18 Ağustos 2020 Salı

YENİ BİR DEPREME HER ZAMAN HAZIRLIKLI OLMAK LAZIM.

   


 Dün 17 Ağustostu.Bu tarih bize çok acılar hatırlatıyor.Saat 03.02 de yatakta uyurken alttan bir kuvvet beni yarım metre yukarı fırlattı.Ben hemen deprem diye bağırdım.telaş içinde çocuklarla birlikte dışarı çıktık.Tabi 45 saniye süren depremi biz bu kadar hissetmiştik.Çünkü ilçemiz Ferizli depreme dayanıklı bir zemin üzerindeydi

       Sabah olunca Adapazırı'na işyerime gittim.Dağdibi mezarlığını geçince bir caminin minaresinin yıkılıp yolu kapattığını gördüm.Kuzey terminaldeki dükkanıma vardığımda kafamı sağa doğru çevirince yolun karşısındaki beş katlı binanın yerlebir olduğunu gördüm ve ürperdim.O binada altı kişinin öldüğünü ve hâla enkaz altında insanlar olduğu söylendi.

Arkadaşım Rıdvan'la bir yakınını almak için Şeker mahalleye gittik.Aman Allahım yol bulup gidebilmek ne mümkün.Her taraf enkaz yığını, bağırmaktan ve ağlamaktan yorulan insanlar kendi enkazlarının başında sessizce bekliyorlar.

Kimi enkazlarda yangın çıkmış yanıyor. Birçok otomobil aynı insanlar gibi enkazın altında kalmış, kimi bina iki kat yere batmış,kimisi bir bütün olarak ağaç gibi devrilmiş.Büyük bir bina yanındaki binanın üzerine yıkılmış.Başka bir bina yıkılırken yandaki komşu binayı tıraşlamış belli bölümlerini yıkmış.Bazende iki bina birbiride dayanarak ayakta kalmış.


İnsanlar ise yarı çıplak, çarşafa ve battaniyeye sarılmış çaresiz şaşkın ve dalgın.

   Arada sıksık artçı sarsıntılar oluyor.Sarsıntı başlayınca insanlar boş alanlara doğru koşuyor.Bir anne evladına bağırıyor "Ezan oku oğlum ezan oku!", Bir başkası "binaya yaklaşma,buraya geeel",korkulu gözlerle sarsıntının geçmesini bekliyoruz.Yer kabuğu adeta tümsek ve çukur oluşturup katlanarak deprem ilerliyor.Ayakta durmakta zorlanıyoruz.

    Saatler ilerledikce olayın vehameti daha iyi anlaşılıyor.Hükümet bile olayı geç farkediyor.Ancak ikinci gün tv kameralarından tüm dünyaya olayı duyurabiliyor.

  Deprem olmayan illerden ve dünya ülkelerinden birçok yardım geliyor.Aylarca enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor ve prafabrik konutlar yapılıyor.

    İşte bugün tam 21 sene geride kalmış sanki dün gibi.Tabi depremi yaşayanlar için bir çok acı hatıra var.Birde depremi hiç görmemiş 21 yaş ve altı gençlerimiz.

    Her deprem sonrası,yeni bir deprem için gün sayıyoruz.Malesef ülkemizin gerçeği bu.Fay hatlarıyla çevrili ülkemizde depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız.

     17 Ağustos depreminde görüldüki bir demir kesme makası, bir valyoz bile çok canlar kurtardı. Bu yüzden mutlaka AFAD'ın önerdiği Afet çantasını oluşturup bir kenarda tutalım.Binalarımızı sağlam yapalım.

Unutmayalım ki deprem öldürmez.ihmallerimiz öldürür.

    Bir hatırlatma ile yazımı bitireyim.Sakaryamızda tarihi sürece bakınca her 30 yılda bir deprem oluyor.Ancak Düzce depremi, İstanbul depremi gibi depremlerde Sakarya'yı etkiliyor.

17 Ağustos 1999 depremi bize iki şey öğretti.

Birincisi şu kadar dairem var, şu marka otomobilim,kuyumcu dükkanım var diyenlerin aslında bu malların gerçek sahibi olmadıklarını ve mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu.

Bir diğeri Sakarya'da yaşıyorsan yarın deprem olacakmış gibi hazır olmamız gerektiğini öğretti.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.


 

12 Ağustos 2020 Çarşamba

FERİZLİDE İKİ YENİ PARTİYE İKİ YENİ İLÇE BAŞKANI

   
Son ayların siyasi gündemi yeni kurulan partiler.

Ak Partiden ayrılan eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu Gelecek Partisi'ni yine Ak Parti'den ayrılan eski dışişleri,ekonomiden sorumlu bakan Ali Babacan Deva Partisini kurdular.

   Saadet Partisinden ayrılan Erbakan'ın oğlu ise Yeniden Refah Partisi'ni kurdu.

Sakarya'da il başkanlarını atayan bu partiler ilçelerdede teşkilatlarını oluşturmaya başladılar.

Gelecek Partisi il teşkilatı kurulalı epeyce bir süre olmasına rağmen Ferizli ilçemize hâla ilçe başkanı atamadı.

Ancak Ferizli ilçesinde daha önce Ak Parti'de siyaset yapmış Sakarya Matbacılar odası başkanlığınıda yürüten Ferizli'li Özcan Kam Gelecek Parisi il yönetimine girdi.

Bir başka il yönetimine giren kişi Ak Parti'de geçtiğimiz dönem belediye başkan yardımcılığı yapan Naci Kral,o ise İyi Parti il yönetimine girdi.

Daha önce İyi Parti il yönetiminde yer alan Fatih Akgün bu dönemdede İyi Parti il yönetiminde görev aldı.

  Bu açıklamalardan sonra benim asıl üzerinde durmak istediğim Yeniden Refah Parti'si Ferizli İlçe başkanlığına atanan Ak Parti ilçe yönetimlerinde bulunmuş Ömer Aşık ve Deva Partisi ilçe başkanlığına atanan Ak Parti'li Yakup Kodaman.

 

Önce Yeniden Refah Partisi İlçe başkanı Ömer Aşık'tan bahsedersek Erbakan hocanın Refah Partisinde gençlik kollarında siyasete başlayıp,Abisi Saadet Partisi ilçe başkanlığı yapmasına rağmen o Ak Parti  teşkilatlarında görev aldı.

Onun ençok eleştirdiği konu Ak Parti kendi teşkilatlarında çalışan insanları bırakıp sokaktan topladığı kişilere makam ve mevkiler vermesi ve  bu hatalarda israr etmesi.

Sonuçta yirmibeş yıllık deneyime sahip iyi bir teşkilatcı olan Ömer Aşık şimdi Yeniden Refah Partisi Ferizli İlçe başkanı.

Sırada Deva Partisi ilçe başkanlığına atanan Yakup Kodaman var.o da Ömer Aşık gibi teşkilattan gelen deneyimli bir siyasetci Milliyetçi çizgide siyasete başlayan Kodaman Mhp ilçe başkanlığıda yaptı.İlçe başkanlığını bıraktıktan sonra geniş bir gurupla Ak Partiye katılan Kodaman ve ekibini katılım töreninden sonra arayıp soran olmamış.Hatta Ak partiye üye bile yapılmadıkları konuşuluyor.

Belli bir süre siyasette geri çekilen Yakup Kodaman Deva Partisi İl başkanlığına getirilen Mehmet Erdoğanın'da isteğiyle Ferizli Deva Partisi ilçe başkanı oldu.

Ben yeni kurulan partilerde görev alan ve ilçemizi il bazında temsil eden arkadaşlara bu görevlerinde başarılar diliyorum.

   Ancak bu konu ile ilgili yazılacak çok şey var.

İnşallah gelecek yazılarımızda bu konuları ele alıp yazacağız.

Allah'a emanet olunuz.

Saygılarımla.


4 Ağustos 2020 Salı

A -Kuşağı yetiştiremedik; Z- Kuşağının peşine takıldık.



Bazen sol düşüncenin taktiklerine hayran kalıyorum.
Adamlar slogan üretmede ve insanları gruplaştırmada epeyce hünerliler.
Cumhuriyet kuşağı
68 Kuşağı
On yılda onbeş milyon genç yetiştirdik her yaştan.
Şimdide Z Kuşağı.
Gerçi daha öncede X ve Y Kuşağı da varmış biz duymamışız.
Bu doğum tarihlerine göre bir ayırımmış.
1964'den önce doğanlar geleneksel kuşak.
1964-1979 arası X Kuşağı
1979-1996 Y Kuşağı
1996 2020 ise Z Kuşağı.
Biz bu yazımızda Z Kuşağından bahsedeceğiz.
Bu kuşağa internet kuşağı da diyebiliriz.
Hatta gerçek alem ile sanal alem arasında gidip gelen, fazla sorumluluk almayan,hazırcı,ve çok para kazanma hırsı olan ancak kazanamayan hayalpres bir kuşak.
Kültüründen uzaklaşmış, milli ve manevi değerlerden uzak umursamaz bir kuşak.
Kendisine ecdadını, ebeveynini, ailesini degil internette gördüklerini örnek alan bir kuşak.
Bu yüzden Türk ve müslüman tiplemesinden çok, ecnebi tipine dönüşmüş kılıç fağul,top sakal,kuyruk saç,yırtık pantolon,küpeli,kulakta kulaklık, elinde telefon ve devamlı telefonla meşgul çevresinden, misafirden,ailesinden bir haber bir kuşak 
Bunun adı Z Kuşağıymış.
Çok ilginçtir bütün partiler bu keşfedilen ve sekiz on milyon oyu olan bu gençliğin peşine düştü.
CHP son yerel seçimlerde bu Z Kuşağının büyük oranda kendilerine oy verdiğini ve bu yüzden birçok ilde başarılı olduğunu söylüyor.
Demek haklılar ki Ak Parti'de bu Z Kuşağının peşine düşmüş.
Hatta bu kuşağa hitaben bir klip bile yayınlamış.
İnsanın sabır ve dayanma gücü bitiyor.
Bu Z Kuşağı denen gençlik kimin iktidarı döneminde ortaya çıktı?
Neden Ak Parti'ye değilde CHP'ye oy veriyor?
Çünkü Ak Parti hep paranın, kapitalin peşine düştü.
Gençlikle ilgili hiçbir çalışması olmadı.
Adamlar On yılda Onbeş milyon genç yetiştirdiler her yaştan.
Ak Parti ise 18 yılda hiçbir genç yetiştirmedi.
Ak Parti gençlik kolları ise işe girmek ve menfaati için oralarda kalabalık oluşturdular.
Tabi Erbakan hocanın ve Türkeş'in yetiştirdiği gençlikle bu güne kadar geldi.
Şimdi de bu mirası devre dışı bırakıp yetişmiş dava adamlarını elli ellibeş yaşlarında yaşlı sınıfında değerlendirip, teşkilatlarını,belediyelerini Z gençliğe emanet ediyor.
Bana göre asıl sonunu böyle hazırlıyor.
18 yılda bir A Kuşağı oluşturamamışsanız Z (Zibidi) kuşağın peşine takılırsınız.
Sonunda da bunları yazıyor diye kendinize değil yazara kızarsınız.
Allah size hidayet versin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


26 Temmuz 2020 Pazar

PAPA AYASOFYA'NIN CAMİ'YE ÇEVRİLMESİNE "İÇİM ACIYOR"DEMİŞ.

 
l
Ayasofya tam seksenaltı yıl sonra 24 Temmuz 2020'de bir Cuma namazıyla ibadete açıldi.
Tüm korana virüs önlemlerine rağmen milletimiz risk alarak açılışa yani Cuma namazına tam üçyüz elli bin kişi katıldı.
Katıldı diyorum bende açılışa katılanlardanım.
Ancak izdihamdan Ayasofya'ya yanaşmak ne mümkün.
Bu tarihi anı yarınlarda torunlarına anlatabilmek yılların idealini gerçekleştirmek için inanan insanlar akın akın Ayasofya'ya geldiler.
Devlet erkanı ,Din görevlileri hepsi açılışta oradaydı.
Dört yıl Sakarya İmamhatip lisesinde birlikte okuduğumuz Diyanet İşleri Başkanı Prof.Ali Erbaş'ın bu açılışta hutbe okuyup Cuma namazı kıldırması bizi ayrıca gururlandı.
Tüm islam alemi Ayasofya'nın açılışından mutluluk duydu.
Ancak batı dünyası,özellikle Yunanistan bayraklarını yarıya indirip türk bayrağını yakıp bizi protesto etti.
Papa yaptığı açıklamada "Ayasofya'nın camiye çevrilmesinden büyük acı duyuyorum" içim acıyor demiş açıklaması yaptı.
Tabi bir ruhani din adamı olan Papa,Filistinde,Suriyede,Myammar'da,Doğu Türkistan'da müslümanlar öldürülürken hiç acı duymadı.
İnanın bunlar ne söylerse söylesin hiç dikkate bile almıyoruz.Bunların hepsi iki yüzlü, müslümana karşı merhametsiz.
Şu içimizde önce halkın tepkisinden korkup ses çıkaramayan içimizdeki din ve ülke düşmanlarının başlattıkları acitasyonlara bakarmısınız?
Neymiş diyanet işleri başkanı hutbe okurken Atatürk'e hakaret etmiş,
Ayasofya açılmışta ne olmuşmuş.işsizlik mi azaldı?
Milletin karnı mı doydu? Filan gibi söylemler.
Birde açılışa katılmayan siyasi parti liderleri,İstanbul Belediye Başkanı niye katılmadı.Şunun için bunun için tartışmaları.
Amaçları ne?
Böyle tarihi bir olayı karartabilmek.
İktidarın böyle hassas bir konuyu büyük bir dikkat ve taktikle açması,olmaz,olamaz denen bir hadiseyi gerçekleştirmesi.
İnanın ben bile şaşırdım hayel görüyorum zannettim ki?
Bunlar kafayı yediler.
Dikkat ediyorumda ne kadarda sertleştiler.
Ancak güvendikleri dostlarından sesler cılız gelince,ne yapacaklarını şaşırdılar.
Erbakan hocam "Bizim yaptıklarımızı siz hayel bile edemezsiniz"diyordu.
İşte milli görüş ve milli duruş siyaseti budur.
Vesile olanlardan Allah razı olsun.
Ayasofya Cami ümmete hayırlı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.



23 Temmuz 2020 Perşembe

FERİZLİNİN BAŞKANI BEKLENTİLERİN FARKINDA



      Pandemi süreci öncesinde başladığımız belediye başkanları ziyaretlerine kontrollü bir şekilde devam ediyoruz.
      Bugün kendi ilçemiz Ferizli ve onun belediye başkanı İsmail Gündoğdu ile birlikteyiz.
Kendisiyle Ferizli İstikam Tepedeki belediyenin sosyal tesislerinde bir araya geldik.
Sosyal tesis diyorum çünkü eskiden bir çay bahçesi hizmeti veren bu yerde Sayın Gündoğdu birçok değişim yapmış.
Randevuya benden önce küçük çocuğuyla gelen başkanı çocuğunu salıncakta sallarken bulduk.



Bu nezih ortamda tertemiz havada Sayın Gündoğdu'ya birbuçuk yıla yakın sürede yaptılarını ve gelecek planlarını sorduk.
Şu an bulunduğumuz alandan başlayalım abi diyerek başladı anlatmaya.
Burayı çok amaçlı bir tesis haline getirdik.
Burada açık ve kapalı düğün salonu,pansiyon,çocuk oyun alanları,yemekli toplantılar ve devamlı şekilde misafirlere yemek ve ızgara  çay kahve servislerinin yapılacağı bir gelenin bir diğerine tavsiye edeceği bir mekan haline getiriyoruz,
İnşallah emeğimizin karşılığını görür mahcup olmayız,dedi.
Başka neler yaptınız?diye sorunca
Biz vatandaşın öncelikle şikayetci olduğu konuları önceden tespit etmiştik.Bunların başında tarla yolları aciliyet arzediyordu.
İlçeye bağlı birçok mahallede tarla yollarını yaptık yapmayada devam ediyoruz.

Birbaşka acil sorun bazı mahallelerimizin yolları çok bozuktu ulaşım zorlukla sağlanıyordu.
Bakırlı, Ceylandere, Teberik,Çiftlik,Akçukur ve Karadiken mahallelerimizin yollarını sıcak asfalt yaptık.

Bir diğer acil beklenti mahallelerimizde tıkanan ve taşkınlara sebep olan dranaj kanallarıydı.Bu kanalları yaptığımız çalışmalarla bir çoğunu açıp temizledik.
İlçe merkezinde trafik ve parklanma ile ilgili büyük şikayetler vardı.
İlçenin merkezini oluşturan Fevzi Çakmak caddesinini araç trafiğini rahatlatma açısından genişletiyoruz.Buradaki çalışmalar her dönem sıkıntı verir ,olmuştur.Ancak bu alanda Saski,Sedaş,Türktelakom ve Agdaş gibi kurumlarla birlikte çalışıyoruz.
Kurumların çalışma takvimi birbiriyle uyuşmayabiliyor.Rica minnet yol almaya çalışıyoruz.İnşallah sona yaklaştık vatandaşlarımızdan biraz daha sabır bekliyorum üst yapıya çok kısa bir zamanda geçeceğiz inşallah.dedi.

Belediye bünyesinde de birçok yenilik yaptıklarını anlatan başkan Gündoğdu bizden önce temizlik işleri özelleştirilmişti.
Biz bunu iptal edip çöpü ve temizlik işlerini kendi ekibimizle ve kendi ekipmanımızla yapıyoruz.
      Bir başka yenilik Belediye şirketini kurduk.
Bu sayede birçok alanda hizmet üretmek ve hizmet satın almayı kolaylaştırdık.
Başkan İsmail Gündoğdu.
Kapalı pazar yeri için tüm hazırlıkların bitme aşamasına geldiğini ve çok yakında temelin atılacağını söyledi.
Ayrıca pandemi sürecinin hem ülkeyi hemde belediyeleri etkilediğini bu süreçle belediye olarak vatandaşların hizmetine devam ettiklerini söyledi.
Sayın Gündoğduyla bir çok konuyu konuştuk.
Kamuoyunun konuştuğu konularıda kendisine sordum.
Çok net cevaplar verdi.
Bu ilk tur ziyaretlerimizde belediye başkanlarımızın kendi ağızlarından yaptıklarını aktardığımız için biz köşe yazarı olarak pek yorum katmıyoruz.
Tabiki kendi bakışımız ve eleştirilerimiz tüm başkanlara ilerleyen zamanlarda olacaktır.
Ferizli Belediye Başkanı Sayın İsmail Gündoğdu'ya verdikleri mulakat için teşekür ediyorum.
Allah'a emnet olunuz.
Saygılarımla


      

16 Temmuz 2020 Perşembe

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ


   Birkaç gün önce kuzey ilçelerimize bir seyahat gerçekleştirdim.
Doğum yerim Kocaali ilçesinden başlayıp, Karasu,Kaynarca ve Ferizli'nin kuzey mahalleleriyle gezimizi noktaladık.
    Bizler gazeteci olmamız hasebiyle gözümüze birçok şey takıldı.
Bunların en önemlisi bu bölgelerde bulunan meyve ve fındıkları Amerikan beyaz kelebeği sarmış, gözünle gördüğün her yeri adeta işgal etmişler. Fındık dallarını meyve ağaçlarının bir çok dalını kurutmuş.
Bu kelebeklere bireysel olarak üreticiler müdahale ediyorlardır.
Ancak görünen o ki bu yeterli olmuyor.
Bunun tüm bölgeyi kapsayacak şekilde ilaçlama

11 Temmuz 2020 Cumartesi

MADDİ AYASOFYA TAMAM SIRA MANAVİ AYASOFYA'DA


 
   Ülkemizin ve tüm dünya müslümanlarının gözü aydın.
Ayasofya'daki zincirler kırıldı ve 86 yıl sonra yeniden camiye çevrildi.
    Bizim kuşak ve bizden önceki kuşakların idealiydi Ayasofya.
Ayasofya'nın cami yapılması ve ibadete açılması için kaç eyleme katıldık sayısını unuttuk.
Demek ki her şeyin bir zamanı var o gün bu günmüş demekki.
    Sakın her şey kendiliğinden oluyor sanılmasın.
Biz millet olarak Allah'a yaklaştıkça, mazlumlara sahip çıktıkça,Allahın yardımı vuku buluyor.
Mesele bu kadar açık.
Son yıllarda milletçe birçok mazluma  yardımda bulunuyoruz.
Sadece beş milyon insa9nı yıllardır misafir ediyoruz, Miyammar'dan Bosna'ya,Libya'dan Pakstan'a, Filistinden, Somali"ye tüm dünya müslümanlarına ve insanlığa yardım etmişiz.
Sadece Koronavirüs sebebiyle yüzkırkdokuz ülkeye tıbbı yardımda bulunmuşuz.
Bu yardımları milletimizin vergileriyle devletimiz yapmış,sonuçta herbirimizin yardımları bunlar.
Sadece 2019 yılında 453.560 hisse kurbanı diyanet vakfı  yurt içinde ve yurt dışında 150 ülkede kesip dağıtmış.
Bunlar az şeyler değil.
Bu yapılan işlerdir yüreğimizi sızlatan Ayasofyanın  tekrar camiye çevrilmesinin sebebi.
Sakın başka şeylerde aramayın, onlar sadece vesile.
     Şimdi Ayasofya açıldı herşey tamam mı? Diyeceğiz.
Hayır, hayır...
Şimdi daha fazla Allah için birşeyler yapmalı.
Manevi Ayasofya'yı açabilmemiz için daha fazla Allah'a yaklaşmalıyız.
Daha fazla Allah için vermeliyiz.
Bu sene hac ibadeti 
olmadığı için kutsal topraklarda kurban kesilemeyecek.
Sadece kurbanlarda bir iki parça kurban eti görebilen Afrika'nın fakir insanları kardeşlerimiz bu yıl bizlerin yapacağı yardımı bekliyor.
Biz bir hanede iki,üç,dört hisse kurban kesip  derin donduruculara koyup yıl boyu et yerken onlar sadece tadımlık kurban eti bekliyorlar.
Diyanet vakfı bu işi üstlenmiş yurt içi kurban hissesi 975 tl, yurt dışı kurban hissesi 825 tl hisseler piyasadan da ucuz.
Haydin sevgili kardeşlerim.
Kurbanlarımızın bir kısmını  bu fakir ülkelere ulaştırılmak üzere bağışlayalım.
Bu hususta mahalle imamlarından bilgi alalım.
Ayrıca 4-6 yaş gurubu yavrularımızı açılan kur'an Kurslarına kayıt yaptıralım.
Büyük mahallerimizin muhtarları  bu kursları açmak için insiyatif alalım.
Bu virüs sonrası tam bir seferberlik yapalım.
Ayasofya ile başlayan Allah'ın yardımını sağanağa çevirelim.
Göreceksiniz hiç olmaz dediğimiz şeyler Allah'ın yardımıyla çok kolay gerçekleşecek.
Gazanız mübarek olsun.
Not: Diyanet vakfı Ferizli temsilciliğini kurban bağış kampanyası için ilçemizde kurulan pazar yerlerine(ferizli,Gölkent,konuklu,Bakırlı ve Sinanoğlu mahallerinde stant açmasını teklif ediyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.