12 Mart 2018 Pazartesi

FEVZİ KILIÇ'IN LİSTESİ

    Son yılların yıldızı parlayan siyasetcisi kim? Diye sorulsa,
Her halde tartışmasız birçok kişi Ak Parti Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç der.
Çünkü tüm istemezükcülere ve güçlü bir lobiye karşı ayakta kalabilen ender siyasetcilerden biri olmuştur.
Bunun sebebi ise, tamamen kendi meziyetinden kaynaklanan bir durumdur.
Tüm eleştirilere ve ayak oyunlarına karşı duruşunu bozmamış,rakiplerine hareket alanı bırakmamış,ne olursa olsun hoş görülü ve sabırlı bir yol izlemiştir.
    2015'te İl Başkanlığına sürpriz bir şekilde atanınca,bu durumu hazmedemeyen zinde güçler yönetim kurulu oluşumlarında müdahil olmuş, Kılıç'a istediği gibi bir yönetin yapma imkanı vermemişti.
Bu durum ise süreç içersinde bircok sikıntıya ve kamplaşmalara sebep olmuştu.
   Bu dönem kongre takvimi başlayınca Fevzi Kılıç'ın tekrar aday gösterilmeyeceği konuşuluyordu.
Birileri gerçekten bu iş için varını yoğunu ortaya koyuyordu.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve Genel başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tekrar il başkan adayı gösterildi.
Ve ilk açıklaması,
"Bugüne kadar bizi sordular,bundan sonra bize soracaklar"
"Teşkilat sorunlarıyla ve işleriyle uğraşmaktan,hizmet noktasındaki meselelere ağırlık veremedik.Bundan sonra yeni dönemde Sakarya'nın meselelerine daha çok zaman ayıracağız"
Bu açıklamaları, ne kadar zorlu bir süreçten geçtiğini açık açık anlatıyor.
      Kongre takvimi işlemeye başlayınca herkes Fevzi Kılıç'ın nasıl bir yönetim kurulu yapacağına odaklanmıştı.
Acaba yönetimine yine müdahale olacakmıydı?
Benim ön sezim miting için kongre için ortalıkta görünmeyen sadace miting günü endam gösteren şahsiyetlerin bu süreçte üzerine adeta ölü toprağı serpilmişti.
Aynen 7 Haziran seçimleri öncesi bir atmosfer vardı.
Bu durum bana istediklerine ulaşamadıkları izlenimi vermişti.
11 Mart'ta o müthiş miting ve kongreyle birlikte Fevzi Kılıç'ın da listesi açıklandı.
Birçok görüş yazılıyor ama, benim görüşüm 
Bu liste tamamen Fevzi Kılıç'ın listesi.
Herkesi dinleyip,değerlendirip daha sonrada kalemi eline alıp tek tek yazdığı isimler bunlar.
Neymiş şu kişi,bu kişi yönetimde neden yokmuş?
Şunu herkes bilmeliki Fevzi Kılıç,kağıt üzerine yazamadığı arkadaşlarını mutlaka kalbinin bir kenarına yazmıştır.
Bu kişileri yeri geldiğinde kağıt üzerine yazmayacağını kimse iddia edemez.
Burada kendi arkadaşlarından ziyade birilerinin şunuda alacaksın diye diretip alınan adam var mı? Ona bakmak lazım.
Fevzi Bey'in bu listeyi yaparken A,B ve C planlarını işlettiğini görüyorum.
Çünkü listenin tamamı Fevzi Bey'in benimsediği ekolün temsilcileri.
Tecrübe ile gençliğin,meslek erbabıyla teşkilacıların,sanayi ve iş adamlarıyla çiftçinin ,köylünün bir araya getirildiği bir yönetim olmuş.
En önemlisi Ak Partinin kuruluş felsefesini benimsemiş,gerçek Ak Partililerden oluşmuş olması.
Ben Fevzi Bey'i ve yönetim kurulunu tebrik ediyor,çalışmalarında  başarılar diliyorum.
Allah kem gözlerden korusun.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

9 Mart 2018 Cuma

TOHUMLAR YEŞERİYOR


      Beş yıl önceydi.
  İmamhatiplerin kuruluşunda büyük emeği olan, Celal Hoca ve arkadaşlarının panelini izlemek için Adapazarına gitmiştik.
Simder başkanımız Nafi Özdin yaptığı açılış konuşmasında,
"Arkadaşlar imamhatiplere çok talep var eğer gerekli mekanları oluşturabilirseniz merkeze yakın ilçelerde imamhatip şubeleri açabiliriz" Dedi.
Ben toplantıda Simder Ferizli temsilcisi olarak bulunuyordum.
Şöyle bir Ferizli'yi hafızamda taradım bizde böyle müsait biryer yok diye düşündüm.
İçimden ah keşke olsaydı diye geçirdim...
    Birgün Ferizli pazarında dolaşırken eski lise binası gözüme ilişti.
Baktım camları kırık virane bir durumda.
Acaba burayı onarıp imamhatip yapabilir miyiz?Diye düşündüm.
Hemen yan tarafta Şehit Hakan Bayram lisesi müdürüne çıktım.
Hocam sizde imamhatip mezunu, bizim abimizsiniz şu eski binayı acaba imamhatip açamazmıyız?
Ertan Bey sen bu bina için talepte bulunan üçüncü kişisin.
Kaymakam Bey(Orhan Çiftçi) orayı ana sınıfı yapmak istiyor, zaten altını laminant parka döşetti.
Ben bünyemde bulunan kız meslek lesesini oraya taşımak istiyorum.
Sende şimdi İmamhatip diyorsun diyerek bu işin zor olduğunu bana söyledi.
Kendisine hocam bu mesele sadece benim meselem değil hepimizin meselesi, bu işi abimiz olarak sana havale adiyorum dedim ve oradan ayrıldım.
    Birkaç gun sonra Ferizli'yi ziyarete gelen Vali Mustafa Büyük'ü Kaymakam Bey ana sınıfına dönüştürdüğü bu okula götürür.
Sonrada Okul Müdürü Şükrü Sevinç'in odasına çıkarlar.
Aslında Şükrü Sevinç Kaymakam Bey'in orayı ana sınıfına çevirmesine razı değildir.
    Vali'ye verdiği izahatta,efendim bünyemizde kız meslek lisesi var sınıflarımız yetersiz biz orayı bu amaçla kullanmayı düşünüyorduk,ancak Kaymakam Bey ana sınıfı deyince birşey diyemedik.
Bir heyette geldi(heyet dediği sadece benim)burayı imamhatip yapmak istiyor deyince Vali Bey.
İmamhatip mi?
İmamhatip isteniyorsa gerisi teferruattır.
Burada imamhatibe talep olurmu?
Diye sorduğunda, 
Belediye başkanı Ahmet Soğuk,olur efendim.Demiş
O zaman talep dilekçelerini toplayın deyince birçok arkadaşla birlikte tam 2000 imza topladık.
Sonuç 120 öğrenci kontenjanlı İmamhatip Orta okulunun temelleri atılmış oldu.
Okul kayıtlarının bitmesine birhafta kalmıştı ki okula sadece bir öğrenci kaydolmuştu.
Şükrü bey kurucu okul müdürü olarak durumu bana bildirince şok olmuştum.
Ne yapabilirizi hemen değerlendirip milli eğitim müdürlüğünden 4.sınıftan,5.sınıfa geçen öğrencilerin ve velilerinin telefonlarını alarak köy köy mahalle mahalle dolaşıp o köylerin imamları ve ileri gelenleriyle ve öğrenci velileriyle tek tek görüşerek 110 öğrenciyi okula kaydettirdik.
Bir tavuk çiftliğinde boşaltım çalışması yapıldığı bir sırada o dayanılmaz kokuya rağmen tam 2 saat bir veliyi torununu okula vermesini iknaya çalıştığımı hiç unutamadım.
  Dört şube olarak açtığımız İmamhatip Orta okulundan bir yıl sonra,bu seferde İmamhatip Lisesi çalışmalarına başladık.
Tüm Türkiye'de İmamhatip Liseleri Anadolu İmamhatip olarak onanmasına karşın sadece iki yerde düz imamhatip olarak onanmıştı.
Bunlardan birisi Ferizli ilçesiydi.
Hemen Simder ve sayın Valimizle temasa geçip aynı yıl içinde Ferizli Anadolu imamhatip lisesinide Ferizlimize kazandırdık.
Bu süreç içinde düz lisenin İmamhatibe çevrilmesiyle ilgili yardımına baş vurduğum bir siyasetci bana,
Ertan Bey bu nedir?
Heryerde mantar gibi imamhatip okulu açılıyor, dedi.
Bende kendisine Recep Tayyip Erdoğan istiyor diye karşılık verdim.
Bu siyasetcininde okulun Anadolu İmamhatibe çevrilmesinde yardımı olduğunu belirtmek isterim. 
    Bugün Kusca mahallemizin muhtarı Feti Tokaç sitesinden Ferizli Anadolu İmamhatip öğrencileri Enes Aydınlı ve Yusuf Baki camimizde cuma namazı kıldırdılar diye paylaşım yapınca inanın çok duygulandım.
Belli gün ve anma programlarında öğrencilerimizi izleyip hep gurur duymustuk,Ama bu haber hepsinden farklı oldu.
Geçen yıl İmamhatip lisemiz ilk mezunlarını vermişti.
Bu yıl ikinci mezunlarını verecek.
Bizlerde Ferizli İmamhatip Mezunları derneğini asli sahiplerine devredeceğiz.
Şu anki Başkanımız Hüseyin Kaşkaş bu yönde hazırlık çalışmakarı yapıyor.
Bu vesile ile kendisine başarilar diliyorum.
Bu gördüğümüz güzellikler için Allah'a şükrediyorum.
Şu an 550 öğrencisi bulunan Imamhatip okullarımızda gelecek yıllarda çok daha güzellikler görmek dileğiyle.
Yetiştirenlerden,katkıda bulunanlardan velilerimizden ve öğrencilerimizden Allah razı olsun
Vatanına, bayrağına,dinine, ailesine ve topluma hayırlı bir nesil olmalerı dileğiyle.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.


6 Mart 2018 Salı

SİYASETİN ATEŞ BÖCEKLERİ

      Siyaset,doğası gereği birçok zorluklar içerir.
Helede iktidar değil muhalefette iseniz,bu durum daha da zorlaşır.
Birde parti içi muhalefet vardır ki değmeyin gitsin.
Parti muhalefette ise parti içi muhalefet kolaydır,karşınızda sadece partinin seçtiği kişiler vardır.Doğrusunu,yanlışını ortaya koyarak onu eleştirebilir mücadele edebilirsiniz.
Ancak, parti iktidarda ise ona karşı muhalefet etmek zordur.
İktidardaki bir partiye parti içi muhalefet etmek öyle her babayiğidin harcı değildir.
Çünkü bu durumda karşınıza sadece eleştirdiğniz muhalefet ettiğiniz kişi değil onunla birlikte milletvekilleri,belediye başkanları,partinin genelmerkez yoneticileri,partiden menfaatlenen guruplar,eviniz,arsanız,dükkanınız,işiniz,aşınız, vb. kısaca herşey karşınıza çıkar.
Bazen yapayalnız kaldığınızda olur, etrafınızın dolduğu da.
Ama genel olarak iktidar sahipleriyle insanlar mücadele etmek istemez,yanlış varsada söylemek istemez,neden adamla kötü olayım ben işimin oluruna bakayım modunda hareket ederler.
Bazı siyasetcilerde vardır ki iktidar olsun muhalefet olsun her türlü yanlışa, ve yanlış yapana karşı devamlı mücadele içinde olurlar.
Bu iktidar partisi ise bu tip insanlar yaptıkları muhalesetten çokta zarar görürler,
Her türlü yıpratma,cezalandırma ve karşı saldırılara maruz kalırlar,ancak bu insanlar tüm bunlara göğüs gererek doğruyu söylemeye,yanlışı eleştirmeye devam ederler.
Birde sadece seçim zamanlarında ateş böceği gibi yanıp sönen siyasetciler vardır.
Bunlar genellikle devlet memurluğundan ayrılarak seçimlerde genelde iktidar partisinden siyasete müdahil olurlar.
Tabiki bunların büyük bölümü hayel kırıklığına uğrayıp işine dönerek devletten maaş almaya devam ederler.
Devletin memuru oluncada o karşısına aday olduğü siyasetcilerin baskı ve zulümlerine muhatap olurlar.
Benim bu arkadaşlara tavsiyem eğer siyaseti düşünüyorlarsa en az beş yıl önce devlet memurluğundan bir daha geri dönmemek üzere istifa edip siyasete girmeleridir.
Yoksa adam her türlü fedakarlığı yapacak,bir yığın haksızlığa maruz kalacak,sonrada sen devletten maaşını alıp herkese baş sallayıp gelip seçime iki ay kala aday olacaksın.
Ben bu arkadaşlara siyasetin ateş böcekleri diyorum. Seçimler geldiğinde yanan,seçimden sonra ise hiçbir şeye mudahil olamayıp sönen ateş böcekleri.
Siyaset öyle herkesin her istiyenin yapabildiği birşey değil, bir sanattır.
Aynen
Garsonluk,Aşcılık,berberlik vb.gibi.
Bu işte teşkilatcılık yapmayan,köy,mahalle ve beldelerde halkın dertleriyle dertlenmemiş,Ankara'yı,meclisi,bakanlıkları,bilmeyen kişilerin siyasetin direk içinde hemde baş olarak yer alması sakıncalıdır.
Gecmişte bunun örnekleride görülmüştür.
Atalarımız yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder diye boşuna dememişler.
Hiç kimse berberlik mesleği olmayan birine,
Gel beni traş et demez.
İşi ehline vermek lazım.
Siyasi makamlar, bende siyaset yapmak istiyorum diyerek beşyılda bir ortaya çıkıp geçici bir aydınlatma yapan ateş böceklerine verilmemelidir.
Şu yanlış anlaşılmasın,ben devlet memurları siyaset yapmasın demiyorum,
Bu işe girmeden beş yıl önce bir daha geri dönmemek üzere bu işe hazırlansınlar diyorum.
Bu teklifime evet diyecek kaç tane memur çıkar.
Para tatlı kardeş bu nasıl bir teklif mi?diyorsunuz.
O zaman emeğe saygılı olup işinize bakacaksınız.
Az daha unutuyordum.
Birde bulundukları pozisyonları şimdiden siyasi gelecekleri için kullanan kamu kurumunda çalışanlar var.
Bunlara ne demeli?
Ben söylüyorum zaten.
Siyaseti bilmiyorlar.
Bilseler o hareketlerin ne kadar abes olduğunuda bilirler.
Ama öğrenecekler...
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.


28 Şubat 2018 Çarşamba

SAĞLIK MÜDÜRÜNE PUSULAYI ŞAŞIRTMIŞLAR


      Bugün şu bin yataklı hastane konusunu yazacağım.
Bu konuda daha öncede bir yazı kaleme almış Serdivan Kırantepe'ye yapılmak istenen hastane için"Millet paraşütle atlama yeri değil,hastalarına şifa yeri arıyor" Diye yazmıştım.
Allah'tan oradan tam vaz gectiler diye sevinmistik ki, bu defada Alandüzü muhabbeti başladı.
Takip ettiniz mi bu hastanenin Alandüzüne yapılacağını kime açıklattılar?
Sağlık il müdürü Aziz Öğütlü'ye.
Böyle devasa bir yatırımın Sakarya'da yerinin belli olmasını sizce kim açıklaması gerekir.
Neden açıklayamadılar?
Neyse geçelim bunları...
   Birkaç gün önce Sağlık müdürü netgaste'ye verdiği söyleşide hastanelerdeki birçok sıkıntıyı çözmek için yaptığı çalışmaları anlatırken,
Bin yataklı hastanenin Alandüzüne yapılacağını bu manada birçok araştırma yapılarak buraya yapılması hususunda karar verildiğini açıklamış.
Birde, artık birilerinin hastane şuraya mı?buraya mı yapılsın gibi yorumlar yapmasına
artık gerek yok demiş.
Sanki sayın müdür bir brokrat değilde siyasi karar verici.
Ak Parti hükümetinin Sakarya'ya kazandıracağı en büyük yatırım için açıklamaları bir devlet memuru yapıyor.
Yaptığı açıklamalara bakıyorum birçok yanlış ve eksik bilgi var.
Mesela Sakarya'nın kuzeyinde Sakarya nufusunun %75'i var diyor.bu 750 bin nufus yaparki kuzeydeki ilçeler Karasu,Kocaali,Ferizli,Söğütlü ve Kaynarca'nın yaklaşık 200 bin nufusu var.
Bu Alandüzü denen yer Sakarya'nın Kuzey'ine değil Batı kısmına yakın.
Bu bölgede iki büyük hastane Korucuk ve Yenikent hastaneleri zaten mevcut.
    İşin ilginç yanı bu hastane İzmit için daha avantajlı bir yere düşünülüyor.
Mesela Izmite........35 km
İzmit Kartepeye....27 km
İzmit Kandıra'ya...44 km
Ya Sakarya'nın ilçelerine ne kadar?
Kuzey ilçemiz Kocaaliye...  92 km
Kuzey ilçemiz Karasu'ya....72 km
Kuzey ilçemiz Ferizli'ye.....52 km
Kuzey ilçemiz Söğütlü'ye...47 km
Kaynarca ilçemize..............29 km
Hendek ilçemize.................62 km
Akyazı ilçemize...................56 km
Taraklı ilçemize..................95 km
Geyve ilçemize....................65 km
Bu kadar istatiksel bilgi yeter sanırım
Adapazarı merkezde ise 22 km olan  bu Alandüzü'nün bin yataklı hastane için tercih edilmesinin sebebini lütfen birisi çıkıp anlatsın.
Ben strateji uzmanı değilim ama, bu işin stratejisi nedir?
Yoksa herkesin dilinde dolaşan başka sebepler mi var?
Böyle devasa bir hastanenin bu alana yapılması kesinlikle yanlıştır.
Şehrin ileri gelenleri bu konuyu bir araya gelip neden tartışmıyorlar ki?
Bu konu öyle birkaç kişinin karar vereceği bir konu olmamalı,olursa millet her türlü konuşur.konuşuyorda zaten.
Sayın valimiz bu konuyu tüm yanlarıyla masaya yatırıp Sakarya'nın tartışmasını sağlamalı,gerekirse anket bile yapılmalı.
  Eğer tüm itirazlara rağmen hastane buraya yapılırsa,benim tercihim şehir içinden tıkanmış trafiğin çilesini çekerek dar bir vadiden bu hastaneye gitmektense,otobandan İzmit Umuttepe hastanesine giderim.
Zaten birkaç yıldırda oraya gidiyorum ya.
Bu hastaneyede Izmit'liler gelir artık.
Nasıl olsa onlara daha yakın.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

26 Şubat 2018 Pazartesi

15 TEMMUZ MİLLİ İRADE DERNEĞİ.


   15 Temmuz...
Gelecekte tarihciler 15 Temmuz'u Türk tarihi açısından bir dönüm noktası olarak yazacaklardır.
Türk tarihi yıllarca içinden türeyen birçok hainle uğraşmış, ancak böylesi sinsi,bizden görünen,bizim dinimizi kullanan bir ihanet şebekesi görmemiştir.
İşte tarih bu hainlerin 15 Temmuz kalkışmasını asla unutmayacaktır.
  Tabi bu 15 Temmuz kalkışmasını önlemek için canını ortaya koyarak mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Başbakan Binali Yıldırım'ı,MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de asla unutmayacaktır.
 Tankların önüne yatan meydanları dolduran,hainler tarafından isgal edilen devlet kurumlarına doluşan kahraman türk milletini ise asla unutmayacaktır.
  Darbenin Sakarya ayağında hainlerin Valilik binasını işgal ettiğini duyan,o akşam kızının düğün cemiyeti olmasına rağmen düğünü ve misafirlerini bırakarak bir gurup arkadaşıyla valiliğe koşan Ali inci ve arkadaşlarını ve binlerce Sakaryalıyı tarih altın harflerle yazacaktır.
    Eğer bugün bu ülkede yaşayabiliyorsak öncelikle bu lider insanlara,isimsiz kahramanlara ve yüce türk milletine borçluyuz.
    Her türk vatandaşı şunu bilmeli ki bu ve buna benzer hainler bu ülkede asla bitmez bitmeyecektir de.
Çünkü bu coğrafyada yaşamanın öyle kolay olmadığını tarih bize her daim göstermiştir.
Tarihten ve olaylardan ders alabilmek içinse bu hadiseleri hiçbir zaman unutmamalıyız.
   İşte bu amaçla 15 Temmuz olaylarının bir fiil içinde yer alan,Sakarya valiliginde kendini mermilerin önüne siper eden Ali İnci bir gurup arkadaşı ile "Sakarya 15 Temmuz Milli İrade Derneğini"kurdular.
Derneğin ilk kongresi geçen hafta Orhangazi Kültür Merkezinde yapıldı.
Ali inci'nin başkanlığa seçildiği kongreye Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş'ta katılıp bir konuşma yaptı.
Kongreye katılmak için gelenler salona sığmadı.
15 Temmuz Milli İrade Derneğiyle hain kalkışma gelecek nesillere aktarılıp hep zihinlerde zinde tutulacak.
Ben Ali İnci ve ekibine başarılar diliyorum.
Şunuda hatırlatmak isterimki bu gibi faaliyetler uyuyan kriptoların hoşuna gitmeyeceği için bu fedakar insanları hedef tahtasına oturtup,linç etmeye çalışabilirler.
Bizler ülkemize, milletimize sahip çıkarken bize önderlik eden liderlerimizede sahip çıkmalıyız.
Asıl oyunu o zaman bozabiliriz.
Allah'a emanet olunuz
Saygılarımla.
Ertan Cimbat
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

Not:Sayın Ali Inci'den 15 Temmuz günü valiliğin önünde kalan tankın bir benzerini orada ikame edip müzeye çevrilmesini ve gelecek nesillere örnek teşkil etmesini öneriyorum.

24 Şubat 2018 Cumartesi

BAŞKANIN PRENSLERİ BEŞİBİRLİK OLDU


    Geçen yazımda başkanın prenslerinden ikisini yazıp diyerlerini gelecek yazımda yazacağımı söylemiştim.
Şunu söylemek isterim ki bu yazı çok ilgi uyandırdı.
Biz bazı şeyleri yaşayıp biliyoruz diye herkeside biliyor zennediyoruz.
İnanın birçok kişi bazı bilgileri bu yazılardan öğreniyormuş.
    Yazıya devam edersek yeni dönemin en önemli ve kıymetli prensi kim? Diye bana sorsanız ben size, Süleyman Kaçmaz derim.
Çünkü belediye meclis üyeliğine seçilemeyip yedekte kalan bu arkadaş için çok büyük fedakarlıklar yapıldı.
Nasıl mı?
Bu arkadaşın meclise girmesi için bir meclis üyesinin istifa ettirilip alan açılması gerekiyordu.
Milletvekili Ayhan Sefer Üstun'ün köylüsüde olan Kaçmaz için formül bulundu.
İlçe başkanlığına seçilecek kişi mutlaka belediye meclis üyesi olmalıydı.
Ramazan Serhoş bu iş için uygun biriydi.
Sonunda Ramazan Serhoş ilçe başkanı yapılıp meclis üyeliginden istifa ettirildi.
Böylece yeni prensin yolu açılıp kadroya dahil edildi.
Öğretmen emeklisi ve tahsillide olan bu taze prens mecliste işe hızlı başladı.
İmkanlar dahilinde her komisyonda ve seçilecek her pozisyona aday olup kendini göstermeye çalışıyordu.
Bunuda"Benim belediyecilikteki her konuyu öğrenmem lazım" diyerek sanki gelecekteki hedeflerine hazırlanıyordu.
Ne de olsa Ayhan Sefer Üstün'ün köylüsüydü. 
Çok güzel yürüyen işler bir milletvekilinin yakınının ahırında yapılan toplantılar sonucu başka bir yola evrildi.
Belediye başkanına karşı bir pozisyona geçilip yola böyle devam edilecekti.
Bu politika çerçevesinde Süleyman Kaçmaz önce belediye başkanının aleyhinde hazırlanmış denetim kurulu raporuna evet oyu kullandı.
Daha sonra Organize Sanayi Bölgesi mütevelli heyeti üyeliği için başkanı Ahmet Soğuk'un karşısına aday olup mecliste seçimi kazanıp mütevelli heyetine seçildi. 
Bu itina ile özel seçilmiş prensin bu hareketleri kendisinin"Muhteşem " lakabı almasina sebep olmeştur.
Sizin anlayacağınız meclise Süleyman Kaçmaz olarak giren prens,şimdilerde Muhteşem Süleyman olarak  tanınıyor.
   Bir diğer prens Abdullah Efiloğlundan bahsedelim.
Seçim oncesi Ordulular derneği kurularak etrafı doldurulan Abdullah Efiloğlu etrafında yeterli oy potansiyeli oluşturulup meclise alındı.
Siyasi konularda fazla deneyime sahip olmaması,başkan Ahmet Soğuk tarafindan diğer meclis üyelerinin hamlelerine kalkan olarak kullanılmasına sebep olmuştur.
Ancak Efiloğlunun bu oyunları çözmesi ve başkana karşı muhalif grupta yer alması fazla uzun sürmedi.
    Cemalettin Mal  geçen dönemden mecliste kalan tek üyedir.
Haksızlıklara karşı çok sabırlı davranan en yaşlı ve tecrübeli prens olarak turbo motor gibi bu güne kadar hep içine patlamış bir meclis üyesiydi.
O da motoru yakmaktansa gerçeklerle hareket etmeye ve başkana karşı isyan bayrağı çekmeye başladı.
Meclisin en yaslı ve tecrübeli üyesi olarak diyer arkadaşlarınada abeyilik yaptığını söyleyebiliriz.
      Son olarak Gölkent beldesinden yıllarca başkanla birlikte siyaset yapmış
başkan Soğuk'u en iyi tanıyan prens Murat Kahyaoğlundan bahsedelim.
Bu anlatılan meclis üyelerinin içinde bile bile lades diyerek Soğuk'un kadrosunda yer almış bir prenstir.
Belki kendisine bir çekidüzen verir diye kadroda yer almışsada kısa süre içinde Soğuk'un yaptığı yanlışları görüp gruptan ayrılmıştır.
İki dönemden bu yana yaptığı denetim kurulu başkanlığıyla başkan Ahmet Soğuk'a akla karayı seçtirdi.
     Tabi bu manada yazılacak çok şey var. Ancak herşey köşeye sığmıyor.
Son birkaç cümle şöyle bağlarsak.

Sayın Soğuk bu güne kadar birçok prens harcadı.Gelinen noktada artık ona yaklaşmaktan , yanında durmaktan herkes korkar oldu.
Bu yüzden belkide ilk defa eskinin yerine koyabilecek yeni prens ve prensler bulamıyor.
Hatta daha görev süresi bitmeden hem parti gurubunda hemde mecliste azınlığa düşmüş durumda.
Karsısında oluşan prensleri ise birbirine sarılıp beşibirlik olmuş durumda.
Birçok yanlışı,partinin üst kademelerine ve bakanlıklara taşıyarak Belediye baskanı Soğuk'u çok zor durumda bırakıyorlar.
Şu anki görüntü beşibirlikler başkan Soğuk'un boğazına takılmış durumda.
Tabi bu yüzden Ferizli belediyesine müfettişlerin biri gidiyor biri geliyor.
Ferizlide herkes bu onurlu duruşu taktir edip,takip ediyor.
Tabi bizde izleyip,siz okurlarımızı bilgilendiriyoruz.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Ertan Cimbat.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.

20 Şubat 2018 Salı

Başkanın prensleri ayaklandı.

     Atalarımız bu dünya "etma bulma dünyasıdır " demişler.
Yine bir atasözümüz ise,
"Alma mazlumun ahını çıkar ahaste ahaste" diyerek insanın yaptığı haksızlıklar ve yanlışların mutlaka birgün önüne geleceğini ve bunları aynen kendisininde yaşayacağını işaret etmişlerdir.
Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk'ta siyasi yaşamı boyunca birçok arkadaşına yanlış yapmış siyaseten kullandıktan sonra  bir çoğunu haksız bir şekilde siyasetin çöp sepetine atmıştır.
Bir zamanlar kader birliği yaptığı Refah Fazilet çizgisindeki arkadaşlarının tamamına yakınını saf dışına bırakırken,
Bırinci dönem belediye meclis üyelerinden biri hariç hepsini sahanın kenarına itmiş, bu süre içersinde kendi desteklediği iki ilçe başkanı ve yönetiminide saf dışı bıraktırmış,
yeni belediye meclis üyelerini ve yeni ilçe yönetimini yeni yeni prenslerden oluşturmuştur.
Ancak sıranın kendilerine geldiğini fark eden bu prensler top yekün bir ayaklanma ile direnmeye ve karşı duruşa geçtiler.
Kim bu prensler?
Şöyle geçmişe doğru gidip biraz hafızamızı yoklarsak bu prenslerin en başında Ertan Ak geliyordu.
Ertan Ak emlakcılık işleriyle uğraştığından sayın Soğuk'la çok çabuk kaynaştı.
Muhafazakar tabanın tüm itirazlarına rağmen Ahmet Soğuk'un belediye meclisi listesinde yer alıp seçildi.
Ertan AK'ın o günlerini hatırlıyorum da,teleciden fazla teleci kesilip adeta Ahmet Soğuk'un badigartlığını yapıyordu.
Gelinen noktada Ahmet Soğuk'un en muhaliflerinden biri oldu.
Hatta Ahmet Soğuk ile birlikte bir çok akçeli işler yaptıklarını açıkladı.
Sonrada partiden istfa ettirilip köşeye çekildi.
Ertan, Ak bir milletvekilinin özel kurye ile mutlaka meclise alınsın diye Ferizli'ye ismi getirilen iki kişiden biri olduğunuda bilmenizi isterim
    Bir başka gözde prens Ramazan Serhoş'tu.
O da sayın Soğuk'un kadrosunda belediye meclis üyesi olarak yerini aldı.
Birkaç ay belediye meclis üyeliği yapmıştıki birden ilçe başkanlığına aday gösterildi.
Tabi buradaki hesap başkaydı onu gelecek yazımda anlatacağım.
Ramazan Serhoş ilçe başkanı olunca belediye meclisindende istifa etti.
Zaman içinde 
Belediyede ki birçok olumsuzluğun üzerine gitmek ve önleyebilmek adına mücadeleye girince,malum güç önce yanındaki arkadaşlarını boşaltıp sonrada kendisini ilçe başkanlığından aldırttı.
Şunu belirtmek isterimki Belediye baskanı Ahmet Soğuk'un hem Ertan Ak'ı,hemde Ramazan Serhoş'u harcaması öncekiler gibi kolay olmadı.
Bundan kendiside çok zarar gördü ve yıprandı.
Bu mücadele daha bitmişte görünmüyor,
İzleyip değerlendireceğiz.
Yazı çok uzun olmasın diye diğer prensleri gelecek yazımda anlatacağım.
Hele birisi varki,Ahmet Soğuk'a ecel terleri döktürdü.
Bekleyin bir dahaki yazımda.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.
Sakarya Ahbar İnternet Gazetesi.