20 Ekim 2019 Pazar
FERİZLİNİN ÇÜRÜYEN SERVETLERİ
İnsan bazen çok yokluklar çeker, ama gün gelir varın kıymetinide bilmez.
Kurum ve kuruluşlarda böýle malesef.
Halkın talep ve isteklerine paramız yok,borcumuz çok, binamız yok,diyerek öteleyip dururlarken elleri altındaki servetlerin kıymetini bilmez onların atıl bir durumda çürümesini beklerler.
Birçok ilçede durum malesef böyle.
Olayın vahametinin anlaşılması için ben kendi ilçem Ferizli'den örnekler vereyim.
Yukarıda fotoğraflarını da yayınladığım bu yerler,
Ferizli Belediye binasının karşısındaki, Kocaçeşmenin arkasında yapılan üç katlı bina.Tam 20 yıldır çürüyor.
Bir diğeri Kaymakamlık binasının karşısında depremde iş merkezi olarak yapılan üç katlı bina o da 20 yıldır çürümeye terk edilmiş.
Yine Sinanoğlunda iki adet üçer katlı belediye binası belediye kapatılınca atıl durumda bekliyor.Biri 25 yıldır, diğeri altı yıldır atıl vaziyette çürümeye terk edilmiş.
Bir başka kapatılan beldemiz Gölkent'te ise tam bir bina çöplüğü var.
Devasa üç katlı jandarma binası,yine üç katlı lojman binasıyla birlikte on yıldır boş bekliyor.
Yine Gölkent belediyesinin birbiri ardına dizilmiş belediye hizmet binaları hepsi terk edilmiş atıl bir durumda.
Kıymetli okuyucularım, bu bahse konu binaların hemen hepsi en merkezi yerlerde ve her biri 2000 bin metrekareden büyük binalar.
İrili ufaklı bir çok daha bina mevcut,ama bunlara küçük oldukları ve bir turlü kullanımda oldukları için değinmedim.
Mahallelerin bir çoğunda taşımalı sistemle boşaltılan viraneye dönmüş okullarıda hepiniz biliyorsunuz.
Bu bahsedilen binaları bugün yaptırmaya kalksanız onlarca tirilyona yaptıramazsınız.
Öyleyse neden bu binalar bu gune kadar çürümeye terk edilmiş?Benim mantığım almıyor.
Yirmi yıldır bunların yanından hergün Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Belediye Meclis üyeleri, siyasiler kısaca hepimiz gelip geçiyoruz.
Ama bir gerçek varki bu canım sevetlerimiz her geçen gün çürüyor.
Ben bu konuda bir çalışma yaparak bu meseleyi komuoyunun dikkatine sunmak istedim.
Belki yetkililerimizin dikkatini buralara çekip bir çözüm üretmelerine yardımcı oluruz diye düşündüm.
Bundan sonraki yazımda bu binalarla ilgili çözüm önerilerimide yazacağım.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
18 Ekim 2019 Cuma
TÜRKİYE CUMHURİYETİ YAZILSIN
Sakarya'daki belediyelerin en önemli gündemlerinden biri belediye tabelalarına T.C ibaresinin konulması oluşturuyor.
Bu daha çok, CHP'li belediye meclis üyelerinin gündemi desek daha iyi olur.
Çünkü bu konuda bütün ilçelerde Chp'li üyeler bu işle uğraşıyorlar.
Halkımız bu konulardaki hassasiyetini bildikleri için onlarda bu noktayı kaşıyorlar.
Bu konularda bende çok hassasım.
Hatta bu ifadelerin kısaltılmasınada karşıyım.
Adam Türkiye Cumhuriyeti diyeceğine T.C deyip geçiyor.
Hele Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Ka, Ka,Te,Ce demeleri yok mu? Beni kahrediyor.
Bunu bırakın vatandaşları televizyonlarda haber spikerleri bile böyle söylüyor.
Bu ülkenin sınırları içindeki her resmi kurum Türkiye Cumhuriyetinin bir resmi kurumudur.
Bu tabelaya yazılsada yazılmasada bu böyledir.
Sanki başka ülkede bir türk kurumuymuş gibi algılanan bu T.C illahide tabelalarda olsun deniyorsa, kısaltılmışı değil açılımı yani "TÜRKİYE CUMHURİYETİ"İbaresini yazalım.
Yazalım da ne yazdığını herkes okuyup anlasın.
Allah'a emanet olunuz.
Saygilarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
Bu daha çok, CHP'li belediye meclis üyelerinin gündemi desek daha iyi olur.
Çünkü bu konuda bütün ilçelerde Chp'li üyeler bu işle uğraşıyorlar.
Halkımız bu konulardaki hassasiyetini bildikleri için onlarda bu noktayı kaşıyorlar.
Bu konularda bende çok hassasım.
Hatta bu ifadelerin kısaltılmasınada karşıyım.
Adam Türkiye Cumhuriyeti diyeceğine T.C deyip geçiyor.
Hele Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Ka, Ka,Te,Ce demeleri yok mu? Beni kahrediyor.
Bunu bırakın vatandaşları televizyonlarda haber spikerleri bile böyle söylüyor.
Bu ülkenin sınırları içindeki her resmi kurum Türkiye Cumhuriyetinin bir resmi kurumudur.
Bu tabelaya yazılsada yazılmasada bu böyledir.
Sanki başka ülkede bir türk kurumuymuş gibi algılanan bu T.C illahide tabelalarda olsun deniyorsa, kısaltılmışı değil açılımı yani "TÜRKİYE CUMHURİYETİ"İbaresini yazalım.
Yazalım da ne yazdığını herkes okuyup anlasın.
Allah'a emanet olunuz.
Saygilarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
12 Ekim 2019 Cumartesi
BEŞBİN KİŞİLİK CEZAEVİ GELİYOR DA NEDEN SAKARYA ADLİYESİ GELMİYOR.
1999 depreminde hasar gören Adapazarı'nın Güneşler beldesindeki Sakarya cezaevi birçok ilçeye yapılmak istenmiş ancak itirazlar yükselince ihale Ferizli ilçemize kalmıştı.
Yediyüz kişilik olduğu söylenen bu cezaevi zaman zaman bin kişinin çok üzerlerine çıkarak kapasite zorlanmıştır.
Küçücük bir ilçeye sanki bu yetmiyormuş gibi beşbin kişilik bir cezaevi daha yapılıyor.
2020 yılında bu cezaevininde bitirip hizmete alınacağı söyleniyor.
Bu arada bir Organize Sanayi Bölgemiz hizmete girmeden.
Marmara bölgesinin en büyük OSB'si Ferizli'ye yapılacak.
Sakarya'daki tüm Organize Sanayi Bölgelerin tamamı büyüklüğünde.
Belki farkında değiliz ama önümüzdeki beş on yıl içinde Ferizlinin demografik yapısı çok değişecek.
Tabi buna paralel olarak, nufusu,yaşam tarzı, ticareti ve ilçenin konumuda değişecek.
Bu değişim gerçekleşirken,mutlaka dengelerde iyi kurulmalıdır.
Mesela son günlerde Valilik kampüsünde bulunan Sakarya adliyesinin yeniden yapılacağı ve yine ayni bölgede Afad'ın arazisine inşa edileceği,
Yine birilerinin Tank palet fabrikasının yanındaki araziye yapılmasını istediğine şahit olduk,oluyoruz.
Hiç bu adamların cezaevine talip olduğunu duydunuz mu?
Bırakın talip olmayı,aman ha diyerek hep karşı çıktılar.
Ama Adliye sarayı oldu mu? Bizim mahalleye yapın diyorlar.
Öyle yağma yok.
Eğer bir adalet varsa bu kadar yoğunluklu cezaevi yapılan Ferizli ilçesi Sakarya Adliyesini'de hak ediyor.
Hem bu kadar mahkumu mahkemeler için sağa sola taşımaktanda tasarruf etmiş oluruz.
Birde Ferizli birçok ilçeye mesafe olarak orta noktada bulunuyor.
Depremede dayanıklı bir ilçe.
Türkiyede birçok yerleşim o ilçedeki cezaevi ile anılır olmuştur.
Adliye'nin gelmesiyle bir nebze bu şöhretide engellemiş oluruz.
Bazı arkadaşların bıyık altı gülerek, Ferizli'ye Adliye mi olur? dediğini duyar gibiyim.
Ferizli'ye bu kadar büyük ve kapsamlı cezaevi oluyorda,
Neden Sakarya Adliyesi olmasın?
Hem atalarımız ne demiş?
İsteyenin bir yüzü kara,
Vermeyenin iki yüzü kara.
Geleceğin en büyük ilçelerinden biri olacak Ferizlilileri, büyük düşünmeye ve ilçelerine sahip çıkmaya davet ediyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
5 Ekim 2019 Cumartesi
FERİZLİDE KAPALI PAZAR YERİ
Halkın birçok ihtiyacını karşılamak için gittiği yerlerdir pazar yerleri.
Özellikle bizim alışveriş kültürürümüzün vazgeçilmezidir.
Son yıllara kadar sokak ve caddelerde derme çatma burandalar ve naylonlar altında yapılan tezgahlarda yapılan satışlar,artık daha modern bir ortamda belediyelerin inşa ettiği mekanlarda yapılıyor.
Sakarya'nın tüm ilçelerinde artık kapalı pazar yeri mevcut.
Tek bir ilçede kapalı pazar yeri yok o da Ferizli.
Gerçi bu manada niyetler olsada bu bir türlü eyleme dönüşemedi.
Yeni seçilen belediye yönetimininde bu manada çalışmalar yaptığını duyuyoruz.
Hatta belediye başkanı İsmail Gündoğdu'nun daha adayken bir televizyon programında 2019 bitmeden kapalı pazar yeri hazır olacak vaadini bizzat izlemiştim.
Pazar yeri,geniş park alanları ve rahat alışveriş yapılabilecek geniş mekanlardan oluşmalı,hem insanları,hem esnafları sıkıştırarak bu iş bir oldu bittiye getirilmemeli.
Duyduğumuza göre yıkılan eski saglık ocağının yerine 4250 metre kare bir alana tek kat olarak yapılacakmış.
Eğer böyle düşünülüyorsa bundan ne pazarcı esnafı ne de pazara gelen vatandaşlar memnun kalır.
Çünkü vatandaşlar pazara araçlarıyla iyice yaklaşmak isteyecek tam bir trafik karmaşası oluşacaktır.
Ayrıca pazarcılar araçlarını nereye çekecek,mal tedarikini nasıl yapacak bunlar hep sorulması gereken ve çözüm arayan önemli sorular.
Başkan bey 2019 sonu dedi diye bizim illahide bu tarihe alelacele yetiştirilecek bir pazar yerinden ziyade gelecek yıllarada hizmet verecek herşeyi ile iyi düşünülmüş bir pazar yerine ihtiyacımız var.
Pazar yeri için çok küçük olan bu alana mutlaka pazaryeri yapalım diyorsanız bu bir alışveriş merkezi gibi düşünülüp en az iki kat olmalıdır.
Mutlaka altına otopark yapılmalıdır.
Birinci kat meyve, sebze ve gıda pazarı; ikinci katı giyim, mefruşat ve hırdavat pazarı olmalıdır.
Belli bir bölümde de mutlaka köylü pazarı oluşturulmalıdır.
Böyle yaparak hem 4250 metre kare alanı 8500'e çıkarmış, hem de Ferizli'de tezgah açan bütün pazarcıyı sıkıştırmadan rahat bir mekan sağlamış olursunuz.
Tabi vatandaşlarda rahat bir şekilde alışverişlerini yapmış olurlar.
Katlar arası ve otoparka inişleride yürüyen merdivenle sağladınız mı?herkesi memnun etmiş olursunuz.
Maliyeti çok olur diye düşünüyorsanız.
Oto parkı ücretli ve iki kat daha mekanı büyüterek sizde kazanacaksınız.
Biz sadece görüşümüzü yazdık.
Tabi karar verici sizlersiniz.
2019'da bitmesede olur.
Yeterki pazar gibi pazaryeri olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi
Özellikle bizim alışveriş kültürürümüzün vazgeçilmezidir.
Son yıllara kadar sokak ve caddelerde derme çatma burandalar ve naylonlar altında yapılan tezgahlarda yapılan satışlar,artık daha modern bir ortamda belediyelerin inşa ettiği mekanlarda yapılıyor.
Sakarya'nın tüm ilçelerinde artık kapalı pazar yeri mevcut.
Tek bir ilçede kapalı pazar yeri yok o da Ferizli.
Gerçi bu manada niyetler olsada bu bir türlü eyleme dönüşemedi.
Yeni seçilen belediye yönetimininde bu manada çalışmalar yaptığını duyuyoruz.
Hatta belediye başkanı İsmail Gündoğdu'nun daha adayken bir televizyon programında 2019 bitmeden kapalı pazar yeri hazır olacak vaadini bizzat izlemiştim.
Pazar yeri,geniş park alanları ve rahat alışveriş yapılabilecek geniş mekanlardan oluşmalı,hem insanları,hem esnafları sıkıştırarak bu iş bir oldu bittiye getirilmemeli.
Duyduğumuza göre yıkılan eski saglık ocağının yerine 4250 metre kare bir alana tek kat olarak yapılacakmış.
Eğer böyle düşünülüyorsa bundan ne pazarcı esnafı ne de pazara gelen vatandaşlar memnun kalır.
Çünkü vatandaşlar pazara araçlarıyla iyice yaklaşmak isteyecek tam bir trafik karmaşası oluşacaktır.
Ayrıca pazarcılar araçlarını nereye çekecek,mal tedarikini nasıl yapacak bunlar hep sorulması gereken ve çözüm arayan önemli sorular.
Başkan bey 2019 sonu dedi diye bizim illahide bu tarihe alelacele yetiştirilecek bir pazar yerinden ziyade gelecek yıllarada hizmet verecek herşeyi ile iyi düşünülmüş bir pazar yerine ihtiyacımız var.
Pazar yeri için çok küçük olan bu alana mutlaka pazaryeri yapalım diyorsanız bu bir alışveriş merkezi gibi düşünülüp en az iki kat olmalıdır.
Mutlaka altına otopark yapılmalıdır.
Birinci kat meyve, sebze ve gıda pazarı; ikinci katı giyim, mefruşat ve hırdavat pazarı olmalıdır.
Belli bir bölümde de mutlaka köylü pazarı oluşturulmalıdır.
Böyle yaparak hem 4250 metre kare alanı 8500'e çıkarmış, hem de Ferizli'de tezgah açan bütün pazarcıyı sıkıştırmadan rahat bir mekan sağlamış olursunuz.
Tabi vatandaşlarda rahat bir şekilde alışverişlerini yapmış olurlar.
Katlar arası ve otoparka inişleride yürüyen merdivenle sağladınız mı?herkesi memnun etmiş olursunuz.
Maliyeti çok olur diye düşünüyorsanız.
Oto parkı ücretli ve iki kat daha mekanı büyüterek sizde kazanacaksınız.
Biz sadece görüşümüzü yazdık.
Tabi karar verici sizlersiniz.
2019'da bitmesede olur.
Yeterki pazar gibi pazaryeri olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi
29 Eylül 2019 Pazar
SECDE EDEBİLMENİN ŞÜKRÜ
İnsan ne oldum dememeli, ne olacağım demeliymiş.
Yüz gün önce birçok okurumun yakından takip ettiği bir sağlık sorunu yaşadım.
Küçücük bir topuk kemiği kırığı bütün vucudumu ve psikolojimi alt üst etti desem inanın abartmış olmam.
Bu süreçte yaşamın her alanında çok büyük sıkıntılar çektim.
Şükürler olsun zorda olsa bu süreçte ikinci bir kişiden yardım almadan tüm ihtiyaçlarımı karşıladım.
Ancak bazı şeyleri unutmuştuk.
Özellikle namazı oturarak kıla kıla ruku ve secdeyi unutmuştum.
Bir hafta oldu,artık ayakta durabiliyor, bastonsuz yürüyebiliyorum.
Zorlansamda en azından farz namazları ayakta kılıp ruku ve secdeye gidebiliyorum.
Hele secdeye gittiğimde kalkasım gelmiyor.
Ne kadarda çok özlemişim.
Secde, mü'minin miracı Allah'la buluşup konuştuğu pozisyondur.
Bu pozisyona aylar sonra dönebildiğim için Allah'a hamd ve şükürler olsun.
Ayrıca bu zorlu süreçte , bizzat hastaneye ve evime gelerek, telefonla yada sanal medya aracılığıyla geçmiş olsun dileklerini ileten,zorlandığımızı görünce kolumuza girip bize yardım etmeye çalışan,araçlarıyla bizi taşıyıp destek olan.gazetelerinde haber yaparak dostlarımızın duymasına vesile olan ve bu sıkıntılı süreçte hep yanımda olan aileme çocuklarıma tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Secdeyle Allh'a yaklaşırken,bu rahatsızlık dolayısıylada size yakınlaştım.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi.
26 Eylül 2019 Perşembe
ABDULLAH GÜL HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYABİLİR
Cumhurbaşkanı adayımız"Kardeşim Abdullah Gül"...
Bu sözleri hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.
Şimdiki cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanlığına aday gösterirken söylediği sözler.
Tam yedi yıl Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra " Eğer muhalefet partileri bir ittifak sağlamış olsaydı muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olabilirdim" diyebilecek kadar savrulan ve kendisine "kardeşim" diyerek Cumhurbaşkanı yapan Reisin karşısına aday çıkmaya yeltenen bir Abdullah Gül.
Yani şöyle bakıyorumda milletvekili olmuşsun, bakan olmuşsun,dış işleri bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmuşsun hâla nefsini doyuramamışsın.
Hâla kimlerden medet umuyor, kimlerle kirli pazarlıklar içine giriyorsun.
Sana yakışıyor mu?
Bazen bu böyyük insanların yaptıklarına bakıp kendimle gurur duyuyorum.
Neyse...
Bundan sonra ne olacak.
Ak Parti'den parçalar kopartarak Ak Parti'yi küçültmeyi ve Cumhur ittifakını %50'nin altına çekmeyi hedefleyen muhalifler acaba Cumhurbaşkanı adayı olarak sizce Abdullah Gül'ü gösterecekler mi?
Benim gözlemlediğim Chp iktidara bu kadar yaklaştığı bir pozisyonda muhafazakar birini asla Cumhurbaşkanı yapmaz.
Tüm dinlediğim izlediğim Chp sözcüleri" Chp teşkilatlarından yetişmiş, Chp kültürüyle bezenmiş, tüm Chp'lilerin kabul göreceği bir isim olmalı diyorlar.
Ya yukarılardan biri illada Abdullah Gül olacak derse ne olur.
İşte o zaman Chp li tabanın yarısı gider Tayyip Erdoğan'a oy verir.
Gerçi bu durum bence zor bir ihtimal.
Çünkü genel kanaat Chp kendi adayı ile seçime gidecektir.
Bu defada Ak partiyi bölüp Cumhurbaşkanlığı hayeli kuranlar kullanıldıklarını anlayıp inadına dönüp Tayyip Erdoğan'oy vereceklerdir.
Kısaca Ak Parti'de bu bölünmeler şer gibi görünsede Ak Parti'nin ve Reisin hayrına olacaktır.
Kısaca bu sürecin kaybedeni Chp ve Abdullah Gül olurken,
Kazananı Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.
Nerden mi biliyorum?
Tayyip bey bu güne kadar nerde kaybetti ki?
Kırk yıldır siyaseti gözlemliyorum.
Başına bu kadar musibet gelen bir lider görmedim.
Bu musibetlerden hep galip çıkan tek bir lider var oda Tayyip Erdoğan.
Belkide kendisine bizim bilemediğimiz bir güç yardım ediyordur.
Allah yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
21 Eylül 2019 Cumartesi
MİLYONLUK TESİS ÇÜRÜMEYE Mİ TERK EDİLDİ
Yukarıda gördüğünüz bu tesis Ferizli ilçemizin Gölkent mahallesinde Akgöl'ün kenarında yapılmış.
Adı kuş gözetleme kulesi.
Bir önceki yerel yönetim tarafından yapılan tesisin yaklaşık bir milyona yapıldığı söyleniyor.
Uzun zamandan bu yana burayı hep merak ettim.
Bir vesileyle bu günlerde bir haftada iki defa bu bölgeye gitme fırsatım oldu.
Keşke gitmeseydim.
İnanın yüreğim parçalandı.
Sadece benim değil birlikte gittiğimiz arkadaşlarımız hepimiz aynı duyguyu yaşadık.
Böyle bir tesisi buraya yapıyorsun, milyonlarca para harcıyorsun.
Sonrada kendi kaderine terk edip gidiyorsun.
Sonrada insanların uğramadığı,hiçbir sosyal aktivitenin yapılmadığı bu tesise hayvanlar gelip s.çıyor.
Şaka yapmıyorum.
Kapısı kapalı olan;
Birileri tarafından "izinsiz girilmesi yasaktır" yazılan ama izin alınacak kimsenin bulunmadığı bu yere hayvanlar yanaşıp yanaşıp pislemişler.
Güzelim tesis adeta çürümeye terk edilmiş.
Aslında düğün yapılacak,çay, kahve içilecek,göl manzaralı ailece balık yenebilecek çok harika bir eser.
Çok yüksek birde kule yapılmışki Akgöl'ü kuş bakışı seyret.
İstersen gölün üzerindeki kuşları seyret.
Ben tüm Sakarya'lı hemşerilerimizi Akgöl'lü ve bu kuleyi görmelerini ve bu doyumsuz güzellikleri yaşamalarını tavsiye ediyorum.
Yetkili mercilerinde buranın korunması ve işletilmesi hususuna gerekli önlemleri almasını bekliyoruz.
Milyonlarca lira harcanan bu yerler çürümeye ve kaderine terk edilmesin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)