24 Aralık 2020 Perşembe

BAŞKAN İSMAİL GÜNDOĞDU'NUN YİRMİ AYINI DEĞERLENDİRDİK.I


  Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi bugün Ferizli Belediye  Başkanı İsmail Gündoğdu'nun ilk yirmi ayını değerlendireceğiz.
     Birçok aday adayının içinden aday olarak gösterilen Gündoğdu,üçüncü kez denediği başkan adaylığına sonunda kavuşmuş oldu.
     Sayın Gündoğdu'nun talebi üzerine adaylığı süresince birçok mahalleyi birlikte dolaştık.
Bu süreçte başkan kendini tanıtacağı yerde kâğıdı kalemi eline almış vatandaşların taleplerini not alıyor onları dinliyordu.
Belliki başkan  olduğunda kafasındaki programı hazırlıyordu.
   Bu yazıyı yazmadan önce Sayın başkanın bir yerel televizyona seçimler öncesi verdiği mulakatı tekrar izledim.
Orada vatandaş odaklı ve hizmet odaklı bir anlayış izleyeceklerini belirtiyor.
    Sayın Gündoğdu MHP ile yapılan ittifafakla seçimden önce belediye başkanlığını garantilemiş bir adaydı.
    Beklendiği gibi çok yüksek bir oy oranıyla belediye başkanı seçilen Gündoğdu belediye meclis üyelerinide hiç siyeset yapmamış  kişilerden oluşturdu.
Başkanlığının ilk aylarında bir bocalama süreci yaşadı.
Her kafadan bir ses,her guruptan bir sahiplenme,tecrübesiz bir kadro başkanı epeyce zorladı.
Bu emekleme dönemini deneme yanılma metoduyla aşan başkan,yavaş yavaş yürüme dönemine girdi.
Birçok mahallenin tarla yollarını,asfalt yollarını yaptı.
Mahalleleri dolaşırken halkın talep ettiği birçok ihtiyacı çözdü.
Benim en hoşuma giden yönü,vatandaşların taleplerine mazeret üretmeden çözüm araması ve halli için takip etmesi.
Bunun somut örneklerine bizzat şahit oluyorum.
Bir arkadaşın yirmi yıldır yol sorunu vardı,şehrin merkezinde evine malzemeleri el arabasıyla taşıyordu.Kaç kez beni kolumdan tutup dert yanmıştı.
Geçenlerde gördüğümde sorun çözüldü dedi.
Çok mutlu oldum.
Demek ki çözülebiliyormuş.
Yine Karasu yolunun belli bölümlerine doğal gaz verilmiyordu.
Sorulduğunda hemen bir mazeret,"Karayolları müsade etmiyor" deniliyordu.
Ancak başkan bu işide çözdü,hemde yolun altından delip karşıya geçerek.
İmar konularında da vatandaşlara her türlü yardımı yapıyor ve yapmaya çalışıyor.
Öte yandan Ferizli Belediye bütçesiyle iki büyük projeyi hayata geçiriyor.
Birincisi İstikam Tepe'deki Belediye Sosyal tesisleri yaklaşık bir milyon tl harcanarak yepyeni modern bir hale getirildi.
Tam kapasite çalışan bu nezih yer malesef pandemi dolayısıyla şimdilik hizmet dışı kaldı.
Bir diğer yatırım, yıllarca yapılamayan kapalı pazar yeri.
Hızla inşatı devam ediyor. Mart ayının sonunda açılışı yapılacak.
Şunu söylemeliyim ki İsmail Gündoğdu Ferizli Belediye Bütcesini kullanarak ortaya eser koyabilen birkaç belediye başkanından birisi.
Ayrıca Büyükşehir ve Başkan Ekrem Yüce ile çok uyumlu bir çalışma sergiliyor.
Büyükşehir belediyesine bu güne kadar birçok mahalle yolu asfallatırken,ilçe merkezini oluşturan Fevzi Çakmak caddesi ve Cumhuriyet caddelerinin (yaklaşık iki kilometre) alt yapı, yağmur suyu,kaldırım ve asfallaması yapılarak yenilenmiştir.
Ayrıca Ağacık altında Büyükşehir belediyesiyle birlikte içinde mesbahanında bulunacağı bir hayvan pazarı başlatılmıştır.
   Bu yirmi aylık dönemi ben başkanın emekleme ve yürüme dönemi olarak değerlendiriyorum.
Önümüzdeki üç yıl artık koşma dönemine girileceğinden bu hizmetlerin sayısı ve büyüklüğüde artıcaktır.
Ben başkan Gündoğdu'nun her geçen gün daha iyi şeyler yapacağına inananlardanım.
Başkanın hiç mi yanlışları yok derseniz? tabiki var ama bu kadar güzelliğin yanında onlardan bahsetmek olmazdı.
Yeri gelince onlardanda bahsederiz.
Bu pandemi sürecinde birbirimize daha çok ihtiyacımız var.
Özellikle belediye başkanına ve belediye çalışanlarımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


      

17 Aralık 2020 Perşembe

BELEDİYE BAŞKANI GÜNDOĞDU'YU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ.



     Bugün Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu ile ilgili birkaç kelam edeceğim.
    Başlarken şunu hatırlatayım ki bu konuda çok eleştiri ve sitem aldım.
Soru şu:
Neden İsmail Gündoğdu ile ilgili yazı yazmıyorsun?
Okuyucularımın bu konuda beklentileri haklı olabilir.Ancak bizimde izlediğimiz bir yol haritası olduğu unutulmamalıdır.
     Bir defa yeni seçilmiş bir belediye başkanı ile ilgili ne yazacaksın? Gerçi biz kendisiyle ilgili bir kaç yazıda yazdık.
Ancak bu işlerin bir emekleme, yürüme ve koşma dönemleri var.
Bu süreç ise yaklaşık iki yıl civarında bir süredir.
Bu zamanı yeni seçilmiş her belediye başkanına göstermemiz gerekir.
Biz de onu yapıyoruz.
Ayrıca pandemi dolayısıyla köşe yazılarımızı epeyce azalttık.
Yaşam koşulları zorlaşınca moral motivede kalmıyor.
Bizde bu süreçte biraz boşa attık.
Alttan alıyoruz yani...
Ancak bu iki yıl içinde Başkanla ya da belediyede önemli bir yolsuzluk,akceli iş olurda  bu kamuoyunun gündemine düşerse bu konuları kamuoyuna aydınlatmak bizim görevimiz olur.
Bu süre içinde böyle bir 
durum vuku buldu mu?
Ben duymadım.
Duyan varsa benide bilgilendirsin.
Bir başka dikkat çekmek istediğim konu vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti herşeyi gazetecilerden bekliyor.
Bir yığın siyasi parti var onların ilçe başkanları var, belediye meclis üyeleri var, kimse tek kelime etmiyor.
Ama bize "yaz abi"diyorlar.
Değerli okuyucularım biz köşe yazarı olarak üzerimize düşen sorumluluğu başkalarından akıl almadan tabiki yerine getireceğiz, getiriyoruz.
Herkes aklını kendine saklayıp, lütfen kendi işini yapsın.
Biz Sayın belediye başkanı İsmail Gündoğdu'yu yakından takip ediyoruz.
Bir sonraki yazımda  kendisiyle ilgili bir değerlendirme yapıp köşemde siz okurlarıma aktaracağım.
Bir dahaki yazıda buluşmak dileğiyle.
Allah'a emanet olunuz.
Sayglarımla.

 

8 Aralık 2020 Salı

ZOR GÜNLERDE TÜRKİYE'NİN YÜKÜNÜ ÇEKEN "KATAR"


 

    Katar, Körfez'de bir yarım ada devleti.Sadece Suudi devletiyle kara sınırı olan bu devlet, Türkiye  ile iyi ilişkiler kuruyor diye. Suud ve diğer körfez ülkelerince ablukaya alındı.Birkaç yıldır ambargo uygulanıyor.
    Katar çok büyük doğalgaz ve petrol yataklarına sahip bir ülke.
Kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla olarak dünyada ilk sıralarda yer alan üç milyon nufusu olan bir devlet.
Dünyanın kırktan fazla ülkesinde 400 milyar dolar yatırımı var.
Türkiye'nin de dostu olan Katar biryıl önce dolar yükselişinde Türkiye'ye 15 milyar dolar yatırım yapacağını açıklayarak piyasların rahatlamasına yol açtı.
Bu günlerde ise Borsa İstanbul'un yüzde onunu alarak Türkiye'ye ciddi manada bir yabancı sermaye girişi sağladı.
Gerçek şu ki Türkiye ne zaman dara düşse Katar Türkiye'nin yükünü çekiyor.
Tabi Katar'ın zora düştüğü anlarda da Türkiye Doha'ya hava köprüsü kurup her türlü ihtiyacını karşılamış hatta Katar emiri Şeyh Tamim'e yapılan darbe teşebbüsünü Katar'da ki üstte bulunan türk askerleri önlemiştir.
Tüm bu samimi diyloglar dünyada ve Türkiye'de Tayyip Erdoğan'la hesabı olanları çıldırtıyor.
Adamların hesapları bozuluyor.
İşte bu yüzden tank paleti fabrikası Katar'a neden satıldı? (satılmadı işletme hakkı verildi)
Borsa İstanbul Katar'a neden satıldı?(% 10'u nun sermayesi devredildi) deyip duruyorlar; hatta iyice zivanadan çıkıp türk ordusu Katar'a satıldı diyecek kadar absurt açıklamalar yapıyorlar.
Ben Katar'la  ikili ve üçüncü ülkelerle birlikte yapılan çok daha önemli işler olduğu kanaatindeyim.
İşin aslı Abd yeni devlet başkanı Bidon'un açıklamalarıyla moral bulanlar,Katar devletinin ve Şeyh Tamim'in yaptıklarıyla moralleri bozuluyor.
Gelinen noktada Suudilerin Katar'a uyguladığı ablukayı kaldırma aşamasına gelmesi yeni bir durumun ve yeni ittifakların yapılmasına yol açabilir.
Hayırlı olur inşallah.
Allah ülkmemizin ve milletimizin yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


2 Aralık 2020 Çarşamba

SEÇİLMİŞLER VE ATANMIŞLARA SESLENİYORUM


    Bir yıldan bu yana Kovid-19 illetiyle uğraşıyoruz.
Tabi devletimiz daha fazla uğraşıyor.
Bu süreçte işini kaybedenler,iş yerini kapatanlar,mesleğini icra edemeyenler kısaca hem ekonomik hemde psikolojik sıkıntılar çekiyoruz.
Tüm bu sıkıntıları görünmeyen bir virüs sebebiyle çekiyoruz.
Birde görünen virüsler var.
Bunlar savaş gibi,deprem gibi, ekonomik kriz gibi  ve böyle pandemi gibi durumlarda ortaya çıkıp milleti soyup soğana çeviriyorlar.
  Bir kaç örnek verecek olursak,
 Market fiyatları,bu alanda birçok üründe geçen yıla göre %50 ile %100 artışlar var.
İşin başka bir yönü ulusal marketlerin tüm Türkiye'de il, ilçe ve beldelere kadar bir kartel oluşturmuş olmaları.
Bir diğer sorun ekmek.
Geçen yıl bir lira olan ekmek şimdilerde iki lira.
Ekmeğin önce gramajını düşürüp sandaviç gibi yapıyor,sonrada gramajı artırıp zam yapıyorlar.
Buda bize has şark kurnazlığı olsa gerek.
Sağlık sektöründe pandemi dolayısıyla dolan devlet hastaneleri dolayısıyla,özel hastenelere talep artınca en ufak hizmetin bile bedeli katlanmış durumda.
Bu konularda kendi tespitlerimiz olduğu gibi sosyal medyadan birçok isyanıda takip ediyoruz.
     Ya hayvanların bakımı nasıl bu süreçte.
Yem fiyatları %100 artmış
65 tl olan yem şimdi 125 tl.
Bir balye yonca 30 tl.
Bak bakabilirsen.
Sevgili okuyucularım.
Bu zamları uygulamaya koyanlar doların artığını bahane edip zam yaptıklarını söylüyorlar.
Gerçi bu mamüllerin hiç biri ithal edilen bir mamül değil.
Hadi öyle olduğunu kabul edelim.
Dolar iki lira düştüğünde bu fırsatcılar neden fiyatları düşürmüyorlar.
İşin aslı adamların kimseyi kazıdığı yok.
Bu ülkede herkes her şeyi Tayyip Erdoğan'dan bekliyor.
Bu kadar seçilmiş, bu kad
ar atanmış insanımız var.
Ama kılını  kıpırdatmıyor.
Bu konulara müdahale edecek o kadar yetkili var ki,malesef kimse sesini çıkarmıyor.
Bu memlekete Recep Yazıcıoğlu gibi valiler.
Cevat Ayhan ve Adnan Kahveci gibi bakanlar lazım.
Malesef olan vatandaşa oluyor, soyulan vatandaş oluyor.
Biz vatandaşlar olarak yetkililerimizden bu gibi hadiselere biraz daha ilgi göstermelerini bekliyoruz.
Allah vatandaşlarımızın yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
 

28 Kasım 2020 Cumartesi

BÜLENT ARINCI YAZMAYA HA HA HA CET KALMADI


 
     Bülent Arınç ile ilgili yazılarımıza devam edecektik.Ancak Arınç YİK üyeliğinden istifa edince buna hacet kalmadı.
     Hacet kalmadı deyince aklıma, ilkokulda okurken öğrencilerin oynadığı bir tiyatro aklıma geldi.(O zaman ilkokulda tiyatro mu vardı?diyenlere tam 50 yıl önceden bahsettiğimi hatırlatmak  isterim. Bugün eğitimi ve ögretimi yönetenlere duyrulur.)
    Daha önce hiç gitmediği,bilmediği bir yere gitmek için otobüse binen kekeme bir kişi, yolculuk sırasında çok sıkışır.
Zor bir hal şehre ulaşan kekeme vatandaş otobüsten iner inmez karşılaştığı kişiye.
Tu tu tu va va let ne ne re re de.
Diye sorar.
Tesadüfe bakın ki sorduğu kişide kekemedir.
Bu bu bur dan dan do do doğ ru ru gi gi de cek sin.
Ön ön  ce sa sa ğa sa sa pa pa cak sın, son son ra bi bi raz düz gi gi dip so so la sa sa pıp kar şı şı na na ca ca mi ge ge le cek o o nun on met met re i i ler sin sin de de.
Diyerek tuvaletin yerini tarif edebilmiştir.
Bu arada zaten sıkışmış olan yolcu bu uzun anlatıma dayanamayıp altına kaçırmıştır.
Ve tarif eden kişiye dönerek.
Ha ha ha cet ka ka kal ma dı.diyerek sorunu hallettiğini altına kaçırdığını söylemiştir.
İşte bizimde bu yazıya devam etmemizin bir anlamı kalmadı.
Çünkü Bülent Arınç YİK üyeliğinden istifa etti.
Bu Bülent Arınç'a suikast yapılacak dendi, kozmik odalara girildi,Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı oluşundaki tavrı,gezi olaylarındaki tavrı,Dersanelerin kapatılmasıyla ilgili tavrı,Erbakan hocanın feto'ya bakışını bildiği halde ona göz yaşlarıyla methiyeler düzmesi,damadının bu şebekenin içinde yer alması,
Onbeş Temmuz darbesinden sonra "Ben ne kadar ahmakmışım" demesine rağmen aradan birkaç sene geçince fetöculara sahip çıkıcı açıklamalar hatta YİK üyeliğinden aldığı maaşın yarısını bunlara verdiğini söylemesi.
Son olarakta Pkk terör örgütü yandaşı ve onun siyası uzantısı Selahattin Demirtaş'a ve gezi olaylarının tertipcisi Osman Kavala'ya tahliye istemesi iyice sıkışmışlığın bir tezahürüydü.
Son söylemleriyle boşalan Arınç rahatlamış oldu.
İstifa ederekte milleti rahatlattı.
Bizide rahatlatmış oldu.
Ha ha ha cet ka ka kal ma ma dı.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
   

22 Kasım 2020 Pazar

BÜLENT ARINÇ"IN SİYASİ TARİHİ ŞANTAJLARLA DOLU.


 

   Bülent Arınç:Açıklamalarıyla son günlerin gündemi oldu.
   Bülent Arınç'ı 1990'lı yıllardan bu yana tanırım.
Refah Partisi'nin sevilen siyasetcilerinden biriydi.
Erbakan hocamıza ve davasına bağlı biri olarak tüm ülkeyi gezip konferanslar veriyor o kadife ses tonuyla herkesin beğenisini kazanıyordu.
Sakarya'da ki konferansında anlattığı Le fonten masalı "Bir tas çorba bir tutam ekmek"masalı hiç aklımdan çıkmadı.
Bülent Arınç ilk şantajı Erbakan' a yaptı.
    Fazilet partisinde yenilikçi hareket Abdullah Gül'ü genel başkan adayı çıkarıp kazanamayınca yeni bir parti kurma çalışması başlattılar bu arada Anayasa mahkemesi Fazilet Partisini kapatmak üzereydi.Bülent Arınç ise Erbakan Hocanın yanındaydı.
Yenilikciler Genel Başkan Bülent Arınç olsun parti bölünmesin diye ortaya bir tez attılar.
Bülent Arınç bu teklife hemen atlayıp Erbakan Hoca ve ekibine "Bakın genç arkadaşlar birşeyler söylüyor,sizde birşeyler söyleyin" demeye başladı.
Ancak bu şantajı Erbakan Hoca yemedi.Kendi partisi Saadet partisini kurdu ve genel başkanlığa Recai Kutan getirildi.
Bülent Arınç'ta çaresiz Ak Parti saflarında kaldı.
Ak Parti'de Bülent Arınç Partiye hep kambur oldu.
Bu bölümü bir sonraki yazımda yazacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


11 Kasım 2020 Çarşamba

FERİZLİ OTOMOTİV VE METAL İHTİSAS OSB'DE NELER OLUYOR.



 Ferizli ve Söğütlü ilçeleri verimli tarım arazileriyle bilinir.Ancak son yıllarda bu iki ilçemizde sanayi yatırımları daha revaçta.

Her iki ilçemize birer organize sanayi bölgesi kuruldu.Daha sonra bu organize sanayi bölgeleri genişletildi.Yetmedi Söğütlü'de ve Ferizli'de ikinci OSB alanları kuruluyor.Hemen hemen bütün toprakları verimli tarım toprağı olan bu ilçelerimize bu kadar yoğunluklu sanayi bölgeleri  kurmak doğru mudur? Bu konuya şimdi girmeyeceğim.

   Bugün Ferizli'ye kuruluşu gerçekleştirilmiş olan Marmara Bölgesinin en büyük OSB'si Ferizli Otomotiv ve Metal ihtisas Organize Sanayi Bölgesine değineceğim.

Bu OSB,Ferizli ilçesinin Seyifler,Abdürrezzak,Tokat ve Doğancı mahallelerini kapsayan 5300 dönüm alanda 18.10.2019 tarihinde kuruldu.

Daha OSB kurulmadan arsa simsarları,rant takipçileri aracılar, menfaat birliktelikleri,siyasi hesaplar ayyukaya çıktı.Tabi doğal olarak çatışma başladı.Bu OSB'nin kuruluşunda ön çeken bir  siyasetci partisinden istifa edip başka bir partide siyaset yapmaya başladı.

Onun destek verdiği Ferizli'deki etkin siyasetçilerde siyasetten tasfiye edildi. 

İşte bundan sonra işler karıştı.Bu alanda yerleri bulunan üç kişi OSB aleyhine idari mahkemeye dava açtılar.

Bu kadar büyük bir OSB'nin kuruluşunda,

Sakarya Valiliği var.

Satso var.

Sanayici ve iş adamları Derneği var.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi var.

Ferizli Belediyesi var.

Bu projeyi onaylayan Sanayi Bakanlığı var.

Ancak üç kişinin açtığı dava ile koskoca Ferizli Otomotiv ve Metal İhtisas Organize Sanayi Bölgesi mahkeme kararıyla iptal edildi.

Hemde davacıların ikisi davalarını geri çekmesine rağmen!

Burada sorulması gereken birkaç soruyu ben sormak durumundayım.

Soru-1: Mahkeme kararında belirtilen ve OSB'nin kuruluşunda aceleye getirilip çet raporları ve yer belirlemedeki eksiklikleri ve usulsüzlüleri kimler biliyordu.Bu bilgiler mahkemeye belli kanallardan ulaştırılmış olabilir mi?

Soru-2: Mahkemeye baş vuran kişilerden ikisi neden davadan vaz geçti?Davadan vaz geçen kişilerden birine davadan vaz geçme işini biraz ağırdan al diye telkinde bulunuldu mu?

Soru-3: Bizim tarım topraklarımız gidiyor.biz OSB istemiyoruz diye komşularıyla gazetelere boy boy fotoğraflar verdiği helde daha sonra yerinin dönümünden 300 bin tl isteyerek uzlaşabileceğini, söyleyen davacının, pazarlıklar sonucu 225 bine razı olduğu doğru mudur?Bu parada kendisine verilmeyince mahkemesine devam etmesi kişisel midir?yoksa toplumsal duyarlılık mıdır?

Soru-4: Mahkeme iptal kararı verir vermez bu projede en zayıf halka olan ve bu proje için elinden geleni yapmaya çalışan Ferizli Belediyesi ve onun başkanı neden hedef tahtası yapılmak istenmiştir?

Soru-5: Bu mahkeme kararı sonrasında diğer güçlü paydaşlardan neden bir ses çıkmamıştır?

Soru-6: Tüm bu görünenler birilerini pasifize etmek ve başarısız kılmak için uygulamaya konulan ve yönetilen bir senaryo mudur?

Bu soruların cevabı ortaya çıktıkça bu konuda yeni yazılar yazacağım.

Allah'a emanet olunuz. 

Saygılarımla.