4 Ağustos 2020 Salı

A -Kuşağı yetiştiremedik; Z- Kuşağının peşine takıldık.



Bazen sol düşüncenin taktiklerine hayran kalıyorum.
Adamlar slogan üretmede ve insanları gruplaştırmada epeyce hünerliler.
Cumhuriyet kuşağı
68 Kuşağı
On yılda onbeş milyon genç yetiştirdik her yaştan.
Şimdide Z Kuşağı.
Gerçi daha öncede X ve Y Kuşağı da varmış biz duymamışız.
Bu doğum tarihlerine göre bir ayırımmış.
1964'den önce doğanlar geleneksel kuşak.
1964-1979 arası X Kuşağı
1979-1996 Y Kuşağı
1996 2020 ise Z Kuşağı.
Biz bu yazımızda Z Kuşağından bahsedeceğiz.
Bu kuşağa internet kuşağı da diyebiliriz.
Hatta gerçek alem ile sanal alem arasında gidip gelen, fazla sorumluluk almayan,hazırcı,ve çok para kazanma hırsı olan ancak kazanamayan hayalpres bir kuşak.
Kültüründen uzaklaşmış, milli ve manevi değerlerden uzak umursamaz bir kuşak.
Kendisine ecdadını, ebeveynini, ailesini degil internette gördüklerini örnek alan bir kuşak.
Bu yüzden Türk ve müslüman tiplemesinden çok, ecnebi tipine dönüşmüş kılıç fağul,top sakal,kuyruk saç,yırtık pantolon,küpeli,kulakta kulaklık, elinde telefon ve devamlı telefonla meşgul çevresinden, misafirden,ailesinden bir haber bir kuşak 
Bunun adı Z Kuşağıymış.
Çok ilginçtir bütün partiler bu keşfedilen ve sekiz on milyon oyu olan bu gençliğin peşine düştü.
CHP son yerel seçimlerde bu Z Kuşağının büyük oranda kendilerine oy verdiğini ve bu yüzden birçok ilde başarılı olduğunu söylüyor.
Demek haklılar ki Ak Parti'de bu Z Kuşağının peşine düşmüş.
Hatta bu kuşağa hitaben bir klip bile yayınlamış.
İnsanın sabır ve dayanma gücü bitiyor.
Bu Z Kuşağı denen gençlik kimin iktidarı döneminde ortaya çıktı?
Neden Ak Parti'ye değilde CHP'ye oy veriyor?
Çünkü Ak Parti hep paranın, kapitalin peşine düştü.
Gençlikle ilgili hiçbir çalışması olmadı.
Adamlar On yılda Onbeş milyon genç yetiştirdiler her yaştan.
Ak Parti ise 18 yılda hiçbir genç yetiştirmedi.
Ak Parti gençlik kolları ise işe girmek ve menfaati için oralarda kalabalık oluşturdular.
Tabi Erbakan hocanın ve Türkeş'in yetiştirdiği gençlikle bu güne kadar geldi.
Şimdi de bu mirası devre dışı bırakıp yetişmiş dava adamlarını elli ellibeş yaşlarında yaşlı sınıfında değerlendirip, teşkilatlarını,belediyelerini Z gençliğe emanet ediyor.
Bana göre asıl sonunu böyle hazırlıyor.
18 yılda bir A Kuşağı oluşturamamışsanız Z (Zibidi) kuşağın peşine takılırsınız.
Sonunda da bunları yazıyor diye kendinize değil yazara kızarsınız.
Allah size hidayet versin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


26 Temmuz 2020 Pazar

PAPA AYASOFYA'NIN CAMİ'YE ÇEVRİLMESİNE "İÇİM ACIYOR"DEMİŞ.

 
l
Ayasofya tam seksenaltı yıl sonra 24 Temmuz 2020'de bir Cuma namazıyla ibadete açıldi.
Tüm korana virüs önlemlerine rağmen milletimiz risk alarak açılışa yani Cuma namazına tam üçyüz elli bin kişi katıldı.
Katıldı diyorum bende açılışa katılanlardanım.
Ancak izdihamdan Ayasofya'ya yanaşmak ne mümkün.
Bu tarihi anı yarınlarda torunlarına anlatabilmek yılların idealini gerçekleştirmek için inanan insanlar akın akın Ayasofya'ya geldiler.
Devlet erkanı ,Din görevlileri hepsi açılışta oradaydı.
Dört yıl Sakarya İmamhatip lisesinde birlikte okuduğumuz Diyanet İşleri Başkanı Prof.Ali Erbaş'ın bu açılışta hutbe okuyup Cuma namazı kıldırması bizi ayrıca gururlandı.
Tüm islam alemi Ayasofya'nın açılışından mutluluk duydu.
Ancak batı dünyası,özellikle Yunanistan bayraklarını yarıya indirip türk bayrağını yakıp bizi protesto etti.
Papa yaptığı açıklamada "Ayasofya'nın camiye çevrilmesinden büyük acı duyuyorum" içim acıyor demiş açıklaması yaptı.
Tabi bir ruhani din adamı olan Papa,Filistinde,Suriyede,Myammar'da,Doğu Türkistan'da müslümanlar öldürülürken hiç acı duymadı.
İnanın bunlar ne söylerse söylesin hiç dikkate bile almıyoruz.Bunların hepsi iki yüzlü, müslümana karşı merhametsiz.
Şu içimizde önce halkın tepkisinden korkup ses çıkaramayan içimizdeki din ve ülke düşmanlarının başlattıkları acitasyonlara bakarmısınız?
Neymiş diyanet işleri başkanı hutbe okurken Atatürk'e hakaret etmiş,
Ayasofya açılmışta ne olmuşmuş.işsizlik mi azaldı?
Milletin karnı mı doydu? Filan gibi söylemler.
Birde açılışa katılmayan siyasi parti liderleri,İstanbul Belediye Başkanı niye katılmadı.Şunun için bunun için tartışmaları.
Amaçları ne?
Böyle tarihi bir olayı karartabilmek.
İktidarın böyle hassas bir konuyu büyük bir dikkat ve taktikle açması,olmaz,olamaz denen bir hadiseyi gerçekleştirmesi.
İnanın ben bile şaşırdım hayel görüyorum zannettim ki?
Bunlar kafayı yediler.
Dikkat ediyorumda ne kadarda sertleştiler.
Ancak güvendikleri dostlarından sesler cılız gelince,ne yapacaklarını şaşırdılar.
Erbakan hocam "Bizim yaptıklarımızı siz hayel bile edemezsiniz"diyordu.
İşte milli görüş ve milli duruş siyaseti budur.
Vesile olanlardan Allah razı olsun.
Ayasofya Cami ümmete hayırlı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.



23 Temmuz 2020 Perşembe

FERİZLİNİN BAŞKANI BEKLENTİLERİN FARKINDA



      Pandemi süreci öncesinde başladığımız belediye başkanları ziyaretlerine kontrollü bir şekilde devam ediyoruz.
      Bugün kendi ilçemiz Ferizli ve onun belediye başkanı İsmail Gündoğdu ile birlikteyiz.
Kendisiyle Ferizli İstikam Tepedeki belediyenin sosyal tesislerinde bir araya geldik.
Sosyal tesis diyorum çünkü eskiden bir çay bahçesi hizmeti veren bu yerde Sayın Gündoğdu birçok değişim yapmış.
Randevuya benden önce küçük çocuğuyla gelen başkanı çocuğunu salıncakta sallarken bulduk.



Bu nezih ortamda tertemiz havada Sayın Gündoğdu'ya birbuçuk yıla yakın sürede yaptılarını ve gelecek planlarını sorduk.
Şu an bulunduğumuz alandan başlayalım abi diyerek başladı anlatmaya.
Burayı çok amaçlı bir tesis haline getirdik.
Burada açık ve kapalı düğün salonu,pansiyon,çocuk oyun alanları,yemekli toplantılar ve devamlı şekilde misafirlere yemek ve ızgara  çay kahve servislerinin yapılacağı bir gelenin bir diğerine tavsiye edeceği bir mekan haline getiriyoruz,
İnşallah emeğimizin karşılığını görür mahcup olmayız,dedi.
Başka neler yaptınız?diye sorunca
Biz vatandaşın öncelikle şikayetci olduğu konuları önceden tespit etmiştik.Bunların başında tarla yolları aciliyet arzediyordu.
İlçeye bağlı birçok mahallede tarla yollarını yaptık yapmayada devam ediyoruz.

Birbaşka acil sorun bazı mahallelerimizin yolları çok bozuktu ulaşım zorlukla sağlanıyordu.
Bakırlı, Ceylandere, Teberik,Çiftlik,Akçukur ve Karadiken mahallelerimizin yollarını sıcak asfalt yaptık.

Bir diğer acil beklenti mahallelerimizde tıkanan ve taşkınlara sebep olan dranaj kanallarıydı.Bu kanalları yaptığımız çalışmalarla bir çoğunu açıp temizledik.
İlçe merkezinde trafik ve parklanma ile ilgili büyük şikayetler vardı.
İlçenin merkezini oluşturan Fevzi Çakmak caddesinini araç trafiğini rahatlatma açısından genişletiyoruz.Buradaki çalışmalar her dönem sıkıntı verir ,olmuştur.Ancak bu alanda Saski,Sedaş,Türktelakom ve Agdaş gibi kurumlarla birlikte çalışıyoruz.
Kurumların çalışma takvimi birbiriyle uyuşmayabiliyor.Rica minnet yol almaya çalışıyoruz.İnşallah sona yaklaştık vatandaşlarımızdan biraz daha sabır bekliyorum üst yapıya çok kısa bir zamanda geçeceğiz inşallah.dedi.

Belediye bünyesinde de birçok yenilik yaptıklarını anlatan başkan Gündoğdu bizden önce temizlik işleri özelleştirilmişti.
Biz bunu iptal edip çöpü ve temizlik işlerini kendi ekibimizle ve kendi ekipmanımızla yapıyoruz.
      Bir başka yenilik Belediye şirketini kurduk.
Bu sayede birçok alanda hizmet üretmek ve hizmet satın almayı kolaylaştırdık.
Başkan İsmail Gündoğdu.
Kapalı pazar yeri için tüm hazırlıkların bitme aşamasına geldiğini ve çok yakında temelin atılacağını söyledi.
Ayrıca pandemi sürecinin hem ülkeyi hemde belediyeleri etkilediğini bu süreçle belediye olarak vatandaşların hizmetine devam ettiklerini söyledi.
Sayın Gündoğduyla bir çok konuyu konuştuk.
Kamuoyunun konuştuğu konularıda kendisine sordum.
Çok net cevaplar verdi.
Bu ilk tur ziyaretlerimizde belediye başkanlarımızın kendi ağızlarından yaptıklarını aktardığımız için biz köşe yazarı olarak pek yorum katmıyoruz.
Tabiki kendi bakışımız ve eleştirilerimiz tüm başkanlara ilerleyen zamanlarda olacaktır.
Ferizli Belediye Başkanı Sayın İsmail Gündoğdu'ya verdikleri mulakat için teşekür ediyorum.
Allah'a emnet olunuz.
Saygılarımla


      

16 Temmuz 2020 Perşembe

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ


   Birkaç gün önce kuzey ilçelerimize bir seyahat gerçekleştirdim.
Doğum yerim Kocaali ilçesinden başlayıp, Karasu,Kaynarca ve Ferizli'nin kuzey mahalleleriyle gezimizi noktaladık.
    Bizler gazeteci olmamız hasebiyle gözümüze birçok şey takıldı.
Bunların en önemlisi bu bölgelerde bulunan meyve ve fındıkları Amerikan beyaz kelebeği sarmış, gözünle gördüğün her yeri adeta işgal etmişler. Fındık dallarını meyve ağaçlarının bir çok dalını kurutmuş.
Bu kelebeklere bireysel olarak üreticiler müdahale ediyorlardır.
Ancak görünen o ki bu yeterli olmuyor.
Bunun tüm bölgeyi kapsayacak şekilde ilaçlama

11 Temmuz 2020 Cumartesi

MADDİ AYASOFYA TAMAM SIRA MANAVİ AYASOFYA'DA


 
   Ülkemizin ve tüm dünya müslümanlarının gözü aydın.
Ayasofya'daki zincirler kırıldı ve 86 yıl sonra yeniden camiye çevrildi.
    Bizim kuşak ve bizden önceki kuşakların idealiydi Ayasofya.
Ayasofya'nın cami yapılması ve ibadete açılması için kaç eyleme katıldık sayısını unuttuk.
Demek ki her şeyin bir zamanı var o gün bu günmüş demekki.
    Sakın her şey kendiliğinden oluyor sanılmasın.
Biz millet olarak Allah'a yaklaştıkça, mazlumlara sahip çıktıkça,Allahın yardımı vuku buluyor.
Mesele bu kadar açık.
Son yıllarda milletçe birçok mazluma  yardımda bulunuyoruz.
Sadece beş milyon insa9nı yıllardır misafir ediyoruz, Miyammar'dan Bosna'ya,Libya'dan Pakstan'a, Filistinden, Somali"ye tüm dünya müslümanlarına ve insanlığa yardım etmişiz.
Sadece Koronavirüs sebebiyle yüzkırkdokuz ülkeye tıbbı yardımda bulunmuşuz.
Bu yardımları milletimizin vergileriyle devletimiz yapmış,sonuçta herbirimizin yardımları bunlar.
Sadece 2019 yılında 453.560 hisse kurbanı diyanet vakfı  yurt içinde ve yurt dışında 150 ülkede kesip dağıtmış.
Bunlar az şeyler değil.
Bu yapılan işlerdir yüreğimizi sızlatan Ayasofyanın  tekrar camiye çevrilmesinin sebebi.
Sakın başka şeylerde aramayın, onlar sadece vesile.
     Şimdi Ayasofya açıldı herşey tamam mı? Diyeceğiz.
Hayır, hayır...
Şimdi daha fazla Allah için birşeyler yapmalı.
Manevi Ayasofya'yı açabilmemiz için daha fazla Allah'a yaklaşmalıyız.
Daha fazla Allah için vermeliyiz.
Bu sene hac ibadeti 
olmadığı için kutsal topraklarda kurban kesilemeyecek.
Sadece kurbanlarda bir iki parça kurban eti görebilen Afrika'nın fakir insanları kardeşlerimiz bu yıl bizlerin yapacağı yardımı bekliyor.
Biz bir hanede iki,üç,dört hisse kurban kesip  derin donduruculara koyup yıl boyu et yerken onlar sadece tadımlık kurban eti bekliyorlar.
Diyanet vakfı bu işi üstlenmiş yurt içi kurban hissesi 975 tl, yurt dışı kurban hissesi 825 tl hisseler piyasadan da ucuz.
Haydin sevgili kardeşlerim.
Kurbanlarımızın bir kısmını  bu fakir ülkelere ulaştırılmak üzere bağışlayalım.
Bu hususta mahalle imamlarından bilgi alalım.
Ayrıca 4-6 yaş gurubu yavrularımızı açılan kur'an Kurslarına kayıt yaptıralım.
Büyük mahallerimizin muhtarları  bu kursları açmak için insiyatif alalım.
Bu virüs sonrası tam bir seferberlik yapalım.
Ayasofya ile başlayan Allah'ın yardımını sağanağa çevirelim.
Göreceksiniz hiç olmaz dediğimiz şeyler Allah'ın yardımıyla çok kolay gerçekleşecek.
Gazanız mübarek olsun.
Not: Diyanet vakfı Ferizli temsilciliğini kurban bağış kampanyası için ilçemizde kurulan pazar yerlerine(ferizli,Gölkent,konuklu,Bakırlı ve Sinanoğlu mahallerinde stant açmasını teklif ediyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.




22 Haziran 2020 Pazartesi

BU KURUMLARA DİKKAT


    Yukarıda ismi anılan kurumları vatandaşlarımızın bir çoğu yakınen tanıyor.
Neden tanıyor?
Bu kurumlar vatandaşın canından bezdirdide ondan.
Gün geçmiyor ki vatandaş sosyal medyadan ya da yazılı basın aracılığıyla bu kurumlara feryat  figan etmesin.
Ancak vatandaşı tınlayan yok.
Benim tespitim ya bu kurumlar vatandaşı bitirecek.
Ya da hükümeti.
     Sırasıyla ele alacak olursak Sepaş enerji milleti kaç yıldır isyan ettiriyor.
Hafif bir yağmur çiğselese yada bir gök gürlese hemen elektirik kesilir.
Adam ahıra gitmiş makinayla süt sağıcak sabahın köründe elektirik kesilir.
Bir gider saatlerce gelmez.
Ama Sepaşin en iyi yaptığı iş faturalandırma işi.
Anasından, babasından,trt sinden daha ne kadar vergi varsa katmerli olarak faturaya yansıtıyor.
Birde bunların hepsini toplayıp  %18 Kdv alıyor.
Harcanan elektrik parası bu şekilde tam ikiye katlanıyor.
Bunlar vatandaşın sosyal medyadaki paylaşımlarını görmüyorlar mı?
Sanki para gelsinde kim ne derse desin moduna girmişler.
Diğer bir kurum Saski.
Su fiyatlarını ucuzlatacağız diye Sakarya Nehri üzerinde elektirik üreten barajlar (HES) kurdu.Ama gel gör ki su fiyatları aldı başını gitti.
Şimdide belli bir tonajdan sonra kademeli mi? Katmerli mi? Ne ise yüzde elli zamlı bir fiyatlandırma getirmiş.
Tabi bilakis köylerde yaşayan nufusu kalabalık aileler ve hayvanlarının su ihtiyacını karşılayanlar çok kabarık su faturalarıyla karşılaşınca basıyorlar feryadı.
Birde suya devamlı iyot mu katılıyor nedir? Musluktan akan su bardakta bembeyaz oluyor.
Belli ki suyun kaliteside bozulmuş.
O şaşal su ile yarışan su yok artık.
Ama fiyatı çok kabarık.
Duyan var mı?
Malesef yok.
Vurun abalıya misali.
Ya bu Agdaşın yaptığına ne demeli?
Adamını bulan şehirden bir km öteye fındık bahçesine,imarı, yolu olmayan yerlere gaz çektirebiliyor.
Adamı olmayan şehrin ortasında on yirmi metre mesafeden yukarısında ki sokaktan gaz alamıyor.
İş bitirici özel insanlar devreye girip bir türlü bu işlere çözüm üretiyorlar.
Yani Agdaş ahbap çavuş ilişkisiyle yönetilir olmuş.
Tabi faturalar özellikle bu kış vatandaşı perişan etti.
Birçok insan dinliyorum.
Sobalı sisteme geri dönmek istiyor.
Uzun lafın kısası bu üç kurum vatandaş odaklı çalışmaz, para ve kâr odaklı çalışmaya devam ederse benim gördüğüm vatandaşı bitirir.
Biten vatandaşta hükümeti bitirir.
Bizden hatırlatması.
Bu tuzu kuru insanların kulağını biraz çekin.
Vahşi kapitalistlere vatandaşın dayanacak gücü kalmadı.
İnşallah bu tespitler bir işe yararda bu zulümlerden vaz geçilir.
Yoksa işler iyiye gitmiyor.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


20 Haziran 2020 Cumartesi

MASKELEMEDEN YAZMAK


     Zordur maskelemeden yazmak.Hadiseyi olduğu gibi gördüğün gibi yazabilmek.
Ama biz gücümüz yettiği sürece yazmaya devam edeceğiz.
   Şu maske meselesine değinmek istiyorum.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce maske konusunda sıkıntılar oluşmaya başlayınca Büyukşehir uhdesinde tesisi kurup başlıyor maske üretmeye.Ürtilen maske sayısı üç milyona ulaşınca geçiyor kameraların karşısına;arkasında maskelerin dağıtımını yapacak personel ve araç filosu olduğu halde.
"Sakaryamızda tüm hanelere maske ve dezenektan ulaştırılacaktır.
Yaklaşık 500 bin haneye bunu ulaştıracağız" diyor.
    Dağıtım ekibi ilçe ilçe başlıyor dağıtıma.
Maske torbalarını ellerine dolduran personel hiç bitmeyecekmiş gibi sokakta, aracında,esnafta,yolda kimi bulduysa başlıyor dağıtmaya.
Kimi iki torba, kimi üç, beş kapış kapış gidiyor maskeler.
Dağıtan personelinde hoşuna gidiyor bu durum.
Hemencecik bitirip ilçeden ayrılmak istiyorlar.
Ancak bir bakıyorsun ilçenin yarısına maske verilmemiş.
Tabi homurtular ve yanlış değerlendirmeler.
      Birde ilçede 12 bin hane var, ilçeye gelen maske sayısı 6 bin.
Muhtar diyorki abi benim mahallede 1200 hane var gelen maske 700 kime yetecek.
Biz bunu dağıtalım devamı gelecek diyorlar bir hafta oldu gelen giden yok.
Millet bize tafra yapıyor.
Tabi kendi adamlarınıza verdiniz diyorlar.
Başka bir muhtar bana 150 maske getirmişler mahallede 250 hane var.
Baktım yetmiyecek.
Koydum dolabın gözüne devamını bekliyorum.
Gelmeden dağıtmam milletle uğraşamam diyor.
Bir başka mahalle muhtarı ben köyde herkese eksiksiz maskesini dağıttım diyor.
Sağolsun arabasında da maske varmış banada beş adet maske verdi.
Görünen o ki maske dağıtım organizasyonunda aksamalar var.
Baştan savmalar var.
Alan memnun.
Alamayan her türlü konuşuyor.
Atalarımız "Sinek mundar değil ama mide bulandırır" demişler.
Alt tarafı bir maske, ancak doğru bir şekilde dağıtılamazsa müthiş bir kara propaganda oluşturulabiliyor.
     Hiç kimse kusura bakmasın.Eğer siz yandaki haneye maske verip komşusuna vermiyorsanız,hiç kimse sizin maskenizin yetmediği mazeretini dinlemez.Aklınada her türlü şey gelir.
Eğer bir iddia ortaya koyup harekete geçmişseniz.
İddianızı gerçekleştirene kadar olayı takip edeceksiniz.
Sizi yanıltanlara değil, bizim gibi araziden bilgi verenleri dinlerseniz.
Siz kazanırsınız.
Maskeniz düşmeden, bu maske işini halledin.
Allah'a emanet olunuz 
Saygılarımla.