28 Ocak 2021 Perşembe

FERİZLİ ÇALIBAYIRINDAKİ TAŞ OCAKLARINDAN BÖLGE HALKI RAHATSIZ

 


     Ferizli ilçemiz zemin olarak çok sağlam bir zemine sahip.
Birçok yeride taş ve kayalardan oluşmuş;bu yüzden depremlerden fazla etkilenmeyen deprem korkusu yaşamayan bir ilçe.
     Ancak deprem korkusu yaşamayan insanlar ilçedeki taş ocakları dolayısıyla büyük korku yaşıyor.
Özellikle Çalıbayırı bölgesinde tamamen taşlık bölgedeki taş ocaklarındaki dinamit patlatmaları bu bölgede yaşayan insanları çileden çıkarmış durumda.
Taş ocaklarına beşyüz ile bir km arasında beş tane mahalle mevcut.
Yaklaşık onbin kişi bu mahallelerde yaşıyor Kaymakamlık,Devlet hastanesi,Yüksek okul, Jandarma komutanlığı,Ferizli Anadolu lisesi ve Halit Narin ilköğretim okulu bu taş ocaklarının hemen yanı başında.
Bu bölgede yaklaşık dört bin konut var.
      Neden böyle detaylı bilgi veriyorum?
Olayın vahametini anlatmak için.
     Geçen haftaki bir patlama da altımdaki kanepe şöyle bir gitti geldi.
Ses içeri gelmediği için deprem oluyor zannettim.
Sanki beş şiddetinde bir deprem.
Sonra anladım ki taş ocağı patlaması.
Bu patlamalar uzun yıllardır devam ediyor.
Zaman zaman dozajı çok yüksek patlatmalar yapılıyor bu ise evlerimizde çatlaklar oluşmasına ve vatandaşın korku ve maduriyetine sebep oluyor.
       Birkaç gün önce burada faliyet gösteren bir firma saha genişletme ve çeşitli prosedürleri tamamlama zorunluluğu dolayısıyla çevre il müdürlüğü gözetiminde bölge halkıyla bir toplantı yaptı.
Bu toplantıda millet açtı ağzını yumdu gözünü.
Ağzına geleni söyledi.
Özellikle halkın şikayetlerinden gına gelen Ferizli İstilâl mahallesi ve devlet mahallesi muhtarları kesinlikle bu taş ocaklarını istemediklerini bunların kapatılmasını ve yeni taleplerinin karşılanmamasını dile getirdiler.
Aynı bölgede ikamet etmem dolayısıyla bende söz alıp sıkıntılarımızı dile getirdim.
Biz gazeteci olmamız hasebiyle toplantıda ve toplantı bittikten sonra şirket yetkilileri ve çevre il müdürlüğü elemanları ve vatandaşlarla birebir görüşerek şu kanıya vardım.
Bu bölgede şu an taş mamülü üreten bir firma var. Birde karayolları adına  üretim yaplıyor.
Hatta bu bölgede ruhsat talebi olan bir üçüncü firma var.
Bu dinamit atımının belirlenmiş bir dozajı var ama bu dozajin iki üç katı atımlar yapıldığı ve bu sarsıntının o yüzden meydana geldiği, denetimlerin yetersiz ve imtiyazlı olduğu  eğer normal doz atımlar olsa bunu halkın hissetmesinin bile mümkün olmadığı dile getiriliyor.
Vatandaşlar haftada iki gün çok dozlu atımdan ziyade az dozlu hergün atım yapılsın.
Yetkililer bu konuda denetimini sıkı tutsun.
Bölgede yeni rusat ve genişlemeye müsade edilmesin ve bu bölge maden sahasından çıkarılsın.
Zararlarımız karşılansın.
Devletimiz bizi sahipsiz bırakmasın.D i y o r l a r.
Salonda bulunmayan yetkililerimize duyrulur.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.

16 Ocak 2021 Cumartesi

AMERİKAN ASKERİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR.


 
    Şu Amerika dedikleri.

    Yıllarca dünyayı sömürmüş hem ekonomik hem kültürel emperyalizmin baş mimarı.

    Birçok ülkeye doğrudan ve dolaylı müdahalede bulunmuş kan, gözyaşı,ölüm kusarak milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş vahşet ülkesi.

    Dünyada hiçbir anlaşmayı tanımayan sadece kendi dediğini ve çıkarlarını uygulayan dünyanın birçok ülkesinde üst ve asker bulunduran ve bu vesile ile de dünyaya jandarmalık yapan ülke.

   Dünyada insanlar boğazlanırken, yakılırken,evlerinin enkazlarına gömülürken, çocuklarının gözleri önünde öldürülürken,kızların ve kadınlarının ırzlarına ve namuslarına musallat olunurken dünyanın süper gücü Amerika ne yapıyordu?

Kılını bile kıpırdatmadan sadece petrol ve menfaatlerini düşünüyordu.

Hiçbir zaman ,garip gurabadan yana olmadı Amerika.

Filistinlileri fosfor bombalarıyla vuran kolunu kanadını kıran İsrail'in,hep arkasında durdu, onu şımarttı.

Terör örgütlerine binlerce uçak dolusu mühimmat verip o silahlarla masum insanların ve bebelerin öldürülmesine sebep oldu.

     Ancak Amerika bir şeyi unuttu.

Bu zulümlerin mutlaka bir gün gelecek karşılığı olacak ettiklerini yaşayacaktı.

     İşte bu günlerde Amerika'da olanları ibretle tüm dünya izliyor.

6 Ocakta kongre binasının binlerce Amerikalı tarafından basılması ve ardından Amerikan başkanı Trump'un azl edilmesi ile ilgili çalışmalar Amerika'yı iyice gerdi.

20 Ocakta görevi devralacak olan Bidon yemin töreni ve devir teslim törenleri için hazırlanıyor.

Ancak o dünyayı korkutan Amerika şimdi korkuyor.

Birçok Eyaletten yemin törenini protesto etmek için silahlı gurupların başkente geleceği istihbaratına karşı kongre salonu ve diğer yerler 20 bin askerle korumaya alınmış durumda.

Askerlerin yerlerde peşmurde bir vaziyette yatmaları,insanların ayaklarının altında yerlere uzanmaları gerçekten Amerika'nın geldiği durum itibaŕıyla içler acısı.

Dünyayı korkutan Amerika,şimdi kendi korkuyor.

Amerika'nın kartondan bir kaplan olduğunu tüm dünya görüyor.

Kısaca Amerika ettiklerini buluyor,dahada bulacak.

Ey büyük Allah'ım hikmetinden sual olunmaz.

Önce bir virüsle dünyayı çaresiz bıraktın.

Şimdide Amerika'yı hizaya getiriyorsun.

Biz kulların dünyadaki haksızlıklara,adaletsizliğe,zulümlere birşey yapamadık.Sen bizleri af eyle.

Senin devreye gireceğini biliyorduk Ya Rabbi,sana binlerce şükür ediyoruz.

Bunları bize gösterdiğin için sana sonsuz hamdü senalar olsun.

Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!

Yaşasın İslam kardeşliği!

Allah'a emanet olunuz.

Sayılarımla

       Ertan CİMBAT.



12 Ocak 2021 Salı

BAŞKAN GÜNDOĞDU'NUN ZİYARETİNİ FIRSATA ÇEVİRDİM..


 
     Ferizli Belediye Başkanımız İsmail Gündoğdu 10 Ocak gazeteciler günümüzü kutlamak için hanemize teşrif edip bizlere günün anısına çiçek takdim etti.

Kendisine bu nazik davranışı dolayısıyla teşekkür ettikten sonra bu ziyareti fırsata çevirip kendisine birkaç soru yöneltip cevap almaya çalıştım.

İlk sorum boşaltılan ve altı aydır boş duran eski Ferizli ilçe devlet hastanesin durumunun ne olacağını,virane bir durumda kaldığını, Ferizlide 10'a yakın çürümeye terk edilmiş bina olduğunu bu binanında akibetinin diğerleri gibi mi olacağını sordum.?

Başkan bana abi sence burayı nasıl değerlendirmeliyiz?diye karşı bir soru sordu?

Bende kendisine Sefa beyin birçok kişi ile canlı raportaj yaptıığını halkın ekseriyetle buranın belediye binası yapılmasını istediğini ancak benim görüşüm ise buranın okullar bölgesi olması dolayısıyla ilçe milli eğitim müdürlüğüne tahsis edilip Halk eğitim müdürlüğüne bağlı kurslarında bu binaya alınarak Sodam'ın da buraya taşınmasını ve Sodam'ın kullandığı sınıfları Şehit Hacı Uzun ilköğretim okluna tahsis edilip kalabalıklaşan sınıfların rahatlatılması gerektiğini söyledim.

İsmail başkan benim görüşlerime katıldığını,Buranın belediye binası içinde uygun bir yer olduğunu ancak bu bölgede bulunan birçok kurum ve okulların ve pazarın yoğunluğu artırdığını bütün kurumların bir araya toplanmasına sıcak bakmadığını çoğrafi olarak dağılımından yana olduğunu söyledi.

Bu söyleminizle Belediye binası yerinde mi kalıyor dediğimde.

Hayır hemen karşısındaki Kocaçeşme parkındaki yirmi yıldır bekleyen binayı tamamlayıp oraya taşınacağız, dedi.

Birçok ilçede SUBÜ'ya bağlı fakülteler açılıyor biz ne zaman açabileceğiz diye sordum?

Bu konuda ilçe merkezinde kalan Jandarmayı Gölkent'te daha önce boşaltılmış olan jandarma binasına taşımak istiyoruz.Eğer bunu başarabilirsek merkezdeki jandarmanın mevcut yerini lojistik Fakültesine dönüştüreceğiz.dedi.

Başkanla daha birçok konuyu istişare ettik.Kamuoyunda duyduğum fısıltılardan da kendisine sorular yönelttim.

Her sorduğum soruya kendi aleyhine dahi olsa net olarak gerekçeleriyle cevapladı.

Şunu ifade etmeliyim ki başkanı kendinden emin ve Ferizliye hizmet için odaklanmış gördüm.

Başkanla konuşurken 2021 yılının bundan önceki iki yıldan daha da iyi olacağı kanaatine vardım.

Kendisine bir kez daha nazik ziyareti için teşekkür edip,çalışmalarında başarılar dileyerek hanemizden uğurladım.

Allah'a emanet olunuz 

Saygılarımla.




6 Ocak 2021 Çarşamba

ÜÇ ADAM ÜÇ CÜMLE ILE TÜRKİYEYİ KARIŞTIRDI.


 
   Türkiye bir haftadır bu üç kişinin söylediği üç cümleyi konuşuyor.Gerçekten hassas bir milletiz.

    Bizim bu zaafımızı bilenler bizi çok çabuk profake edebiliyorlar.

    Bu üç kişinin söylediği üç cümle kesilikle bir biriyle bağlantılı ve bilinçli yapılan açıklamalar.Neden? Diye sorarsanız?Bunlar öyle sıradan kişiler değilde onun için.

Kim bunlar?

Fikri Sağlar:CHP'li eski kültür bakanı.

İlker Başbuğ:Orgenaral, eski Genel Kurmay Başkanı.

Can Ataklı:Gazeteci, haber programı sunucusu.Dünya, Tan, Günaydın ve sabah gazetelerinde çalıştı.

Bu adamların aynı anda söylediği Türkiye'nin dengesini bozan saçma cümleler neydi?

Can Ataklı:"Erdoğan'ın seçimle gitmesi imkansız,Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük afetler olmalı"

Fikri Sağlar:"Yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına geçtiğimde,adaleti yerine getireceğinden kuşkum var."

İlker Başbuğ:"Menderes erken seçime gideceğim deseydi darbe olmazdı." Demişler.

Bunlar bu tip söylemleri ilk defa söylemiyor. Birçok kez buna benzer açıklamalar yaptılar.

Bunlar mesajı ve sinyali aldığı anda harekete geçip ülkemizi yoruyorlar.

Yalnız bu adamlar hem yanlış, hem tehtidkar ve abuk sapuk konuşmasına rağmen bunlara sahip çıkan, arkasında duran da çok fazla.

Ya bunlara tepki gösterenler bir elin parmaklarını geçmiyor.

Bunlar her konuştuğunda âdeta tükrükle boğulmalıdır ki,bir daha böyle şeylere tenezül etmesinler.

Ancak öz eleştiriyi de yapmalıyız ki siyasi parti yöneticileri,seçilmiş taife binlerce insan inanın bu üç konuyla ilgili herhangi bir açıklama bir paylaşım bile yapmıyorlar.

Takvim yapraklarında özel günleri araştırıp bulup tebrik edip kutlayanlar bu meselelere müdahil bile olmuyorlar.

Böyle oluncada adamlar hem konuşup ülkeyi karıştırıyor, hemde zeytinyağı gibi üste çıkıyorlar.Çıkmaya'da devam ederler.

Artık Demokratik kuruluşların ve siyasi partilerin bu gibi konularda demokratik tepki vermesini taraftarlarına öğretmelidirler.

Susarak,izleyerek bu işler bitmez.

Bu sapık düşünceleri koro halinde çıkaracağımız gür seslerle boğmalıyız.

Ben bir köşe yazısı yazarak tepkimi koydum.

Sizde internet medya sayfalarınızda paylaşım yaparak fikrinizi ortaya koyabilirsiniz.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.




24 Aralık 2020 Perşembe

BAŞKAN İSMAİL GÜNDOĞDU'NUN YİRMİ AYINI DEĞERLENDİRDİK.I


  Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi bugün Ferizli Belediye  Başkanı İsmail Gündoğdu'nun ilk yirmi ayını değerlendireceğiz.
     Birçok aday adayının içinden aday olarak gösterilen Gündoğdu,üçüncü kez denediği başkan adaylığına sonunda kavuşmuş oldu.
     Sayın Gündoğdu'nun talebi üzerine adaylığı süresince birçok mahalleyi birlikte dolaştık.
Bu süreçte başkan kendini tanıtacağı yerde kâğıdı kalemi eline almış vatandaşların taleplerini not alıyor onları dinliyordu.
Belliki başkan  olduğunda kafasındaki programı hazırlıyordu.
   Bu yazıyı yazmadan önce Sayın başkanın bir yerel televizyona seçimler öncesi verdiği mulakatı tekrar izledim.
Orada vatandaş odaklı ve hizmet odaklı bir anlayış izleyeceklerini belirtiyor.
    Sayın Gündoğdu MHP ile yapılan ittifafakla seçimden önce belediye başkanlığını garantilemiş bir adaydı.
    Beklendiği gibi çok yüksek bir oy oranıyla belediye başkanı seçilen Gündoğdu belediye meclis üyelerinide hiç siyeset yapmamış  kişilerden oluşturdu.
Başkanlığının ilk aylarında bir bocalama süreci yaşadı.
Her kafadan bir ses,her guruptan bir sahiplenme,tecrübesiz bir kadro başkanı epeyce zorladı.
Bu emekleme dönemini deneme yanılma metoduyla aşan başkan,yavaş yavaş yürüme dönemine girdi.
Birçok mahallenin tarla yollarını,asfalt yollarını yaptı.
Mahalleleri dolaşırken halkın talep ettiği birçok ihtiyacı çözdü.
Benim en hoşuma giden yönü,vatandaşların taleplerine mazeret üretmeden çözüm araması ve halli için takip etmesi.
Bunun somut örneklerine bizzat şahit oluyorum.
Bir arkadaşın yirmi yıldır yol sorunu vardı,şehrin merkezinde evine malzemeleri el arabasıyla taşıyordu.Kaç kez beni kolumdan tutup dert yanmıştı.
Geçenlerde gördüğümde sorun çözüldü dedi.
Çok mutlu oldum.
Demek ki çözülebiliyormuş.
Yine Karasu yolunun belli bölümlerine doğal gaz verilmiyordu.
Sorulduğunda hemen bir mazeret,"Karayolları müsade etmiyor" deniliyordu.
Ancak başkan bu işide çözdü,hemde yolun altından delip karşıya geçerek.
İmar konularında da vatandaşlara her türlü yardımı yapıyor ve yapmaya çalışıyor.
Öte yandan Ferizli Belediye bütçesiyle iki büyük projeyi hayata geçiriyor.
Birincisi İstikam Tepe'deki Belediye Sosyal tesisleri yaklaşık bir milyon tl harcanarak yepyeni modern bir hale getirildi.
Tam kapasite çalışan bu nezih yer malesef pandemi dolayısıyla şimdilik hizmet dışı kaldı.
Bir diğer yatırım, yıllarca yapılamayan kapalı pazar yeri.
Hızla inşatı devam ediyor. Mart ayının sonunda açılışı yapılacak.
Şunu söylemeliyim ki İsmail Gündoğdu Ferizli Belediye Bütcesini kullanarak ortaya eser koyabilen birkaç belediye başkanından birisi.
Ayrıca Büyükşehir ve Başkan Ekrem Yüce ile çok uyumlu bir çalışma sergiliyor.
Büyükşehir belediyesine bu güne kadar birçok mahalle yolu asfallatırken,ilçe merkezini oluşturan Fevzi Çakmak caddesi ve Cumhuriyet caddelerinin (yaklaşık iki kilometre) alt yapı, yağmur suyu,kaldırım ve asfallaması yapılarak yenilenmiştir.
Ayrıca Ağacık altında Büyükşehir belediyesiyle birlikte içinde mesbahanında bulunacağı bir hayvan pazarı başlatılmıştır.
   Bu yirmi aylık dönemi ben başkanın emekleme ve yürüme dönemi olarak değerlendiriyorum.
Önümüzdeki üç yıl artık koşma dönemine girileceğinden bu hizmetlerin sayısı ve büyüklüğüde artıcaktır.
Ben başkan Gündoğdu'nun her geçen gün daha iyi şeyler yapacağına inananlardanım.
Başkanın hiç mi yanlışları yok derseniz? tabiki var ama bu kadar güzelliğin yanında onlardan bahsetmek olmazdı.
Yeri gelince onlardanda bahsederiz.
Bu pandemi sürecinde birbirimize daha çok ihtiyacımız var.
Özellikle belediye başkanına ve belediye çalışanlarımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


      

17 Aralık 2020 Perşembe

BELEDİYE BAŞKANI GÜNDOĞDU'YU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ.



     Bugün Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu ile ilgili birkaç kelam edeceğim.
    Başlarken şunu hatırlatayım ki bu konuda çok eleştiri ve sitem aldım.
Soru şu:
Neden İsmail Gündoğdu ile ilgili yazı yazmıyorsun?
Okuyucularımın bu konuda beklentileri haklı olabilir.Ancak bizimde izlediğimiz bir yol haritası olduğu unutulmamalıdır.
     Bir defa yeni seçilmiş bir belediye başkanı ile ilgili ne yazacaksın? Gerçi biz kendisiyle ilgili bir kaç yazıda yazdık.
Ancak bu işlerin bir emekleme, yürüme ve koşma dönemleri var.
Bu süreç ise yaklaşık iki yıl civarında bir süredir.
Bu zamanı yeni seçilmiş her belediye başkanına göstermemiz gerekir.
Biz de onu yapıyoruz.
Ayrıca pandemi dolayısıyla köşe yazılarımızı epeyce azalttık.
Yaşam koşulları zorlaşınca moral motivede kalmıyor.
Bizde bu süreçte biraz boşa attık.
Alttan alıyoruz yani...
Ancak bu iki yıl içinde Başkanla ya da belediyede önemli bir yolsuzluk,akceli iş olurda  bu kamuoyunun gündemine düşerse bu konuları kamuoyuna aydınlatmak bizim görevimiz olur.
Bu süre içinde böyle bir 
durum vuku buldu mu?
Ben duymadım.
Duyan varsa benide bilgilendirsin.
Bir başka dikkat çekmek istediğim konu vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti herşeyi gazetecilerden bekliyor.
Bir yığın siyasi parti var onların ilçe başkanları var, belediye meclis üyeleri var, kimse tek kelime etmiyor.
Ama bize "yaz abi"diyorlar.
Değerli okuyucularım biz köşe yazarı olarak üzerimize düşen sorumluluğu başkalarından akıl almadan tabiki yerine getireceğiz, getiriyoruz.
Herkes aklını kendine saklayıp, lütfen kendi işini yapsın.
Biz Sayın belediye başkanı İsmail Gündoğdu'yu yakından takip ediyoruz.
Bir sonraki yazımda  kendisiyle ilgili bir değerlendirme yapıp köşemde siz okurlarıma aktaracağım.
Bir dahaki yazıda buluşmak dileğiyle.
Allah'a emanet olunuz.
Sayglarımla.

 

8 Aralık 2020 Salı

ZOR GÜNLERDE TÜRKİYE'NİN YÜKÜNÜ ÇEKEN "KATAR"


 

    Katar, Körfez'de bir yarım ada devleti.Sadece Suudi devletiyle kara sınırı olan bu devlet, Türkiye  ile iyi ilişkiler kuruyor diye. Suud ve diğer körfez ülkelerince ablukaya alındı.Birkaç yıldır ambargo uygulanıyor.
    Katar çok büyük doğalgaz ve petrol yataklarına sahip bir ülke.
Kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla olarak dünyada ilk sıralarda yer alan üç milyon nufusu olan bir devlet.
Dünyanın kırktan fazla ülkesinde 400 milyar dolar yatırımı var.
Türkiye'nin de dostu olan Katar biryıl önce dolar yükselişinde Türkiye'ye 15 milyar dolar yatırım yapacağını açıklayarak piyasların rahatlamasına yol açtı.
Bu günlerde ise Borsa İstanbul'un yüzde onunu alarak Türkiye'ye ciddi manada bir yabancı sermaye girişi sağladı.
Gerçek şu ki Türkiye ne zaman dara düşse Katar Türkiye'nin yükünü çekiyor.
Tabi Katar'ın zora düştüğü anlarda da Türkiye Doha'ya hava köprüsü kurup her türlü ihtiyacını karşılamış hatta Katar emiri Şeyh Tamim'e yapılan darbe teşebbüsünü Katar'da ki üstte bulunan türk askerleri önlemiştir.
Tüm bu samimi diyloglar dünyada ve Türkiye'de Tayyip Erdoğan'la hesabı olanları çıldırtıyor.
Adamların hesapları bozuluyor.
İşte bu yüzden tank paleti fabrikası Katar'a neden satıldı? (satılmadı işletme hakkı verildi)
Borsa İstanbul Katar'a neden satıldı?(% 10'u nun sermayesi devredildi) deyip duruyorlar; hatta iyice zivanadan çıkıp türk ordusu Katar'a satıldı diyecek kadar absurt açıklamalar yapıyorlar.
Ben Katar'la  ikili ve üçüncü ülkelerle birlikte yapılan çok daha önemli işler olduğu kanaatindeyim.
İşin aslı Abd yeni devlet başkanı Bidon'un açıklamalarıyla moral bulanlar,Katar devletinin ve Şeyh Tamim'in yaptıklarıyla moralleri bozuluyor.
Gelinen noktada Suudilerin Katar'a uyguladığı ablukayı kaldırma aşamasına gelmesi yeni bir durumun ve yeni ittifakların yapılmasına yol açabilir.
Hayırlı olur inşallah.
Allah ülkmemizin ve milletimizin yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.