yazılar bir on daha fazla okunuyor.
Bir yazar emek verip ortaya koyduğu eserin tabiki çok kişi tarafından okunmasını ister.
Ancak çok okunmak için devamlı bir şekilde siyaset yazmak benim tarzım olmayacağını buradan okurlarıma bildirmek isterim.
Bir başka konu yazılarımla ilgili aldığım geri dönüşler.
Mesela Ak Parti'yi eleştirdiğimiz bir yazı yazmışsak Ak Parti'li arkadaşların "Ya sen ne biçim Ak Partilisin?"baskısına maruz kalırken, muhalefetteki arkadaşların övgülerine mazhar olabiliyoruz.
Ama iş muhalefeti eleştirmeye geldi mi ? bu defada muhalif kesimden tepkiler geliyor.
Adam belediye başkanını sevmiyorsa belediye başkanıyla ilgili ne yazıyorsam on dakika sonra telefonu açıp tebrik ediyor.
"Yazını çok beğendim.Tebrik ederim" diyor.
Ama bir iki ay sonra onun partisiyle ilgili bir gerçeği yazınca tam tersi bir tutum içine girebiliyor.
Eski yeni belediye başkanları bile kimi telefonla, kimi özel mesajla, kimi face paylaşımının altına yorum yazarak karşı tarafa dokunan yazı için tebrik, kendilerine dokunan yazılar için eleştiri getiriyorlar.
Sizin anlayacağınız herkes kendi istediği gibi yazmamızı istiyor.
Ben gazeteciliğe 48 yaşında Medya İletişim Yüksek okulunu bitirerek başladım.
Bu işide hiç para almadan meccanen yapıyorum.
İyikide öyle yapıyorum,yoksa bu güne kadar cesurca yazdığımız bir çok konuyu yazamazdık.
Malesef bu iş böyle.
Bazı okurlarımız,önceki belediye başkanlarını çok eleştirdiğimi, yeni seçilen belediye başkanları ile ilgili yazı yazmadığımı söyleyip sitemde bulunuyorlar.
Gazetecller, toplumu aydınlatma görevi yaptığından asla bu görevlerini suistimal edemezler.Hele ben asla.
Ancak şu varki yeni seçilen bir belediye başkanına en az bir yıl bir mühletinde verilmesi gerektiğine inanıyorum.
Çok olanüstü bir durum olmadığı sürece bu bir yıllık süreyi beklemek durumundayız.
Şuda bilinmeli ki yazı yazmıyoruz diye boşta durmuyoruz.
Belediye ve başkanla ilgili bilgileri bir kenara not ediyoruz.
İyisinide,yanlışınıda.
Bir tespitimide buradan aktarmak istiyorum.
Bu dönem özellikle ilçe siyasetinde bir yenilenme ve gençleşme oldu.
Ancak bu yenilenme ve gençleşme birçok tecrübesiz ve siyasi deneyimi olmayan kişiyide makam ve mevki sahibi yaptı.
Bu arkadaşların birçoğu ilçede siyasi bir sessizlik oluştuğunu ilçeye siyasi bir huzur geldiğini filan söyleyip duruyorlar.
Ben sadece bu arkadaşlara bunun böyle olmadığını,homurtuların ve bataklıkların oluşmaya başladığını söylemek isterim.
Son olarak okuyucularımdan isteğim.
Birçok zorluğa rağmen sürdürmekte olduğum yazılarımın daha çok insana ulaşmasını sağlamak için kendi internet medya hesaplarınızda paylaşmanızı sizlerden rica ediyorum.
Ayrıca yazılarım bundan sonra kendi medya hesaplarimda sesli makale olarakta kendi sesimden yayınlanacaktır.
Yine önümüzdeki süreçte yazılarımı bir güncel haber gazetesinde de yayınlamayı düşünüyorum.
Gelişmeleri bilahare siz okuyucularımla paylaşacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
7 Ocak 2020 Salı
İKİBUÇUK YIL ÖNCE YAZMIŞIZ HÂLA GÜNCEL
1 Temmuz 2017 Cumartesi
FERİZLİ'NİN MERKEZİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART OLDU.
Ferizli,son yılların en hızlı gelişen ilçelerinden biri.
Şehir merkezine yakınlığı,depreme dayanıklı bir zemine sahip oluşu,deniz güzergahında olması bölgede Söğütlü ve Ferizli OSB lerinin kurulması vb.gibi etkenler,Ferizli'nin çok hızlı gelişmesini sağladı.
Ferizli ilçemiz hızla gelişirken malesef ilçenin imar planlamaları ve şehirleşme bu gelişmeye ayak uyduramadı.
Nufusu 2 binlerde küçük bir belde iken merkez görüntüsü ne ise bugünde aynı durumda.
Bu durum nufusu ve hareketliliği taşıyamayınca başka alanlarda merkezleşme denemeleri kendiliğinden oluşmuş ancak bu durum bölük pörcük bir yapılanma ortaya çıkartarak ekonomik yapının bozulmasına ve herkesin kafasının karışmasına sebep olmuştur.
Tarih ve tecrübeler göstermiştirki bir yerleşim yerinin merkezi nereye kurulmuşsa orada devam ettirilmelidir.
Merkezin değiştirilme denemeleri o beldenin tarihine,kültürüne,anılarına ihanet etmekten başka bir işe yaramamıştır.
Ancak şu da bir gerçektirki merkezin köhne bir halde,ihtiyaçlara cevap veremez bir hale gelmesi ve buralarda gerekli değişim yenilenme ve dönüşüm yapılamaması durumunda,ister istemez insanlar yeni merkezler oluşturmaya başlarlar.
Benim gözlemim Ferizli merkezinin acilen bir kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğudur.
İçinde otoparkları,alışveriş merkezleri,meydan ve parkları ile arazi sahipleriyle önceden görüşülüp anlaşılmış bir kentsel dönüşüm için acilen harekete geçilmelidir.
Ben esasen birbuçuk yılı kalmış bir belediye başkanının görev sonuna doğru yaklaşırken büyük projelere girmesine pek olumlu bakmıyorum.
Ancak şu anda sehrin merkezinde kentsel dönüşüm yapılabilecek alan,yapı stoku ve arazi açısından şu anda çok müsait bir durumdayken bu kentsel dönüşüm projesinin acilen hayata geçmesi gerektiğinden belediye başkanı böyle bir proje için adım atmak isterse kendisine her türlü desteği ve katkıyı vermeye hazır olduğumuzu buradan beyan ediyorum.
Özellikle Ferizli merkezindeki esnaflarımıza ve vatandaşlarımıza buradan bir çağrı yapıyorum.
Bırakın merkez bitti,merkez şuraya kaydı buraya gitti diyerek sızlanmayı,
Merkezin canlanmasını ve gerçek bir şehir merkezi olması için ortaya koyduğumuz bu ketsel dönüşüm önerisini destekleyin.
Bu kentsel dönüşüm alanını kapsayacak fizibilite çalışmaları bende mevcut,ancak bu iş belediyenin işi,dolayısıyla herkes işini yapmalı.
Şayet bizden sorulursa bizde katkı veririz.
Bu teklifimize aman canım sende diyenler olabilir.
O zaman otobüslerin bile dönemediği bir kavşağa Demokrasi Meydanı diyerek.
Park ve meydanlar yerine kahvehanelerin önlerinde oturarak.
Hamsicinin önününü durak yapıp otobüs bekleyerek.
Ardiye gibi küçücük tarihi dükkanlarda esnaflık yaparak.
Akşam namazıyla şehrin merkezinin sessizliğe büründüğü.
Bir kaç yıla kadar park ve araç trafiğin felç ettiği yaşanmaz bir şehir merkezi asla cazibe merkezi olmaz olamaz.
Bu öngörüye herkesin sahip çıkması kendi menfaatine ve Ferizli'nin menfaatinedir.
Bu önerinin sahibi 30 yıl önce Çalıbayırına vali atamış bir kardeşinizdir.
Öngörü bir meziyettir.
Bu önerinin sahibi 30 yıl önce Çalıbayırına vali atamış bir kardeşinizdir.
Öngörü bir meziyettir.
Bizden söylemesi
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan CİMBAT
SAKARYA AHBAR İNTERNET
1 Ocak 2020 Çarşamba
PARTİLERDE YENİ YILLA BİRLİKTE TEŞKİLATLARDA YENİLENECEK
2020 yılına girmiş bulunuyoruz.
Yeni yılın herkese ve ülkemize yenilikler getirmesini diliyorum.
Partilerimizde yeni yılla birlikte teşkilatlarını yenileyecekler.Hatta CHP bu yenilenme işine eski yılın sonlarında başladı, yeni yılda ilçe kongreleriyle devam edecek.
Ancak CHP'de ilçe başkanları genelde eski ilçe başkanlarıyla devam şeklinde olurken asıl yarışın il kongresinde yaşanması bekleniyor.
Ak Parti'de ilçe kongreleri Şubat ayından itibaren başlıyacak.
Ak Parti,içinden çıkan ve çıkacak olan partilerin neler yapacağını düşünürken, partinin girdiği gerileme dönemini sonlandırmak için bir dizi tedbirler alıyor.
Bunun için her ilçede ömerler aranıyor.
Ama bir gerçek varki,Ak Parti malesef hiç ömer yetiştiremedi.
Erbakan'ın yetiştirdiği ömerler ise kenara konup küstürüldüğü için onlarda artık topa girmek istemiyorlar.
Demem o ki Ak Parti hiçbir zaman gönüllerin istediği bir teşkilatlanmayı gerçekleştiremeyecek.
Ancak bu teşkilatsız kalır demek değil tabi ki.
Makam ve mevki kovalayan,yarınlarda etrafını devlet kurumlarına yerleştirmek isteyen,maaş ve menfaat peşinde koşan birçok bilinmeyen insan bu koltukları doldurur.
Belki Ak Parti yetkilileri bana böyle yazıyorum diye gönül koyuyorlar ama, inanın yüz tane seçilmiş Ak Partiliden on tanesi bile gerçek manada Ak Parti'yi özümsemiş değil.
En azından ben öyle görüyorum
Böyle doldur boşalt bir partinin mücadele etmesi yaşaması mümkün değildir.
Ama yaşıyor diyorsanız? Onun sebebi Reisin kendini çok iyi yetiştirmiş, tüm teşkilatların ortaya koyacağı enerjiyi tek başına ortaya koyabildiği içindir.
Ama sonuçta o da etten kemikten yaratılmış bir insan,
Bu şekilde devam etmesi mümkün değildir.
Bu yüzden Ak Parti bundan sonra teşkilat başkanlıklarına onun bunun adamı değil,Ak Parti'nin adamı ve parti misyonu ve Tayyip Erdoğan vizyonunu özümsemiş kişileri bulup getirmeli.
Bunlara ilçelerde iyi bir kadro kurma fırsatı verilmeli.
Böyle olmazsa ne olur.
Onu hep birlikte göreceğiz.
Bu konudaki yazılarımıza devam edeceğiz.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Yeni yılın herkese ve ülkemize yenilikler getirmesini diliyorum.
Partilerimizde yeni yılla birlikte teşkilatlarını yenileyecekler.Hatta CHP bu yenilenme işine eski yılın sonlarında başladı, yeni yılda ilçe kongreleriyle devam edecek.
Ancak CHP'de ilçe başkanları genelde eski ilçe başkanlarıyla devam şeklinde olurken asıl yarışın il kongresinde yaşanması bekleniyor.
Ak Parti'de ilçe kongreleri Şubat ayından itibaren başlıyacak.
Ak Parti,içinden çıkan ve çıkacak olan partilerin neler yapacağını düşünürken, partinin girdiği gerileme dönemini sonlandırmak için bir dizi tedbirler alıyor.
Bunun için her ilçede ömerler aranıyor.
Ama bir gerçek varki,Ak Parti malesef hiç ömer yetiştiremedi.
Erbakan'ın yetiştirdiği ömerler ise kenara konup küstürüldüğü için onlarda artık topa girmek istemiyorlar.
Demem o ki Ak Parti hiçbir zaman gönüllerin istediği bir teşkilatlanmayı gerçekleştiremeyecek.
Ancak bu teşkilatsız kalır demek değil tabi ki.
Makam ve mevki kovalayan,yarınlarda etrafını devlet kurumlarına yerleştirmek isteyen,maaş ve menfaat peşinde koşan birçok bilinmeyen insan bu koltukları doldurur.
Belki Ak Parti yetkilileri bana böyle yazıyorum diye gönül koyuyorlar ama, inanın yüz tane seçilmiş Ak Partiliden on tanesi bile gerçek manada Ak Parti'yi özümsemiş değil.
En azından ben öyle görüyorum
Böyle doldur boşalt bir partinin mücadele etmesi yaşaması mümkün değildir.
Ama yaşıyor diyorsanız? Onun sebebi Reisin kendini çok iyi yetiştirmiş, tüm teşkilatların ortaya koyacağı enerjiyi tek başına ortaya koyabildiği içindir.
Ama sonuçta o da etten kemikten yaratılmış bir insan,
Bu şekilde devam etmesi mümkün değildir.
Bu yüzden Ak Parti bundan sonra teşkilat başkanlıklarına onun bunun adamı değil,Ak Parti'nin adamı ve parti misyonu ve Tayyip Erdoğan vizyonunu özümsemiş kişileri bulup getirmeli.
Bunlara ilçelerde iyi bir kadro kurma fırsatı verilmeli.
Böyle olmazsa ne olur.
Onu hep birlikte göreceğiz.
Bu konudaki yazılarımıza devam edeceğiz.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)