22 Haziran 2020 Pazartesi

BU KURUMLARA DİKKAT


    Yukarıda ismi anılan kurumları vatandaşlarımızın bir çoğu yakınen tanıyor.
Neden tanıyor?
Bu kurumlar vatandaşın canından bezdirdide ondan.
Gün geçmiyor ki vatandaş sosyal medyadan ya da yazılı basın aracılığıyla bu kurumlara feryat  figan etmesin.
Ancak vatandaşı tınlayan yok.
Benim tespitim ya bu kurumlar vatandaşı bitirecek.
Ya da hükümeti.
     Sırasıyla ele alacak olursak Sepaş enerji milleti kaç yıldır isyan ettiriyor.
Hafif bir yağmur çiğselese yada bir gök gürlese hemen elektirik kesilir.
Adam ahıra gitmiş makinayla süt sağıcak sabahın köründe elektirik kesilir.
Bir gider saatlerce gelmez.
Ama Sepaşin en iyi yaptığı iş faturalandırma işi.
Anasından, babasından,trt sinden daha ne kadar vergi varsa katmerli olarak faturaya yansıtıyor.
Birde bunların hepsini toplayıp  %18 Kdv alıyor.
Harcanan elektrik parası bu şekilde tam ikiye katlanıyor.
Bunlar vatandaşın sosyal medyadaki paylaşımlarını görmüyorlar mı?
Sanki para gelsinde kim ne derse desin moduna girmişler.
Diğer bir kurum Saski.
Su fiyatlarını ucuzlatacağız diye Sakarya Nehri üzerinde elektirik üreten barajlar (HES) kurdu.Ama gel gör ki su fiyatları aldı başını gitti.
Şimdide belli bir tonajdan sonra kademeli mi? Katmerli mi? Ne ise yüzde elli zamlı bir fiyatlandırma getirmiş.
Tabi bilakis köylerde yaşayan nufusu kalabalık aileler ve hayvanlarının su ihtiyacını karşılayanlar çok kabarık su faturalarıyla karşılaşınca basıyorlar feryadı.
Birde suya devamlı iyot mu katılıyor nedir? Musluktan akan su bardakta bembeyaz oluyor.
Belli ki suyun kaliteside bozulmuş.
O şaşal su ile yarışan su yok artık.
Ama fiyatı çok kabarık.
Duyan var mı?
Malesef yok.
Vurun abalıya misali.
Ya bu Agdaşın yaptığına ne demeli?
Adamını bulan şehirden bir km öteye fındık bahçesine,imarı, yolu olmayan yerlere gaz çektirebiliyor.
Adamı olmayan şehrin ortasında on yirmi metre mesafeden yukarısında ki sokaktan gaz alamıyor.
İş bitirici özel insanlar devreye girip bir türlü bu işlere çözüm üretiyorlar.
Yani Agdaş ahbap çavuş ilişkisiyle yönetilir olmuş.
Tabi faturalar özellikle bu kış vatandaşı perişan etti.
Birçok insan dinliyorum.
Sobalı sisteme geri dönmek istiyor.
Uzun lafın kısası bu üç kurum vatandaş odaklı çalışmaz, para ve kâr odaklı çalışmaya devam ederse benim gördüğüm vatandaşı bitirir.
Biten vatandaşta hükümeti bitirir.
Bizden hatırlatması.
Bu tuzu kuru insanların kulağını biraz çekin.
Vahşi kapitalistlere vatandaşın dayanacak gücü kalmadı.
İnşallah bu tespitler bir işe yararda bu zulümlerden vaz geçilir.
Yoksa işler iyiye gitmiyor.
Allah'a emanet olunuz.
Saygılarımla.


20 Haziran 2020 Cumartesi

MASKELEMEDEN YAZMAK


     Zordur maskelemeden yazmak.Hadiseyi olduğu gibi gördüğün gibi yazabilmek.
Ama biz gücümüz yettiği sürece yazmaya devam edeceğiz.
   Şu maske meselesine değinmek istiyorum.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce maske konusunda sıkıntılar oluşmaya başlayınca Büyukşehir uhdesinde tesisi kurup başlıyor maske üretmeye.Ürtilen maske sayısı üç milyona ulaşınca geçiyor kameraların karşısına;arkasında maskelerin dağıtımını yapacak personel ve araç filosu olduğu halde.
"Sakaryamızda tüm hanelere maske ve dezenektan ulaştırılacaktır.
Yaklaşık 500 bin haneye bunu ulaştıracağız" diyor.
    Dağıtım ekibi ilçe ilçe başlıyor dağıtıma.
Maske torbalarını ellerine dolduran personel hiç bitmeyecekmiş gibi sokakta, aracında,esnafta,yolda kimi bulduysa başlıyor dağıtmaya.
Kimi iki torba, kimi üç, beş kapış kapış gidiyor maskeler.
Dağıtan personelinde hoşuna gidiyor bu durum.
Hemencecik bitirip ilçeden ayrılmak istiyorlar.
Ancak bir bakıyorsun ilçenin yarısına maske verilmemiş.
Tabi homurtular ve yanlış değerlendirmeler.
      Birde ilçede 12 bin hane var, ilçeye gelen maske sayısı 6 bin.
Muhtar diyorki abi benim mahallede 1200 hane var gelen maske 700 kime yetecek.
Biz bunu dağıtalım devamı gelecek diyorlar bir hafta oldu gelen giden yok.
Millet bize tafra yapıyor.
Tabi kendi adamlarınıza verdiniz diyorlar.
Başka bir muhtar bana 150 maske getirmişler mahallede 250 hane var.
Baktım yetmiyecek.
Koydum dolabın gözüne devamını bekliyorum.
Gelmeden dağıtmam milletle uğraşamam diyor.
Bir başka mahalle muhtarı ben köyde herkese eksiksiz maskesini dağıttım diyor.
Sağolsun arabasında da maske varmış banada beş adet maske verdi.
Görünen o ki maske dağıtım organizasyonunda aksamalar var.
Baştan savmalar var.
Alan memnun.
Alamayan her türlü konuşuyor.
Atalarımız "Sinek mundar değil ama mide bulandırır" demişler.
Alt tarafı bir maske, ancak doğru bir şekilde dağıtılamazsa müthiş bir kara propaganda oluşturulabiliyor.
     Hiç kimse kusura bakmasın.Eğer siz yandaki haneye maske verip komşusuna vermiyorsanız,hiç kimse sizin maskenizin yetmediği mazeretini dinlemez.Aklınada her türlü şey gelir.
Eğer bir iddia ortaya koyup harekete geçmişseniz.
İddianızı gerçekleştirene kadar olayı takip edeceksiniz.
Sizi yanıltanlara değil, bizim gibi araziden bilgi verenleri dinlerseniz.
Siz kazanırsınız.
Maskeniz düşmeden, bu maske işini halledin.
Allah'a emanet olunuz 
Saygılarımla.