Son günlerin siyasi gündemini Ak Parti'den kopup parti kuracak kişiler oluşturuyor.
Bu kişiler geçmişte Ak Parti'de milletvekilliği,bakanlık,başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler.
Ben siyasetin bir itiraz rejimi olduğuna ve doğru bildiklerini uygulayabilmek için bir zemin oluşturma sanatı olduğuna inanan biriyim.
Ancak bir partinin milletvekili,bakanı başbakanı hatta cumhurbaşkanı olduğunda bu düşüncelerini uygulayamamışsan, bundan sonra senden hiçbir şey olmaz.
Ak Partinin lideri Tayyip Erdoğan'ı suçlayıp şöýle böyle konuşmak halkı aptal yerine koymaktır.
Şayet Tayyip Erdoğan'ı aşamıyordunsa neden o gün basıp istifayı doğruları konuşmadın.
Yıllarca bu görevlerde kalacaksın,yerinize başka gürevlendirmeler yapılınca sütre gerisine çekilip hizip oluşturacaksın ve Partinin zayıfladığını görüncede bir kaç koldan taaruza geçeceksin.
Bizde düşmüş insana bile hamle yapılmazken sizler,muhalefetle bile işbirliği yapacak kadar zıvanadan çıktınız.
Biz Sakaryalılar olarak bu gelişmeleri takip ederken bir yandanda bu hareketlere katılan Sakaryalı eski vekilleri izliyoruz.
Abdullah Gül'ün takımında Erol Aslan Cebeci yer alırken,
Ahmet Duvutoğlunun sözcülüğünü hatta badigartlığını ise bir zamanlar Ak parti genel başkan yardımcısı dört dönem Sakarya milletvekilliği yapan Ayhan Sefer Üstün yapıyor.
Ben Ayhan beyin tüm açıklamalarına bakıyorum.
İnanın tüm isyan ettiği şeyleri dün kendisi yapıyordu.
Bu millet balık hafızalı dedikse o kadarda değil hani.
Hiç kimse milleti aptal yerine koymasın.
Geçenlerde Sapancada Erol bey'le,Ayhan beyin bir araya gelip iki gurubu birleştirme gibi bir çalışma yaptığını duydum.
Ya bunlar Ak Parti'de milletvekiliyken hiç bir araya geliyorlarmıydı?
Gören söylesin.
İşte bunlar hayırlı işlerde bir araya gelemeyip, şer işlerde bir araya gelen kişiler.
Tam onbeş sene Ak Parti gibi güçlü bir partide Sakarya'ya ne verdiniz ki, yamalı bohça oluşumlarıyla ne vereceksiniz?
Bu yazdıklarım halkın sizinle ilgili genel düşüncesi.
Bu badigartlara bir tavsiyem sahaya çıktıklarında karşılarında birçok barikat ve badigart bulacaklardır.
Benden söylemesi.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
ERTAN CİMBAT.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
22 Temmuz 2019 Pazartesi
16 Temmuz 2019 Salı
Hiç kimse vatanına ihanet edenleri affetmesin
Dün 15 Temmuz'du.
Fetö terör örgütünün hain darbe kalkışmasının üçüncü yıl dönümüydü.
Dışarı çıkamadığım için gündemi evde intenet ve televizonlardan takip ettim.
15 Temmuz 2016 yılında o hain darbe girişimini sanki canlı olarak tekrar yaşadım.
Gerçekten bu güne kadar yapılan en merhametsiz,acımasız,kahpe ve alçak bir kalkışmaymış.
Kalkışmaymış diyorum,çünkü bu güne kadar bu denli olayların ayrıntısına hakim değildim.
Tüm televizyon kanallarından tüm hainliklerini defalarca izleme fırsatım oldu.
Nasılda insanımızın üzerine yağmur gibi mermi yağdırıyorlar.
Hemde ne mermisi,G3,MG3 Makinalı tüfek,Uçak Savar,Helikopter,Uçaktan bomba, yetmedi Tank mermisi.
Aynı İsrailin, Filistin'lilere;Esad'ın Suriye halkına yaptığı gibi...
Allah'a şükürler olsunki halkımızın,polisimizin ve devletin yanında olan kahraman askerlerimizin sayesinde bu hain darbe girişimi püskürtülmüş ve hainlerin birçoğu tutuklanmıştır.
Tabi darbeyi bastırabilmek için tam 251 şehit ve 2200 gazi verdik.
Birçok resmi kurumumuz bombalandı.
Bunlardan en önemlisi TBMM'nin bombalanmasıydı.
Savaş halinde bile meclisler bombalanmıyor.
Dün bu maksatla mecliste anma etginlikleri vardı.
Cumhurbaşkanınında katıldığı bu toplantıda bütün parti sözcüleri gayet itidalli ve birlik beraberlik içinde mesajlar verirken CHp sözcüsü tam bir profakatif konuşma yaptı.
Herkes şunu bilsinki bu hain örgüt bütün partilere sızmış.
İktidar partisine sızmışlarda muhalefete sızmamışlar mı?
Eğer herkes akĺını başına almazsa bu kutuplaşmalar, bu birbirini suçlamalar fetönün ve fetöcülerin hatta pkk'nın ekmeğine yağ sürer.
İstanbul seçimleri kazananında kaybedeninde bu manada ders alması gereken bir durumdur.
Bir gazeteci arkadaş soruyor?
"Siz hiç fetö ile bağlantısı olupta pişman olan birini gördünüz mü"?
Çevrenize bir bakın görüyormusunuz?
Biz gerçekten çok iyimser bir milletiz.
Ama dün televizyonda bir şehit eşini dinlerken bu iyimserliğimi artık bir kenara bırakmak gerektigini anladım.
Ne diyor şehit eşi.
"Hiç kimse vatanına ihanet edenleri affetmesin.
Ben bu sözü bir emir telakki edip bundan sonra bu hain fetöcüler pişman olup tövbe etselerde aynen peygamberimizin amcası Hamza'yı okla öldüren Vahşi'nin yüzüne bakmayışı gibi bunların yüzüne bile bakmayacağım.
Bunu nefsim için değil, şehitlerimiz,gazilerimiz ve onların acıları için yapacağım.
Allah birlik ve beraberligimizi artırsın.
Bir daha böyle felaketler ülkemize ve milletimize göstermesin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet gazetesi.
Fetö terör örgütünün hain darbe kalkışmasının üçüncü yıl dönümüydü.
Dışarı çıkamadığım için gündemi evde intenet ve televizonlardan takip ettim.
15 Temmuz 2016 yılında o hain darbe girişimini sanki canlı olarak tekrar yaşadım.
Gerçekten bu güne kadar yapılan en merhametsiz,acımasız,kahpe ve alçak bir kalkışmaymış.
Kalkışmaymış diyorum,çünkü bu güne kadar bu denli olayların ayrıntısına hakim değildim.
Tüm televizyon kanallarından tüm hainliklerini defalarca izleme fırsatım oldu.
Nasılda insanımızın üzerine yağmur gibi mermi yağdırıyorlar.
Hemde ne mermisi,G3,MG3 Makinalı tüfek,Uçak Savar,Helikopter,Uçaktan bomba, yetmedi Tank mermisi.
Aynı İsrailin, Filistin'lilere;Esad'ın Suriye halkına yaptığı gibi...
Allah'a şükürler olsunki halkımızın,polisimizin ve devletin yanında olan kahraman askerlerimizin sayesinde bu hain darbe girişimi püskürtülmüş ve hainlerin birçoğu tutuklanmıştır.
Tabi darbeyi bastırabilmek için tam 251 şehit ve 2200 gazi verdik.
Birçok resmi kurumumuz bombalandı.
Bunlardan en önemlisi TBMM'nin bombalanmasıydı.
Savaş halinde bile meclisler bombalanmıyor.
Dün bu maksatla mecliste anma etginlikleri vardı.
Cumhurbaşkanınında katıldığı bu toplantıda bütün parti sözcüleri gayet itidalli ve birlik beraberlik içinde mesajlar verirken CHp sözcüsü tam bir profakatif konuşma yaptı.
Herkes şunu bilsinki bu hain örgüt bütün partilere sızmış.
İktidar partisine sızmışlarda muhalefete sızmamışlar mı?
Eğer herkes akĺını başına almazsa bu kutuplaşmalar, bu birbirini suçlamalar fetönün ve fetöcülerin hatta pkk'nın ekmeğine yağ sürer.
İstanbul seçimleri kazananında kaybedeninde bu manada ders alması gereken bir durumdur.
Bir gazeteci arkadaş soruyor?
"Siz hiç fetö ile bağlantısı olupta pişman olan birini gördünüz mü"?
Çevrenize bir bakın görüyormusunuz?
Biz gerçekten çok iyimser bir milletiz.
Ama dün televizyonda bir şehit eşini dinlerken bu iyimserliğimi artık bir kenara bırakmak gerektigini anladım.
Ne diyor şehit eşi.
"Hiç kimse vatanına ihanet edenleri affetmesin.
Ben bu sözü bir emir telakki edip bundan sonra bu hain fetöcüler pişman olup tövbe etselerde aynen peygamberimizin amcası Hamza'yı okla öldüren Vahşi'nin yüzüne bakmayışı gibi bunların yüzüne bile bakmayacağım.
Bunu nefsim için değil, şehitlerimiz,gazilerimiz ve onların acıları için yapacağım.
Allah birlik ve beraberligimizi artırsın.
Bir daha böyle felaketler ülkemize ve milletimize göstermesin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet gazetesi.
12 Temmuz 2019 Cuma
S-400 MÜRTED'DE
Aylardır ABD ile TÜRKİYE arasında gerilime sebep olan S-400 hava savunma sistemi nihayet bugün itibarıyla Ankara-Mürted hava üstüne gelmeye başladı.
Haber televizyonlardan son dakika bilgisi olarak geçmeye başlayınca inanın bir türk vatandaşı olarak gururlandım.
Hani gençlik yıllarında belinize ilk tabancayı taktığınızda bir havaya girer heyecanlanıp bir özgüven insana gelirya,aynen öyle bir duygu.
Bu sistemin Türkiye'ye kurulmaması için uğraşan dış güçleri çok iyi anlıyorumda içimizdekileri helede "Türkiye'ye bir saldırı olmazsa bu sisteme verilen paraya yazık olacak"diyebilmeleri şaka gbi birşey.
Kıymetli okuyucularım askerlik yapanlar çok iyi bilirki karşınızda silahlı bir düşman varsa onunla ya mevziye girerek,ya sütre arkasına geçerek muharebe edilir.
Eğer düşmanla savaşırken açıkta kalmışsanız sizin için yenilgi ve ölüm muhakkak olacaktır.
Eskiden kılıçla, kalkanla,okla yapılan savaşlar şimdi füzeyle indansız hava arçlarıyla,uçaklarla yapılıyor.
Ülkeler bunlardan korunmak için kendilerini güvene almak için bunları havada yakalayıp vurup etgisiz hale getirecek savunma sistemleri geliştiriyor.
Kendi yapamayan dışardan alıyor.
Çok ilginçtir bir savunma silahı olan bu sistemi dost bildiğimiz,aynı ittifaklar içinde yer aldığımız ülkeler bize vermediler.
Hatta kurulu olan patriot rampalarını ülkemizden söküp alıp gittiler.
Bizde parayı bastık Rusya'dan daha iyisini aldık.
Şimdi yok şöyle olur böyle olur diye tehditler savuruyorlar.
Demekki bunların Türkiye üzerinde hesapları var ki bu S-400'ler bu hesabı bozuyor.
Gerçi 15 Temmuz'da bunların ne yaptığını gördük.
Şu bir gerçek ki türk milletiyle karada karşı karďıya gelemeyeceğini çok iyi bilenler hava üstünlüğünüde kaybedince telaşa kapıldılar.
Dünyada tüm mazlum milletlere yardım eden böyle bir ülkeye mutlaka Allah'ın yardımı olacaktır ve oluyor.
İçimizdeki hala durumu kavrayamamış, olayın vehametini anlayamayanlara bu sistemin resimde gördüğünüz bir boru olmadığını ülkemizin güvenliğine şemsiye ve miğfer olan bir koruma kalkanı olduğunu hatırlatmak isterim.
Düşmanlarımızla aynı dili kullanarak bu sisteme karşı olanlarıda halkımızın bir kenara not ettiği unutulmasın.
Akıncı isminin niçin Mürted olduğunu iyi anlamalıyız.
S-400'ler ülkemize hayırlı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Daygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
7 Temmuz 2019 Pazar
AK PARTİ'NİN HABİS URLARI
Ak Parti kurulalı onyedi yıl oldu.
Bu onyedi yılda hep iktidarda kaldı.
Ak Parti ve onun lideri bu süre içinde ülkemize birçok hizmetler yaptı.
Çok büyük değişim ve dönüşümlere imza attı.
Bu hizmetler yapılırken aksayan yönler,eleştirilecek hatalar ve yanlışlarda yaptı.
En önemli hatası teşkilat kademelerini ve yerel yöneticileri görevlere getirirken daha çok o ilin milletvekillerine kulak vermesi,bunların ise Reisi ve genel merkezi yanıltarak kendi istediği kişileri göreve getirip bunlarla ahbap çavuş ilişkilerine girmeleriydi.
Parti çok güçlü olduğu için ilk zamanlar bunlar farkedilemedi.
Bizim gibi bu adamları deşifre edenler ise hain ilan edilip adeta ayaklar altında ezilmeye çalışıldı.
Ne yazık ki bünyede ilk habis urlar(kanser hücreleri)böyle oluşmaya başladı.
Geldiğimiz noktadada bu habis urların vucudu rahatsız ettiğine şahit oluyoruz.
Gerçi Reis zaman zaman bu urları temizlemiş kesmiş atmıştır.
Benim üzüldüğüm bu kesilip atılan habis urlar bugün çıkıp"Ak parti'de pelikan yapılanması olduğunu,bunun partide kanser hücreleri gibi metastaz oluşturduğu partinin parelel çetenin etkisinde olduğunu söylüyor.
Ben kişinin bu söylediklerini önemsiyorum.
Hatta bu durumu anlatırken kullandığı kelimeleri bile önemsiyorum.
Bu kelimeler ve cümleler yurt dışından atılan twitlere çok benziyor.
Dikkat ediyormusunuz bilmem ama son günlerde helede İstanbul seçimlerinden sonra Ak Parti'yi eleştirenlere dikkat edin bunların çoğu Reis tarafından partide pasifize edilmiş kişiler.
Bunlar her zaman Ak Parti içinde habis ur idiler.
Partiyi içersinde etkili görevlerdeyken bitiremedilerde,şimdimi bitirecekler.
Bu adamları herhes çok iyi biliyor.
Ak partililer ve halkımızda biliyor.
Sonuç olarak Ak Parti bu kanserli hücrelerden temizlendikce daha sağlıklı bir hale gelecektir.
Bu manada güzel gelişmelere şahit oluyoruz.
Kimse bu habis urların söylediklerine bakıpta umutsuzluğa kapılmasın.
Gelecek günler ve yıllar ülkemiz için çok daha güzel yıllar olacak.
Yeterki liderlerimiz bu habis urları tesbit edip temizlemeye devam etsin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Bu onyedi yılda hep iktidarda kaldı.
Ak Parti ve onun lideri bu süre içinde ülkemize birçok hizmetler yaptı.
Çok büyük değişim ve dönüşümlere imza attı.
Bu hizmetler yapılırken aksayan yönler,eleştirilecek hatalar ve yanlışlarda yaptı.
En önemli hatası teşkilat kademelerini ve yerel yöneticileri görevlere getirirken daha çok o ilin milletvekillerine kulak vermesi,bunların ise Reisi ve genel merkezi yanıltarak kendi istediği kişileri göreve getirip bunlarla ahbap çavuş ilişkilerine girmeleriydi.
Parti çok güçlü olduğu için ilk zamanlar bunlar farkedilemedi.
Bizim gibi bu adamları deşifre edenler ise hain ilan edilip adeta ayaklar altında ezilmeye çalışıldı.
Ne yazık ki bünyede ilk habis urlar(kanser hücreleri)böyle oluşmaya başladı.
Geldiğimiz noktadada bu habis urların vucudu rahatsız ettiğine şahit oluyoruz.
Gerçi Reis zaman zaman bu urları temizlemiş kesmiş atmıştır.
Benim üzüldüğüm bu kesilip atılan habis urlar bugün çıkıp"Ak parti'de pelikan yapılanması olduğunu,bunun partide kanser hücreleri gibi metastaz oluşturduğu partinin parelel çetenin etkisinde olduğunu söylüyor.
Ben kişinin bu söylediklerini önemsiyorum.
Hatta bu durumu anlatırken kullandığı kelimeleri bile önemsiyorum.
Bu kelimeler ve cümleler yurt dışından atılan twitlere çok benziyor.
Dikkat ediyormusunuz bilmem ama son günlerde helede İstanbul seçimlerinden sonra Ak Parti'yi eleştirenlere dikkat edin bunların çoğu Reis tarafından partide pasifize edilmiş kişiler.
Bunlar her zaman Ak Parti içinde habis ur idiler.
Partiyi içersinde etkili görevlerdeyken bitiremedilerde,şimdimi bitirecekler.
Bu adamları herhes çok iyi biliyor.
Ak partililer ve halkımızda biliyor.
Sonuç olarak Ak Parti bu kanserli hücrelerden temizlendikce daha sağlıklı bir hale gelecektir.
Bu manada güzel gelişmelere şahit oluyoruz.
Kimse bu habis urların söylediklerine bakıpta umutsuzluğa kapılmasın.
Gelecek günler ve yıllar ülkemiz için çok daha güzel yıllar olacak.
Yeterki liderlerimiz bu habis urları tesbit edip temizlemeye devam etsin.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
4 Temmuz 2019 Perşembe
ALİ BABACAN VE AHMET DAVUTOĞLU'NUN PARTİSİ
Yazılacak o kadar konu varki bazen hangisini yazalım diye düşünürken gündem değişiyor.
Bizimde durumumuz malum, geçirdiğim kaza sonucu kırılan topuk kemiğimiz bize çok izdırap veriyor.
İnanın yazı yazacak takati bile bulamıyorum.
Ama okurlarımında benden yazı beklediğini biliyorum.
Bugün kendimi toparlayıp şu Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı partiler nedir? Ne yaparlar onu değerlendireceğim.
Ali Babacan Ak Parti'de ekonomiden sorumlu başbakan yardımcığılığına kadar yükselmiş başarılı bir bakandı.
Bakanlığı sırasında bazı holdinglere Fetö soruşturması yapılmaya başlanınca açıktan onları savunmaya başladı.
Sanırım Reis bazı istihbaratlar aldıki onu kızağa çekti.
Aslında o günlerde partiden ayrılıp yeni bir parti hamlesi yapsaydı belki anlaşılabilirdi.
Şu anda ortaya çıkıp parti kuracağım demesi tam bir fırsatcılıktır.
Helede yanına topladığı eski bakanlar ve siyasetcilerin hemen hepsi toplum nezdinde acaba? Denilen kişiler.
Yalnız şunuda belirteyim ki bu işleri yöneten sanaristlerin yıldızını parlatacağı bir isim.
Turgut Özal'a benzeyen bir lider tiplemesi.
Ak Partiden ve diğer partilerden elaman devşirebilecek biri ben Babacanın %10 barajını zorlayıp meclise girebileceğini ön görüyorum.
Ahmet Davutoğlu'na gelince
Bence onun işi zor,hem çok yıpratıldı hemde tutarsız söylemler içinde boğuldu.
Başbakanlıktan azledildiği gün ortaya çıkıp itiraz koyabilseydi çok daha farklı bir durum olabilirdi.
Ama o gün kendini azlleden Reis'e toz kondurmayacak hatta methiyeler düzeceksin.
Şimdi Ak Parti ve Reis az sendeledi diye ortaya çıkıp feveran edeceksin.
İnanın toplum bazı şeyleri bunlardan daha iyi görüyor.
Belki bunlarda görüyorlar ama siyasi sanaristler böyle istiyor olabilir.
Ben Davutoğlu'nun %2 leri geçemiyeceğini çünkü Davutoğlu'nun kuracağı partiye gitmektense Ak Parti'ye küsen seçmenin daha çok Yeniden Refah Partisine ve Milliyetçi Hareket Partisine yöneleceğini düşünüyorum.
Ancak burada amaç Ak Parti'yi ve Cumhur ittifakını %50 bandının altına çekmek olduğu için bunda başarı olabilirler.
Tabi bu olayların arkasında Cumhurbaşkanlığı bekleyen Gül ise en büyük tokatı Chp'den yiyecektir.
Chp Ak Part'yi parçaladıktan sonra bu adamlara selam bile vermez.
Biz Chp zihniyetini biliyoruz.
Bunlarında hepsi bilirde insanın basireti bağlanınca yapacak birşey kalmıyor.
Bekleyip göreceğiz.
Olan şeyde hayır vardır.
Herşey Allah'tan dır.
Biz sadece ibret alıp ders çıkaracağız.
İnsanın kendine ettiğini dünya bir araya gelse yapamaz derler.
Bu hepimiz için geçerli.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
28 Haziran 2019 Cuma
ON YILDIR SÜREN PİS KOKUYA VATANDAŞ İSYAN ETTİ
Ferizli ilçesinin son on yıldır en önemli sorunlarından birisi,hiç kuşkususuz ilçede özellikle geceleri ortaya çıkan pis kokudur diyebiliriz.
Bölgemizdeki sanayi gelişimine paralel olarak kurulan Organize Sanayi Bölgelerinin oluşturduğu çevre sorunları.
Bu OSB lerdeki fabrikaların atıklarını ucuz seçenek olarak dranaj kanallarına bırakmaları.
Tabi kapital bir bağlantı olduğu içinde yetkililerin ve sorumluların bu işlere göz yumması ve ses çıkarmaması.
Kış aylarında havanın soğuk olmasıyla fazla anlaşılamayan bu kokular yaz ayları gelince tüm Ferizlinin üstüne bir kabus gibi çöküyor.
Birçok vatandaşımız sosyal paylaşım sitelerinden durumun vehametini dile getirmesine rağmen kimsenin bir şey yaptığı yok.
Helede o kanalların çevresinde yaşayan vatandaşlarımıza Allah kolaylık versin.
Dün doktor kontrolü için hastane dönüşünde Ferizli girişinde kırmızı ışık yanınca durduk.Aman Allahım o ne biçim bir koku,bir dakika bile tahammül edilemeyen bu kokuyla o çevrede yasayan insanlar nasıl dayanıyorlar diye düşündüm.
Hemde on yıldan fazla bu kokuyla birlikte yaşıyorlar.
Son günlerde birçok muhtarın çeşitli sorunlar için belediyeye dilekçe verdiklerine şahit oluyoruz.
Bu davranışlarını çok beğendiğimi ve birlikte hareket ederek en azından kamuoyu oluşturmalarını tavsiye ediyorum.
Ayrıca inönü mahalle muhtarının ve diğer merkez muhtarlarının konuyu il ve ilçe hıfsıssıhha kurulu,il cevre sağlık müdürlüğü ve Büyükşehir belediyesi'ne taşımalarını öneriyorum.
Hatta o bölgedeki vatandaşların özellikle bir sağlık taramasından geçirilmesini bu sorun çözülünceye kadar da o kanalın kenarına duble yoldan gözükecek şekilde bir çadır kurup muhtarlarımızın ve halkımızın o çadırda nöbete davet ediyorum.
Niçin böyle yazıyorum.
Çünkü şu anda bende bir sağlık sorunu yaşıyorum.
Herşeyin sağlık olduğunu daha iyi anlıyorum.
İlçemizde bundan sonra sanayi bölgeleri dahada çoğalacağından bu gibi sorunlarda çoğalacaktır.
Ancak vatandaşımız bu sorunlara duyarlı olacağına kanaldaki zehirli suyla sebze ve meyvesini suluyor.
Buda ne halde olduğumuzu gösteriyor.
Eğer vatandaşı zehirleyip,hasta edecekse böyle bir sanayi istemiyoruz.
Batsın sizin sanayiniz.
On yılı aşkın bir süredir bu koku sorununu çözemeyen yetkilileri kınıyorum ve görevlerini yapmaya davet ediyorum.
Bu ilçenin bir köşe yazarı olarak bu konuyu üçüncu kez dile getiriyorum.
İnşallah yeni seçilen sorumlu arkadaşlar bu işi çözer ve milletin duasını alırlar.
Allah'a emanet olunuz
Saygılarımla
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
25 Haziran 2019 Salı
İSTANBUL'U NEDEN KAYBETTİK.
İkinci kez yapılan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını yine Ekren Imamoğlu kazandı.
Hemde bu defa 31 Mart seçiminden çok daha büyük fark atarak kazandı.
Sanal alemde her iki gurubun taraftarlarıda kıyasıya bir mücadele verdiler.
Seçimler kaybedilince Ak Partililer kendi içine dönüp öz eleştiri yapmaya başladılar.
Bugün dile getirilen bir çok serzenişi biz birkaç yıldan bu yana yazıp çiziyoruz.
Ama her yazdığımız yazıya burun kıvırıp abi sen ne biçim Ak Partilisin diye bize sitem ediyorlardı.
Şimdi bakıyorumda Ekrem İmamoğlu'nu tebrik kuyruğuna girmişler.
Biz bunları çok iyi biliriz,tabi onlarda bizi iyi tanırlar.
Istanbul seçimlerini niçin kaybettik? Diye bana sorsalar tek cümle şöyle cevap verirdim.
"Biz onlara benzedik.onlar ise bizi taklit ettiler"
Adamlar kazanacaklarına öyle inandılar ki müthiş bir piyade çalışması yaptilar.
Söylemleri kardeslik, kucaklaşma,hak,hukuk ve eşit paylaşım ve demokrasi oldu.
Hareketleri hep halkın yanında pazarda, bakkalda, evde ve güler yüzlü bir tavır.
Proje mi? inanın benim aklıma öyle aman aman bir proje ortaya koydu mu bilemiyorum.
En azindan ben duymadım.
Öğrencilere ulaşımda bir indirim birde su fiyatlarında indirim yapacağını söyledi sanırım.
Ama halka kendini sevdirdi.
Ak partinin zaaflarını çok iyi tesbit etmiş tüm politikasını buna göre bina etmişti.
Beş ay gibi kısa bir sürede bu denli bir başarı bence incelemeye değer bir durumdur.
Ak parti ise güclü olmanın verdiği rahatlıkla sahada tamamen generallerle mücadele etti.
Hatta Turkiyenin her yerinden seçilmiş elemanlarını İstanbul'a yığdı.
Zaten sorunda bu seçilmişlerdeydi.
Bunlar rahata alışmış piyadelik yapmamış adamının adamı emeksiz genarller olduğundan hiç verimli olamadılar.
Sahada gördükleri İmamoğlu desteği karşısında durumu idare edip çalışıyormuş gibi yapıp bir kaç sanal fotoğraf paylaşıp yukarılara mesajını verip kendi şehirlerine döndüler.
Şu bir gerçek ki bir iktidar partisinin 25 ilçe belediyesi kendinde olan bir partinin iptal edilen bir seçimi kazanamamış olmasının izahı olamaz.
Bu işler susarak zaman kazanarakta geçiştirilemez.
Hemen sorumlulardan hesap sorulmalı.
Verilen mesajlar ve yapılan yanlışlar irdelenmeli ve doğru adımlar atılmalıdır.
Yaksa Ak partide kaçan kaçana gider.
Helede Ak parti özne olmaktan çıkar olayların arkasına takılır kim ne yapacak diye izlemeye başlarsa bu felaket olur.
Benim görüşüm bu musibetten ders çıkarıp hızla yeni bir oluşumu ve dönüşümü ortaya koymak gerekir.
Tabi bunun için herşey reisin elinde.
Bekleyip göreceğiz.
Benim kanaatim hiçbir şey olmasada birşeyler olacak.
Allah'a emanet olunuz
Saygılarımla
Ertan cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)