20 Ocak 2018 Cumartesi

DİN GÖREVLİLERİ BAŞKANA AYAK UYDURABİLECEK Mİ?


  Dün akşam bir televizyon kanalında yeni Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı izledim.
Ali Erbaş Sakarya İmamhatip Lisesinden sınıf arkadaşım.
Sakarya İlahiyat Fakültesi Dekanlığından, Diyanet İşleri Eğitim Genel Müdürlüğüne,oradan, Yalova Üniversitesi Rektörlüğüne ve son olarakta Diyanet İşleri Başkanlığına atanmıştır.
   Prof.Ali Erbaş hocamız kendisini adeta din eğitimine adamış idealist bir insandır.
Zaten bunu, din eğitimi genel müdürüyken yaptığı çalışmalarda gösterdi.
Hemen hemen her mahallede vatandaşların Kur'an öğrenebilecekleri mekanlar açtı.
Bir araya geldiğimizde bize "Oniki kişi bir araya gelip ben Kur'an ve din eğitimi almak istiyorum diye müracaat ettiğinde ister öğlen istirahatinde,ister gece, ne zaman isterse biz onlara görevli tahsis edip, taleplerini karşılıyoruz" demişti.
   Dün akşam yine televizyonda bu konuya çok önem verdiklerini söyleyip
"Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütün camilere genelge gönderdik.
Cami cemaati,görevlilerden talep etsinler,
Artık camiler sadece namaz kılınan yerler olmaktan ziyade, din eğitimi alınan ve verilen yerler olacaktır" Dedi.
Bu sözleri açıkcası benim çok hoşuma gitti.
Tirilyonlarca para yatır kocaman,kocaman camiler yap, bunları sadece birkaç yaşlı insanın namaz kıldığı yerler olarak tahsis etmek ne kadar doğru olabilir ki.
Okurlarım bilirler...
Hem camiler hemde görevlilerle ilgili birçok yazılar yazdım.
Sonuçta aklın yolu birdir.
İşte Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş'ta aynı şeyleri söylüyor.
Ancak Ali Erbaş hocanın söylediklerini o gece sosyal medya hesabımdan paylaştım.
Ne yazık ki 150'e yakın din görevlisi arkadaşım bulunan hesabıma bu arkadaşlardan bir tane dahi beğeni gelmedi.
Sanki ne paylaşıyorsun kardeşim der gibi...
Şunu söylemek istiyorumki din konusu toplumumuzca çok hassas olduğu için bu alanda görevli olan arkadaşlarımızda kendilerine bir paye çıkartıyorlar.
Şunu hatırlatmak isterimki vatandaşların vergilerinden maaş alan herkes, vatandaşa yaptığı görevler için hesap vermelidir.
Öğle, beş vakit camide namaz kıldırmakla bu iş tamam zannedenler, sadece bu dünyada değil, ahirette de hesap veremezler.
Kısaca Diyanet işleri Başkanımız Prof.Ali Erbaş'ın bu girişimleri umulurki uykudaki görevlilerimizi harekete geçirir.
Gerçi şu güne kadar bir hareket var mı?
Yok...
Bence artık genelgeyle ricacı olmaktan ziyade bu işi takip ederek ceza ve ödüllendirme taltif etme zamanı gelmiştir.
Hatta tayin ve terfiler bu alandaki performansa bakılarak yapılmalıdır.
Tabi bunu yaparkende mutlaka bir kayıt sistemi oluşturmalıdır.
Yıllarca cemaat yapılanmalarına kızıp durduk.
Ama bu insanlar cemaatlerde hangi dini taleplerine karşılık buluyorlar acaba diye hiç düşünmedik.
Hatta din eğitimini ve ögrenimini yasaklayıp insanımızı cemaatlerin kucağına bıraktık.
Ondan sonrada başımıza neler geldiğini gördük.
Vatandaşlarımız din eğitimi ve öğretimini devletin gözetiminde en iyi şekilde almalıdır.
Halkımız cemaatlerde ne arayıp buluyorsa devletimizde bu imkanları en iyi şekilde onlara sunmalıdır.
Bunun yeri de camidir.
Diyenet işleri Başkanı çok doğru bir karar almıştır.
Bakalım din görevlilerimiz Ali Erbaş'a ayak uydurabilecek mi?
İnşallah diyelim.
Çünkü hiç iyiye gitmiyoruz.
Din hizmeti istihdam amacı ile oluşturulmuş bir kurum olamaz.
Herkes aklını başına almalıdır.
Başta Diyanet İşleri Başkanımız olmak üzere tüm ekibine bu yolda kolaylıklar diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder