15 Haziran 2024 Cumartesi

BİR İKAZ OLABİLİR Mİ?




  Yarın bayram,herkesin bir planı düşüncesi var.
Ben ise dün yağan doluyu düşünüyorum.
Resimde gördüğünüz dolu,ne kadar pürüzsüz,yusyuvarlak,sanki tornadan çıkmış gibi...
Kim verdi ki ona bu şekli...?
Bu dolu, araçlarımıza mahsulümüze,büyük zararlar verdi.Ben onda da değilim,bu şekile takıldım kaldım.
61 yaşına geldim bu kadar büyük bir dolu yağışına raslamadım.
  Son yıllarda devamlı musubetlerle karşılaşıyoruz neden acaba...?
Allah,Kur'an-ı Kerim'de "Hiç akletmiyor musunuz"
"Hiç düşünmüyormusunuz" diye bizlere devamlı ikazda bulunuyor.
Halimize,çocuklarımızın haline,aile hayatımıza,sokaklara,okullara,üniversitelere şöyle bir bakın dostlar,Allah aşkına, Allahın memnun olacağı bir durum var mı?
Bırakın memnuniyeti adeta Allah ile savaşıyoruz,onun emirlerini küçümsüyoruz.
Sosyal medyada, bayram,kandil ve cuma kutlamalarıyla müslümanlığımızı yaşıyoruz zannedip kendimizi aldatıyoruz.
Bu mezuniyet kutlamalarında çocuklarımızı çırılçıplak soyup hazirunun önüne getirenler kim.?
Mevzuat gereği,Gebze'de dekolte kıyafetle öğrencilerin okula girmesine müsade etmeyen okul müdürüne saldıran velileri,sendikaları,partileri gördünüz değil mi...?
Yoksa sizde mı okul müdürüne kızdınız...?
Artık düğünlerde kapalı gelinlik giymek ayıplanır oldu.
Malesef istisnalar hariç tüm gelinler ve gelinlikler dekolte,
herşey meydanda olacak,ne olacak ki...?
İnsan ömründe bir defa gelin oluyor,onlar genç,senin gibi düşünmez ki gibi kabullenmen için yapılan mahalle baskıları...
Bunu feraceleri ve kapalı annelerede kabul ettirdiler artık.
    Ben ençok şu damat diye o tip gelinlerin yanına dikilip gülücükler ile mutluluk pozu verip,kendine ayit olan birini milletin önünde soyup,bunu nasıl kabullendiklerine şaşıyorum...?
Şimdi bazı okurlarım seni ne alakadar eder,herkesin günahı düşüncesi kendine diyebilir.
Öyle değil o işler.bu tespitlerim son beş,on yıldır çoğaldı.
Unutmayın Atalarımız "üzüm üzüme baka baka kararır"demişler.
Eğer beni o tip düğünlere davet ediyorsan beni ilgilendirir arkadaş.
Yukarıdada anlattığım gibi başımıza tornadan çıkmış misket gibi yusyuvarlak taşlar(dolu) yağıyor.
Böyle devam etmemiz halinde daha başka şeyler de gönderecek bunu gönderen.
Ben bunun bir ikaz olduğuna inanıyorum.
Bu yüzden bu tip düğünlere ve törenlere davetli olsamda katılmama kararı alıyorum.
Eğer tavır koymazsak bu tüm toplumu saracaktır.
Gebzeli müdür gibi herkes birşeyler yapmalı,yapamıyorsa tavır koymalı,kalben buğz etmeli.
Bu işler düzelmez deyip ümitsizliğe kapılmadan mücadele edilmelidir.
Korkmayın Allah'la savaşanlar asla galip gelemez 
"İnanıyorsanız siz üstünsünüz"
Allah yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan CİMBAT
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi



8 Haziran 2024 Cumartesi

AK PARTİ NEDEN GERİLİYOR.

  



2002 yılında kurulan AK Parti ilk on yıl yükselme dönemi ondan sonraki beş yıl duraklama dönemi ve son beş yılda gerileme dönemi yaşıyor.

Lafı fazla uzatmadan  niçin gerileme dönemine girildiğini maddeler halinde yazayım.

1- Değişim ve gençleştirme adı altında deneyimi olmayan,AK Parti misyonunu bilmeyen kişileri,parti teşkilatlarına, belediye başkanlıklarına ve milletvekilliklerine getirdiler.

2-Her atanan ilçe başkanı ve belediye başkanı kendinden önce görev yapanları ekipleriyle beraber partiden tamamen tasfiye etti.

3-Seçilen her belediye başkanı ilçe başkanı,il başkanı ve milletvekilleri siyaseti sadece teşkilatlarda bayramdan bayrama,seçimden seçime yaptı.Halkın içine girmedi.

4-Görev alan arkadaşlar halkı düşüneceği yerde,kendini, cebini ve ikbalini düşünerek işini,aşını büyüttü,halka ilgisiz kaldı.

5-AK Parti'de görev almak,zenginleşmek,bal tutan parmağını yalamak olarak algılandı.

6-Partiyi yönetenler parti programından bir haber şekilde sadece onu oraya getirenlere biat etti.

7-AK Parti'de adamcılık hastalığı benim adamım,benim hemşerim,benim yakınım olsun nasıl olsa kazanıyoruz havası oluştu.

8-Her yeni gelen eskileri saf dışı bırakınca parti içten içe eskiler ve yeniler savaşına başladı.Hatta mevcudu başarısız kılmak için başka partilerle el altından iş birlikleri yapıldı.

9-Partiyi ele geçiren kapitaller ve dürüst partililer arasında bir güven bunalımı oluştu.Özellikle muhafazakar kesimde bu benim partim olamaz kaygısı oluştu.Hatta yaptıkları eleştiri ve ikazlar her zaman duvara tosladı.

10-Parti gelinen noktada Asiller ve kuntakinteler olarak ikiye ayrıldı.

  31 Mart yerel seçimleri  AK Parti'nin asillerine,kapitallerine,ben ne dersem o olur diyenlere,partide ezilen,horlanan,ayağı çamurlu,gerçekten partiyi seven dürüst insanların yani kuntakintelerin isyanıdır.

   Bunu görmemek  imkansızdır.Bir yazar olarak son on yıldır gittiğim her ilde,her ilçede, her köyde,her mahallede ben bunları net olarak gördüm,görüyordum.

Bir pratisyen siyasetçinin bile sahada dolaştığında görebileceği bu tesbitleri sanırım AK Parti'nin Ordinaryüs üst yönetimleride görüyordur.

Ne mi olacak...?

O benim işim değil,herkes işini yapacak.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.

Ertan CİMBAT

Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.



18 Mayıs 2022 Çarşamba

19 MAYIS 2014'TE BAŞLADIĞIMIZ KÖŞE YAZARLIĞINI BUGÜN 19 MAYIS 2022'DE SONLANDIRIYORUZ.


     Çok kıymetli okuyucularım!

   Bugün 19 Mayıs,bu tarih benim için iki mana ifade ediyor.
Birincisi Gençlik ve spor bayramı olması,bugün geldiğinde liseli günlerimiz aklıma gelir.Günlerce bu günde yapacağımız sportif hareketlere hazırlanır ve bugün geldiğinde halkın ve protokolün önünde icra ederdik.
İkincisi ise bu tarihte ilk defa köşe yazarlığına başlayıp ilk köşe yazımızı yazdık 
     O günden bu güne tam sekiz yıl olmuş birçok konuda yaklaşık 1200 köşe yazısı yazmışız.
Köşe yazarları genel olarak eleştirel yazılar yazdığımız için kimseye yaranamazsınız ve kimsenin  hoşuna gitmez.
Bu yüzden gücü elinde bulunduran otoritelerle ve onların yalakalarıyla devamlı çatışma içersinde kaldık.
Mahkeme kapıları dahil sosyolojik ve psikolojik hatta ekonomik bir yığın sorunlar yaşadık.
Yazar nedir?,köşe yazısı nedir?bilmeyen,hatta bunu Fecabook paylaşımı sanan cahil cuhalayla,biberon çocuklarıyla da uğraşmak zorunda kaldık.
Ama hiç bir durum bizi çizgimizden saptırmadı. Ne gördüysek,ne biliyorsak açık açık yazdık,halkımızı bilgilendirdik.
Sekiz yıldır yazdığım yazılar karşılığında kimseden ne bir ücret,ne de bir paye istemedik işimizi meccanen yaptık.
    Beni en çok üzen,en haklı ve doğru olan yazılarımızda bile birilerine dokunuyor diye, Bana tavır koyup,selamı sabahı kesmeleri oldu.
Hatta herkesin yazdığım yazının yanında olmasını beklediğim hassas konularda bile,tam tersi bazı ilkel mulahazalarla karşı tarafta ve yazılarımızın karşısında oldular.
Yazılarımızı kendi sosyal medya sayfalarında beğenen,yorum yapan ve paylaşan kişilere mobing bile uygulayacak kadar ileri gittiler.
Birçok okurum biliyor ki benim yazılarımda ilgili kişisel bir beklentim asla olmadı.
Ben yazılarımda ülkemin,şehrinin ve ilçenin menfaatlerini koruyup kollamaya çalıştım.
Ne yazık ki sekiz yılın sonunda geldiğimiz nokta bizi sahiplenen sekiz kişi bile kalmadı.
Ne acıdır ki dün birilerini eleştirip,yanlışlarını yazarken,beni telefonla arayıp tebrik edenler,bugün yazılarımıza tahammül edemiyorlar.Tebrik konusunda bir bakıyorsun roller değişiyor. 
Kısaca bizim yazılarımıza herkes işine geldiği gibi bakıyor.
Şunu da gururla söylemeliyim ki bu sekiz yıllık sürede yazdığım yazılarla birçok yanlışın düzelmesine,birçok gizli yürütülen karanlık işlerin ortaya çıkmasına sebep olduk.
Gündeme getirdiğimiz konularda olumlu yönde gelişmeler oldu.Hiç kimsenin cesaret edemediği konuları gündeme taşıdık ve sonuçlar aldık.
Ferizli ilçemizde medya iletişim mezunu tek köşe yazarıydık.
Ama gelinen noktada doğrucu davut olmanın bir anlamının olmadığı kanaatine vardım.
Doğrunun sahibi olmadığı sonucuna vardım.
Eğer insanlar doğruya sahip çıkmayacaksa,birilerinin onlar için mücadele etmesine gerekte yok.
Bu sekiz yıl içinde yazdığımız köşe yazılarında hakkına girmiş olduğum herkesten helallik istiyorum.
Benden yana olan haklarımı helal ediyorum.
Yazarlığa başladığım bir 19 Mayıs (2014) günüydü.
Bugün yine 19 Mayıs (2022) köşe yazarlığımı sonlandırıyorum.
Hayırlısı olsun.
Allah"a emanet olun.
Saygılarımla.

4 Mayıs 2022 Çarşamba

VEFA YEMEĞİNDE VEFASIZLIK MI YAPILDI?

    Yazıma başlarken siz okurlarımın mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyorum.
Ramazan ayı münasebetiyle yazılarımıza ara verdik.
Nedeni ise köşe yazarları olarak bizler daha çok eleştiri yazıları yazıyoruz.
Bunu yaparken bulunduğumuz toplumun aksayan yönlerini ve idare eden yöneticileri halk adına takip etme ve ikaz etme görevlerimiz var.
Herkes nefsine hoş gelen şeyleri duymak istediğinden eleştirel yazılar genelde kimsenin hoşuna gitmiyor.
  Bu yüzden Ramazan ayı boyunca kimseyi üzmeyelim eleştirmeyelim diye yazılarımıza ara verdik.
  Artık Ramazan bitti bayramıda yaptık hayat devam ediyor.Yavaş yavaş yazılara başlayalım.
  Ramazan ayı boyunca ilçemizde birçok kişi iftar verdi.
Bireysel verenler olduğu gibi Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu'da birçok guruba toplu iftarlar verdi.
Bunların en beğenileni Ferizli'ye hizmeti bulunan Eski Belediye Başkanları,belediye meclis üyeleri,ilçe başkanlarının katılımıyla gerçekleşen iftardı. 
Ben bu ahde vefayı çok anlamlı buldum ve taktir ettim.
Özellikle muhalif partilerden katılım çok iyiydi.
Ancak böyle davetler yapılırken çok dikkat edilmeli aynı konumdaki kişiler hiç atlanmamalı;hatta tavır konulup davet edilmemezlik yapılmamalı.
Ne demek istiyorum?
Bu yemekte göremediğim bazı kişilere sen niye katılmadın diye sorduğumda?
Davet edilmedik? dediler.
Neden? Diye sordum 
Bilmiyoruz...dediler.
Ayrıca Sinanoğlu ve Gölkent belediyesinde görev almış hiç bir yetkili buraya davet edilmemiş.
Neden edilmediğini ben bilemem ama davet edilmeliydi diye düşünüyorum.
Bu belediyeler kapatıldı ama hükmü şahsiyetleri Ferizli Belediyesi tarafından temsil ediliyor.
Demem o ki geriye doğru bir aktivite yapıyorsanız geçmişteki bu belediyeleride temsil eden kişilere davet çıkarmanız gerekirdi.
   Bunları yok sayarsanız, onlarda haklı olarak kendini dışlanmış hissedip Gölkent gibi "Biz ilçe olmak istiyoruz"diye ortaya çıkarlar.
Atalarımız "Sinek mundar değil ama mide bulandırır"demişler.
Burada  vefa buluşması yapılırken bir taraftanda vefasızlık yapılmış.
Ben bu durumun iç yüzünü, neden davet edilmediklerini bilemiyorum.
Bir açıklama olursa bizde öğrenmiş olacağız.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.

19 Nisan 2022 Salı

MİLLET İTTİFAKININ SÜRPRİZ ADAYI BÜLENT ARINÇ MI?

 
 
 Son günlerde herkesin merakı millet ittifakının başkan adayı kim olacağı.
Gerçi adayı açıklamadan gündemi meşgul etmek iyi bir taktik olsada, bunun her geçen gün ittifakın aleyhine bir durum olduğu konuşuluyor.
   Gerçi adayın belirlenip açıklanmadığı mı?yoksa aday konusunda hala bir uzlaşı sağlanıp belirlenemediği mi? konusu muamma...
   Ancak dışardan bakıldığında aday konusunda altılı masa hala anlaşamadı.
Ancak masaya bazı isimlerin gelip gittiği ve bu isimler üzerinde görüş alışverişi yapıldığı gibi belirtiler yok değil.
   Millet ittifakı özellikle milliyetçi muhafazakar tabandan oy alabilecek bir aday belirlenmesi,devlet tecrübesi olan ve parlementer sisteme geçecek birini arıyor.
Tabi seçimide alabilecek biri..
   Chp genel başkanı bu millet ittifakının amiral gemisi olarak kendisinin aday olarak gösterilmesini isterken,
Bu ittifakın ikinci büyük partisi İyi Parti asla Kılıçtaroğlu'nu istemiyor.Onlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nu,o olmazsa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı istiyor.
Demokrat Parti Genel başkanı Gültekin Uysal Ak parti ile siyaset yapmış biri aday olamaz diyor.
Sanırım Deva ve Gelecek Parti başkanları Cumhurbaşkanı adaylığından çok meclise birkaç milletvekili nasıl sokarız onun hesabını yapıyor.
   Masadaki çıkmazı ve uyumsuzluğu açığa vuran ise Saadet Partisi Genel Başkanı  Karamollaoğlu oldu.
"Üçüncü bir ittifak olabilir" diyerek.
Sizin anlayacağınız masada işler karışmış gözüküyor.
Gerçi ben bu masayı yöneten bir üst akılın olduğunu ve bu masadan kalkmanın biraz zor olduğunu düşünüyorum.
   Masada tam bir mutabakat oluşmayınca üst akıl masaya yeni bir altarnatif koyup onu denemek ister mi? ister...
İşte bu altarnatif isim bir haftadan bu yana hükümeti eleştirmeye başlayan Chp'nin oyu artıyor diyerek masaya mavi boncuk gönderen kişi...
Daha öncede maaşının yarısını paralel yapının  madurlarına dağıttığını söyleyen Ak Parti'yi içerden vurmak için bekleyen kişi...
Bence olur mu? olur.
Bugün gurup konuşmasında Kılıçtaroğlunun Arınç'a methiyeler düzmesinden biraz şüphelenmedi değilim.
Çünkü milliyetçi muhafazakarlardan oy alabilecek, devlet tecrübesi olan, yaş itibariylede ne denirse yapıp üst akıla da itaatkar ve emireli biri olması dolayısıyla altılı masanın üzerinde uzlaşacağı bir isim olabilir.Belkide onun adaylığına karar verilmişte olabilir.
Bu ortaya koyduğu hareketler belkide ısınma hareketleridir.
Siz Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener'i  izlemeye devam edin.
İkiside makam düşkünü yeterki önüne böyle bir firsat çıksın.
Hiç biri böyle bir fırsatı tepmez.
Seçimi alıp alamayacağı mı?
Ona halkımız karar verir.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


12 Nisan 2022 Salı

TEBRİKLER ŞAMPİYON FERİZLI 2011 SPOR


 

Tebrikler  Ferizli 2011 spor.

1.Amatör lig play of maçlarını kazanarak namağlup şampiyon olan Ferizli 2011 spor futbol takımımızı tebrik ediyorum.

Başta kulüp başkanımız Sinan Gülmez'i futbolcularımızı,teknikdirektörümüzü ve desteğini esirgemeyen seyircilerimizi ve yönetimi kutluyorum.

   Bundan sonraki süper amatör liginde ve inanıyoruz ki bal liginde başarılar diliyorum.

   Sinan başkanla yakalanan bu ahengin ve uyumun devamını diliyorum.

  Ayrıca her maçta fedakarca cefakar bir görev yapan Halk muhabiri Sefa Yıldız Bey'i ayrıca tebrik ediyorum.

  Birçok maçta tribünde yer alıp takıma destek olan ilçe protokolünü, başta ilçe kaymakamı ve belediye başkanı ve daire müdürlerini tebrik ediyorum.

   Çok sıkıntılı süreçlerden geçtiğimiz bu günlerde bu şampiyonluk Ferizli ilçemize ilaç gibi geldi.

  Sağolasınız çocuklar.

Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.


8 Nisan 2022 Cuma

SEÇİM AREFESİNDE İYİ PARTİDE İLGİNÇ GELİŞMELER

   Şunun şurasında seçimlere 14 ay gibi bir süre kaldı.
Partiler ve adaylar yavaş yavaş peşrev çekmeye başladılar bile.
  Cumhur ittifakında şimdilik bir sıkıntı görünmüyor.
Millet ittifakı ise her seçim de olduğu gibi birçok partinin uzlaşısıyla oluşturulmaya çalışılıyor.Birbiriyle pek benzerliği olmayan bu partilerin her konuda uzlaşıp uzlaşamayacağı konusunu bekleyip göreceğiz.
    Bu arada her iki ittifak partilerinde ilginç gelişmeler oluyor.
En güncel olanından başlarsak İYİ partide neler olduğuna bir bakalım.
Partilerde bazı insanlar vardır katalizör görevi yaparlar o insan o partide diye birçok insan partiye kayıtsız şartsız bağlanır.Hatta bu parti yanlış olsa bile,bu partide o olmaz diye düşünür.
   Milliyetçi ve ülkücü bir parti olan MHP 'den ayrılıp yeni bir parti kuran İYİ Partide de böyle insanlar var.
Mesela,D.Musavat Dervişoğlu tam bir otorite ve ağır bir abi.
Koray Aydın,Teskilatçı ve devlet deneyimini sahip bir tecrübe.
Yavuz Ağıralioğlu,Bilgi birikimi yüksek iyi bir munazaracı,savunmu yeteneği çok yüksek.
Nuri Okutan,Devlet sistemini iyi bilen yetişmiş idealist bir kişilik.
   Birçok insan partisinden vazgeçip İyi Parti'ye oy verecek olsa bu insanları taktir edip beğendiği ve güvendiği için oy verir,veriyor zaten.
Özellikle muhafazakar seçmen Anıtkabire gidip "iman tazelemeye geldik diyen,Pkk'lı Selahattin Demirtaşla yemek yerim diyen Fetoculara af getirmeyi düşünenlerle ortaklık kurmaya çalışan Meral hanım için kimse iyi partiye gelmez.
   Meral Hanım'da bunu fark etmiş olmalı ki partiye getirisi olan adamlarla oynamaya onları rencide etmeye başladı.
Yukarıdaki ismini saydığım kişilerden Musavat Dervişoğlu haricindekilerin tamamını görevlerinden aldı yada görevini değiştirdi.
Ben ençok Yavuz Ağıralioğluna üzüldüm.Bütün televizyon kanallarında davasını ve partisini canhıraş bir şekilde savunan bu insanı arkadan vurdular.
Koray Aydın'a da bir elense çekip nabzını ölçüyorlar.
Nuri Okutan'ı da kızağa çektiler.
     Kısaca İYİ Parti'de acayip işler oluyor.
MHP'de Bahçelinin karşısına çıkan dört adaydan Sinan Oğan'ı saymazsak.
Ümit Özdağ'dan sonra, sıranın Koray Aydın'a ve diğer potansiyel kişilere geldiği görülüyor.
Grup toplantısında grup başkanvekili Musavat Dervişoğlunun endişeleri gözlerinden ve vucut dilinden okunuyordu.Genel başkana bakmıyor alkışta tutmuyordu.
   Belkide Ağıralioğlu istifa edecekti ama onu istifadan vazgeçirenler partinin ana misyonunu temsil eden milliyetci ve manivayatcı bu gruptu.
Kısacası Meral Hanım bu hamleyle taşları yerinden oynattı.
Fikrini ve zikrini açık açık ortaya koydu.
Şimdilik bu aşağılamalar ve görevden almalar sineye çekildi.
Yalnız İyi Parti'de birçok kişi içine patladı.
Bu içerdeki yanmanın ve patlamanın ne zaman dışarı çıkacağını hep beraber göreceğiz.
Belkide Genel başkan Meral hanımın en sıkıştığı anda, ya da hatalı bir karar verdiği anda.Ya da tam seçime giderken bunların hepsi olası şeyler.
Benim görüşüm, bu hareketten sonra bu partiden ya Meral Hanım gider.Ya da bu ismi geçen kişiler gider.
Bunun adı siyasette güven bunalımıdır.
Bunalım iki taraftan birileri gitmeden çözülmez.
Bunun Millet ittifakında karar alma süreçlerindede etkisi olacaktır.
İyi Parti'de çok sesliliğe hazır olun.
Son olarak tüm bu yapılanlara kılıf olarak gençleştirme yalanına sarılıyorlar.Kendileri kaç yaşında bunların!
Hepsi alavere, dalavere Bekleyip görmek lazım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.