20 Ağustos 2018 Pazartesi
DOLAR FIRLADI FINDIK YERİNDE SAYIYOR.
Bayram arefesinde de olsa bu konuyu yazmak mecburiyetinde kaldık.
İnanın çok zor şartlarda yazı yazıyoruz.
Çünkü çalışma şartlarımız çok zorlaştı.
Malum burası Suudi Arabistan ve Ağustos ayı artık sıcaklar 50 dereceler civarında.
Ama insanların muzdarip olduğu birçok konu var,yazmasak olmuyor.
Birkaç haftadır dolardaki kur oyununu hep birlikte izliyoruz.
Benim anlamadığım doların artışına paralel olarak fiyatı artırılan dolarla çokta ilişkisi bulunmayan mallara yapılan zamlar.
Adam damacandaki suyun fiyatını yedi liradan 0nbir liraya yükseltiyor yani tam doların yükselişi kadar zam, yani yüzde elli.
Şimdi sormak lazım suyun dolarla ne ilgisi olabilirki, belki damacanın hammaddesinde kimyasal bir katkı olabilir.
Sizce bu maliyeti bu kadar artırır mı?
Ben suyu örnek verdim,malesef birçok ürünün fiyatı fırsatcılar tarafından artırıldı.
Maliye derhal bu konuda bir çalışma başlatmalı.
Böylece içimizdeki Amarikalılarıda tanımış oluruz.
Birde direk dolarla ilgisi olan ürünlerimiz var,mesela fındık.
Yüzde sekseni dış ülkelere ihraç edilen bu ürün geçen sene ortalama on liradan satıldı.
Yani o günün dolar kuru ile 2.85 dolara satıldı.
Bugün 2.85 dolar ne kadar yapıyor?
285×6=17.1 lira ediyor.
Bu Ferrori mi nedir? neden aynı dolardan fındık almıyorda 11.50 kuruştan yani 1.91 dolara fındık alıyor?
Sebebi belli adam karteli oluşturmuş karşısında alternatif biri yok.
İstediği gibi at koşturuyor.
Hükümet bile müdahale edemiyor etsede yeterli olmuyor.
Ne yapılması lazım.
Bir defa fındık kesinlikle Ferrorinin dışında alım yapan firmalara verilmeli çünkü önce karteli kırıp rekabeti oluşturmak lazım.
Bunun için en akıllı yol ureticinin kendi kuruluşu olan Fisko Birliğe yönelmek gerekir.
Fisko Birlik ve Tarım Bakanlığı ve Ticaret bakanlığı Çin, Hindistan ,Endenozya, Bangledeş,Pakistan gibi nufusu kalabalık ülkelerde fındığı tanıtmalı ve oralara fındık satmanın yollarını aramalı.
Hatta Çinde fındığı mamul maddeye çevirerek dünya piyasalarına satacak fabrikalar oluşturmalıdırlar.
Ayrıca Fındık bölgelerinde özel OSB'ler kurarak fındığı işlemeli ve bu şekilde yurt dışına ihraç etmeliyiz.
İnanın bu medya paylaşımlarından ben sıkıldım.
Her sene aynı yakarışlar ama değışen hiçbir şey yok.
Adamın fındığı bir önceki seneye göre yedi lira değer kaybetmiş 17 lira olması lazım.
Adam "Fındık onbeş lira olsun" diye paylaşım yapıyor.
Bazen ne istediğimizi bile bilmiyoruz.
Adam fındığı Ferrorinin tüccarlarına yatırmış,akşama kadar Ferrori'ye küfrediyor.
Beyler!,fındık ve tarımla ilgili kuruluşlar! lütfen bir masa etrafına gelin ve akılcı çözümler üretin.
Bu çözümler üreticiyide bağlayıcı olsun.
Hep birlikte bu sömürü ve kapital zihniyete bir son verin.
Rekabet ortamı oluşturun.
Yoksa manşetteki gibi " Fındık 20 lira olmadan satmıyoruz " gibi sloganları artık kimse ciddiye almıyor.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi.
11 Ağustos 2018 Cumartesi
DOLAR SEVİCİLİĞİNİ BIRAKALIM.
Ben ekonomist değilim.
Onun için bu doların aşırı yükselmesi üzerine bilip bilmeden birşeyler yazmak istemedim.
Ama süreç bu konuda benimde yazmamı gerektirecek şeyler olduğunu zorunlu kılınca aldım kalemi elime...
Birdefa dünya ekonomik sisteminin bir parçası olmuşuz.
Yıllar önce bu konuda devletimiz ve hükümetlerimiz birçok uluslararası sözleşmeler ve devletler arası antlaşmalar yapmış.
Bizim kapitalizm dediğimiz modern adı serbest piyasa ekonomisi olan bu düzen zenginlerin yoksulları ezdiği bir sömürü düzenidir.
Burda her devlet kendinden zayıf olanı ezer.
Anlaşmaların bağlıyıcı olması dolayısıyla kafan esti ben yokum da diyemezsin.
Helede biraz palazlanmaya başladın mı? Hepsi birlikte başına çullanırlar.
Çünkü senin masada alacağın pay bellidir.
Fazlasına hamle yaptınmı,
Türkiye gibi kendi ayaklarının özerine durmaya başlayıp laf dinlememeye,sistemi tehlikeye atacak söylemler üretmeye başladınız mı? Şu anda yaşadığımız sıkıntılarla karşılaşırsınız.
Biz Erbakan hocanın ve Alparslan Türkeş'in yıllar önce söylediği bugünün gerçekleri ile büyüyen bir nesil olduğumuz için bu oyunları çok iyi biliyoruz.
Şimdi kim iktidar o liderlerin yetiştirdiği kuşak.
Onlarda bu oyunları gayet iyi biliyorlar.
Ancak halk olarak bizler milliyetciler,mukaddesatcılar,vatanseverler acaba internette mesaj olarak paylaştığımız şeyleri gerçek hayatta uygulayabiliyormuyuz?
Adam doların yükselişinden şu kadar kârım oldu, diyor.
Vatan tehlikede adam ķâr ettiğini düşünüyor.
Vah ki vah.
Tabi insanımız neden bu hale geldi onuda araştırmak lazım.
Benim gözlemim insanların son yirmi yılda kendinden başka kimseyi düşünmeyen,çıkarcı ve menfaatcı bir yaklaşım içine girdiğidir.
Alım gücü artan ve zenginleşen halk bence birçok konuda azmıştır.
İdarecilerinin çoğuda aynı şekildedir.
Bundan öncekilerde, bugünde karşılaştığımız durum bir musibettir.
Yaptığımız yanlışların bize isabet etmesidir.
Amarika'da dolarda sadece müsebbipdir.
Kendimizi düzeltmediğimiz sürecede bu tip musibetlerin biri gider, biri gelir.
Ben ülkem insanına dolar ve euro'yu bundan sonra yatırım aracı olarak kullanmamalarını ve elinde doları ve eurosu olanların hiç vakit geçirmeden türk lirasına çevirmelerini teklif ediyorum.
Biz kazanıyorda ülkemiz kaybediyorsa bu işte bir yanlışlık var demektir.
Bende şu anda maaşımı dolar üzerinden alıp Türkiyede Ziraat bankasına havale ediyorum.
Bundan önce gönderdiğim iki aylığı aynı gün türk lirasına çevirtmiştim.
Pazartesi yeni havalem var.onuda anında türk lirasına çevireceğim.
Bugünden sonra dolar diye bir parayı para olarak tanımıyorum.
Sizde benim gibi yapın.
Dolar çok kazandırdı diyerek dolar seviciliği yaparsanız yarın kazandığınız dolarlarla kalır vatanınızı kaybedersiniz.
Unutmayın ki parasız durulur ama vatansız durulmaz.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi
9 Ağustos 2018 Perşembe
FERİZLİ AK PARTİ'DE FOTOĞRAFA YANSIYANLAR.
Malumunuz dört beş aydır uzak diyarlarda kutsal topraklardayım.
Ancak hepinizin takip ettiği gibi yazarlık görevimizi zorda olsa ifa etmeye çalışıyoruz.
Çünkü bizim yaptığımız görevin sorumluluğu çok fazla.
45,50 derece sıcakta bazen mola aralarında cümle cümle yazıyı tamamlayıp yayınlıyorum.
Yerel seçimlere giderken Ferizli'nin iktidar cephesinde ne oluyor dersiniz?
Fotoğraflara bakılırsa İlçe teşkilatı muktedir olma yolunda epeyce mesafe katetmiş.
Dokuz yıldır her ilçe toplantısına katılıp ilçe başkanını ve yönetimi pasifize eden aynı zamanda teşkilat başkanıymış gibi davranan belediye başkanını artık ilçe teşkilat toplantılarında baş köşede göremiyoruz.
Hepinizin malumu Ferizli Ak Parti ilçe başkanı Dursunali Dal'ın ilçe başkanı olmaması için yoğun bir mücadele verdim.
Ancak bu Dursunali Dal ilçe başkanlığını yapamaz diye değil,etik açıdan yanlışlığını hep vurguladım.
İlçe yönetin kurulu açıklanınca çok iyi bir yönetim kurulu oluştuğunu o günlerde yazmıştım.
Gelinen noktada görülüyorki yönetim ipleri tamamen eline almış.
Herkes işini yapıyor anlaşılan.
Ancak başka bir fotoğrafta da bunun yansımalarını görmüyor değiliz.
Her seçim üstü alışkanlık haline gelen Karadeniz gezilerinde ilk defa ilçe başkanı katılmamış.
Yani Dursunali Dal bu geziye ya davet edilmemiş yada kendisi gitmeyi uygun görmemiş.
Bence Ferizli'de herkesin gözden çıkardığı Belediye Başkanını İlçe yönetimi ve ilçe başkanı da gözden çıkarmış gibi görünüyor.
Bunun anlamı ince ince bir hazırlık var gibi.
Yeni dönemde yeni yeni oluşumlar olabilir.
Bu yeni oluşumların hiç birinde Artık Ahmet Soğuk yok.
Zaten son günlerde iyice yalnız kaldığını hep birlikte gözlemliyoruz.
Bir parti ve teşkilat bu kadar sıkıcı ve sıkıntı veren adamı daha ne kadar taşıyabilir ki.?
Ben bu Karadeniz gezisini Cemil Bey'in çektiği selfileriyle eski belediye başkanlarıyla çektirdiğı fotoğrafları kendisine hatıra olarak kalır diye düşünüyorum.
Dursunali Dal ve yönetiminden Ferizli çok şey bekliyor.
"Sizin şer zannettiğiniz şeylerden hayır çıkabilir"
İnşallah Ferizlimiz için hayırlı şeyler olsun.
Ferizlililer Ak Parti yönetiminden bunu bekliyor.
Şimdi bazı okurlarımız resme bakıp böyle bir yazı yazılır mı diyorlardır.
Tabiki gazeteciler sadece resme bakmazlar.
Onların da bildiği şeyler vardır.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Sitesi.
6 Ağustos 2018 Pazartesi
YEREL SEÇİMLERE DOĞRU ADAY ADAYLARI.
Kimilerine göre zamanında, yani mart ayında yapılacak densede, hükümet seçimleri bir an önce yapıp seçim işlerini bitirmek istiyor.
Hatta birçok belediye başkanından bu yolla kurtulmak istiyor.
Çünkü 24 Haziran seçimlerindeki oy kaybının birinci sebebi belediye başkanlarından kaynaklandığı tesbit edildi.
Bu yüzden CHP evet derse gerekli düzenleme yapılıp Kasım ayında seçime gidilebilir.
Tabi bu arada yeni yeni adaylarda boy göstermeye, peşrev çekmeye başladılar.
Partiler aday gösterirken birçok defa halkı dikkate almayıp partinin üst düzey kaymak tabakasının dediğini yapıyor.
Vatandaşta mecbur kalıyor "benim partim ne yapayım."diyerek gidip oy veriyor.
Ondan sonra bakıyorsun bir yığın girift ilişkiler.
Ben eğer bir adaya güvenmiyorsam helede milletin hakkını söyüşleyeceğine,belediye kaynaklarını heba edeceğini düşünüyorsam isterse babamın oğlu olsun oy vermedim vermemde.
Bu konuda partimden,eşimden dostumdan değil,Allah'tan korkarım.
Onun için Allah yolunda olmayan,haramdan korkmayan,yetimin dulun hakkını önemsemeyen ve bu işleri dert edinmeyen hiçbir adaya oy vermem vermedimde.
Bunlarda yeterli mi? Hayır.
Siyaset kültürü içinde yetişmemiş,teşkilatcılığı bilmeyen evini,ailesini,çocuklarını ikinci planda bırakıp bulunduğu bölgede bir mahalle veya köye gitmemiş,bayrak asmamış,broşür dağıtmamış cebindeki paradan teşkilata,köye giden arabaya yakıt koymamış.
İl toplantılarına,Ankara'lara gitmemiş.
Ne meclisi,ne milletvekili,ne brokrat,ne bakan nede başbakan ve genel başkanla teması olmamış,
Vatandaşların cenazesinde,cemiyetinde bulunmamış,gece geç saatlerde vatandaş tarafından kapısı çalınmamış,uykusu bölünmemiş,hiçbir vatandaşa merhem olmamış,
Hayatta hiç çile çekmemiş,otobüste ayakta yolculuk yapmamış,tarlaya,ormana,ahıra fabrikaya,inşaata girmemiş başkalarının işinde çalışmamış,açlık çekmemiş hazır yemiş veya devletten maaşını alıp yaşamış çile çekmemiş,zor görmemiş kişilerin aday adayı olmadan önce çok iyi düşünmeleri gerekir.
Bitmedi...
Belediyeciliği bilen,ilçe meseleleriyle ilgili,ön görüsü olan,hiç kimsenin düşünemediği şeyleri düşünüp ortaya koyabilecek olan,proje üretebilen liderlik vasfına sahip olan,insanlar arasında ayırım yapmadan herkese adaletli davranan.
İnsanlara tepeden bakmayıp, onları Allah için seven,toplumu ayrıştırıcı değil kucaklayıcı olan.
Bu saydıklarım noktasında kendini yetiştirmiş belli bilgi,birikim ve tahsili olan aday adayı arkadaşları aday adayı olmak için sahaya davet ediyorum.
Yoksa öyle ya tutarsa diyerek takım elbiseyi çekip kravatı takıp ben adayım diyenler.
Bu şekilde damat adayı bile olunmuyor haberiniz olsun.
Aday olacak arkadaşların
Koskoca bir ilçenin kaderi ve insanların beklentilerini karşılayacağı unutulmamalıdır.
Aday adayı arkadaşlar önce kendi vicdanlarında olayı bu mihvalden değerlendirip aday olmalılar.
Allah doğrunun yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
2 Ağustos 2018 Perşembe
FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİN Mİ İŞLEM TAMAM.ADAYSIN
Son günlerde yeni moda olsa gerek üst düzey siyasetci,bakan,genel başkan vb.kişilerle çektirilen fotoğraflar belli kanallardan kamuoyuna servis ediliyor.
Önümüzde yerel seçimler yaklaştı ya bu biraz daha çoğaldı.
Bu fotoğraf çektirenlerin ortak özelliği,çektirdiği fotoğrafı servis ettikten hemen sonra yerel seçimler için başlıyor arz-ı endam etmeye.
Ben bunu siyasete yeni girenler için anlarımda ya siyasette bakanlık yapmış,genel başkan yardımcılığı yapmış kişiler için çok görüyorum.
Gençlik yıllarımda çok sevdiğim ve siyasetini çok beğendiğim Ersin Taranoğlu'ndan bahsediyorum.
Ersin Bey'i genç kuşak fazla tanımaz.
O aynı Ayhan Sefer Üstün gibi teşkilat içinde yavaş yavaş yükselip Sakarya'da Anavatan Partisinin tek hakimi oldu.
Güç zehirlenmesine uğrayıp öyle hatalar,öyle nefsi hareketler yaptıki koskoca Anap'ı Sakarya'da bitirdi.
Her seçim dört milletvekili çıkaran Anap hem belediyeyi hemde milletvekillerini kaybetti.
Son seçimde sadece kendisi milletvekili zor seçildi.
Hatta depremde ortalıkta gözükmeyince.
Sakarya'ya küstüğü iddia edildi.
Bir hamle genç partiyle birlikte hareket ettiysede başaramadı ve inzivaya çekildi.
Şimdi çeşitli projeler açıklayıp Ak Parti'den aday olacağı söylenmeye başladı.
Bunun için bir dizi alt yapı çalışması yapıyor ve basında ve köşe yazarlarına gündem oluyor.
Ben gerçekten bu işlerin içindeyim ama, bu isleri hâla anlayabilmiş değilim.
Sen şimdi her seçimde yüzde altmışın üzerinde oy aldığın bir şehirde bir yığın siyasetci yetiştirmişsin,hepsini elinin tersiyle bir kenara itip takavut Ersin Taranoğlu'nu aday yapacaksın.
Kendi partisinde sıfırı tüketen birini, öylemi.
Ersin bey bir gazeteye verdiği mulakatta "Ben aday olayım teskilat temayülünden ve anketlerden birinci çıkarım" demiş.
İnanın arkadaşlar şimdi buraya birsey yazıpta sevdiğim bir insanı kırmakta istemiyorum...
Ersin Bey,vizyon sahibi bir belediye baskanı lazım şehir bir 15 yıl daha kaybetmemeli diyor.
Ben soruyorumAk Parti'nin yetiştirdiği Ali İnci'de bu vizyon yok mu?
Hendek gibi bir ilçede yaptıklarını kim inkar edebiliyor.
Ben Ali İnci'yi örnek verdim.
Belkide Ak Parti çizgisinde yetişmiş Ersin Bey'den bu işi daha iyi yapacak en az yüz kişi çıkar.
Öyle daha iyisi olsun diye birbirimizi eleştiriyoruz diye kimse araya girmeye çalışmasın.
Parti içinde hep kavgalı olduğum adaylığı konuşulan Ayhan Sefer üstünün adaylığına bile evet derim,ama Ersin Taranoğlu'nun adaylığına evet diyemem.
Çünkü ben hak diye bir kavrama inanan,
Emeksiz,hazırcı ve adamcı girişimleri reddeden biriyim.
Ersin Taranoğlunun bir fikri ve projesi varsa bir abi olarak her zaman belediye başkanlarına sunabilir.
Bu yaştan sonra kendisine yakışanda budur.
Kendisine buradan saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
29 Temmuz 2018 Pazar
BIRAK KOLAYI,ÇAYI KOCAYILDIZ CAMİSİNE GEL.
Son günlerin Ferizlide'ki tartışma konusu Belediye Başkanı Ahmet Soğuk'a verilen İmar yolsuzluğu iddiası ile ilgili soruşturma izni.
Tabi 24 Haziran seçimlerine kadar böyle bir olay yaşamayan Soğuk için bu karar tam bir soğuk duş etkisi yaptı.
İlk iş bu olayı kapatma ve karartma taktiklerine başladı.
Hemen Moderatörünü çağırıp bir canlı yayın gerçekleştirdi.
İlçemizdeki önemli bir gazeteciye, yaptığı bir çay haberiyle ilgili saldırıya geçti.
Bir Belediye başkanından hiç beklenmeyen ifadeler ve suçlamalar yaptı.
Bu seferki canlı yayında kendisini çok dağanık gördüm.Moderatörü sayesinde tabarlamaya çalıstı.
Neyse o canlı yayının tamamına yakını Kocayıldız Camisininde içinde bulunduğu alanda usule uygun olmayan imar değişikliğini savunmayla geçti.
Birde bu meseleye taraf olan kişilere çamur atarak güya kamuoyunda temize çıkacak.
Herkes yakından biliyorki bu meselede ben tarafım.
Bu yanlışları dört yıl önce gündeme getiren ve yazan bendim.
Bugün tu kaka dediği kişiler o günlerde onun safında idiler.
Bu konuyu devamlı kaşıyorum diye yazdığım yazıları mahkemeye verip bana ceza davası açtı.
Ama iki avukatı ve kendisi ve avanesi ile ne yaptıysa bana ceza verdiremedi ve beraat ettim.
Şimdi yargılanma sırası kendinde, göreceğiz bakalım el mi yaman bey mi yaman.
İlahi adalet dedikleri tamda bu olsa gerek.
Şimdi karartmaya çalıştığı bu konunun doğrusu olan şu soruları soruyorum.
1-Kocayıldız camisi ibadete yetersizdi diye savunma yapıyorsunuz.
Oysa ki o günlerde ilçe başkanı ve siz dönemin ilçe müftüsüne giderek camide cemaat olmadığı ve atıl bir cami olduğu konusunda rapor düzenlemesi için baskı yaptınız mı?
Taleplerinizi reddeden müftünün akibeti ne oldu.
2-Camiyi daha geniş bir alana taşıdık diyorsun.
İmarı ilk değiştirdiğinizde yeni ibadet alanı yaptığınız yer neresi idi.alel acele ibadet alanı yaptığınız yerden iki yıl sonra vaz gecip şu andaki polise âyit yere taşımadınız mı?
Buda sizin ihtiyaçtan doğan bir cami yeri değil,başka amaçlar için bir imar değisikliği yaptığınızı göstermez mi?
3-O binalardan daire alan o günlerin çok yakın dostunuz "Ben o binadan iki adet daire aldım. Birisi abime diğerini kendime.
Pazarlığı Ahmet Soğukla yapıp parayıda şöförüyle ona gönderdim diyor"Bunu neden inkar ediyorsunuz.
4-Binanın altındaki dükkanın dünürünüze ait olduğunu mahkemeye siz söylediniz.
Hatta burayı bir markete kiraya verip depo ihtiyacı ortaya çıkınca dükkanın arkasına yüz metrekare kacak depo yapıldı.
Buna nasıl göz yumdunuz?
Tüm bu işaretler İç İşleri bakanlığımız ve bizim tarafımızdan "Kuvvetli suç şüphesi" teşkil etmektedir.
Biz sana suçlusun demiyoruz.
Ona mahkemeler karar verecek.
Sağa sola saldırarak helede gazetecilere saldırarak iyice çukura düşersin.
Şunu bilki gazeteci arkadaşlar seninle ilgili o kadar çok bilgi ve belgeye sahip ki bunların çok az bir bölümünü yazıyorlar.
Son olarak hangi yer sahibi böyle bir yeri iki daire karşılığı verir gibi milletin zekasiyla alay ediyorsun.
Üzerinde tahtit bulunan bir arsadan bahsediyoruz.Ne yapacaktı yani.
Bu olayı öyle çayla, kolayla,karartamayacaksın.
Adalet er gec tecelli edecek.
Tabi ilahi adalette.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar Internet Gazetesi.
27 Temmuz 2018 Cuma
EVLADIM O ADAM DEĞİL,İŞCİ İŞCİ.
Çocuk annesiyle kaldırımda yürürken annesine dönüp,
Anne,anne adam geliyor! Demiş.
Anneside,
Evladım o adam değil,işci işci diye cevap vermiş.
Malesef bizim toplumumuzda ne işcisi olursan ol toplumdan birkaç basamak aşağıdasın.
Bu bakış sadece o annenin değil, toplumun tamamına yakınının görüşü.
Aslında en helal kazanç alınteri dökülerek kazanılan kazançtır.
Peygamberimiz bir hadisinde"Kişi kendi elinin emeğinden daha temiz bir kazanç elde etmemiştir."buyurmuştur.
Bu yüzden tarlasında çalışan çiftciden tutunda fabrikadaki işciye,yolları süpürüp kanal temizleyeninden inşaatlarda çalışanına kadar emek harcayan alınteri döken herkes işcidir.
Allah'a şükürler olsunki ömrü hayatımda memurluk,esnaflık,öğretmenlik,çiftcilik ve işcilik yaptım.
Yeri geldi elime kazma aldım,
Yeri geldi kalem ve tebeşir aldım.
Yerine göre mikrofon aldım.
Yerine göre mala ve keser aldım.
Beş yılda fabrika işciliği yaptım.
Bu saydığım işlerden bana en zevk veren inşaat işciliğim olmuştur.
Çünkü temiz hava güneş ve ter bir başkadır bu meslekte.
Her gün nakış nakış bir eser çıkarırsın ortaya.
Birkaç aydır Suudi Arabistan'da yine inşaatta çalışıyorum.
Bu memlekete özellikle gelmemin bir çok sebebi var.
Bu beşinci gelişim
Kim sebep olduysa onlardan Allah razı olsun.
Ben buralara şartları zor olsada bilerek ve isteyerek geliyorum.
Kısaca bir sevdadır benim için bu topraklarda olmak ve bulunmak.
Bunları niye yazıyorum.
Dün akşam canlı yayına çıkan Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk sorduğum soruya cevap vereceği yerde.
Ertan Cimbat şu anda nerde biliyormusunuz?
Arabistanda inşaatta çalışıyor.
Yani O İŞCİ demeye getirmiştir.
Evet Sayın Soğuk ben işciyim ve Suudi Arabistanda inşaatta çalışıyorum.
Senin külfet gibi gördüğün bu durum bilesinki benim için bir nimet.
Ama bunu sen nerden bileceksinki,çünkü çok değiştin çok.
Bırak bu alemde biz işci olarak kalalımda yeterki hesabımızı verelim.
İnşallah sizde hesabınızı verenlerden olursunuz.
Buda kutsal topraklardan sana adam gibi bir işci duası olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)